Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş Diyarbakır’da

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Burada köy yakıp, dışkı yediren zihniyetle Ankara’da bankaların içini boşlatanlar aynı zihniyettir.

Çocuğuna anadilde isim verilmesini engelleyen zihniyetle, başörtülü bir kardeşimizin sosyal hayatta bulunmasını engelleyen zihniyet aynı zihniyettir" dedi.


Diyarbakır’da bir otelde düzenlenen Kent Ekonomileri Forumu Toplantısı’na AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mine Lök Beyaz, Cuma İçten, Galip Ensarioğlu, Diyarbakır’da ekonomik alanda faaliyet yürüten sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda iş adamı katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Kurtulmuş, Türkiye’de bir zihniyet değişiminin yaşandığını söyledi.

Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan demokratikleşme paketinden sonra Türkiye’nin bir değişim yaşadığını aktaran Kurtulmuş, yeni bir Türkiye’nin inşasının gerçekleşeceğini ifade etti.

Kurtulmuş, "Şimdi bir zihniyet değişimine gidiliyor. En son demokratikleşme paketinde de ortaya konulan budur. Bir niyet beyanı, bir istikamet tespitidir, bir zihniyet değişiminin ilanıdır. Vatandaşlarının bütün farklıklarından korkan, kullandığı dilden korkan, dinlediği türküden korkan, başını örttüğü başörtüsünden korkan, mezhep ve meşhedinden korkan, dininden korkan bir devlet anlayışı, aklı, zihniyeti yerine vatandaşındaki bütün bu farklılıkları bir zenginlik olarak gören ve bunun önünü açmaya niyet etmiş bir zihniyet değişiminin yaşandığını hep beraber görüyoruz. Sayın Başbakanımız demokratikleşme paketini ilan etikten sonra uygulamaya konulmuştur. Başta kamuda başörtü yasağının kaldırılması başta olmak üzere yıllardır milletimizin çocuklarına çokta benimsemedikleri halde sürekli okutulan andın kaldırılması olmak üzere pakette yer alanların uygulanması başlatılmıştır. Bundan sonra yeni paketler, eşit ve yurttaşlığa dayalı yeni bir Türkiye inşası inşallah gerçekleşecektir. Bu bir zihniyet değişimi ve perspektif farklılığıdır. Türkiye’de artık hiçbir gücün, devlet aklının eskisi gibi döndürmeye gücü yetmeyecektir. Eski Türkiye’nin kirli, karanlık, millete karşı tuzaklar dolu labirentlerine bir daha bu millet asla geri dönmeyecektir" diye konuştu.

"ÇÖZÜM SÜRECİ DEVAM EDECEKTİR"
Kurtulmuş, çözüm sürecine de değinerek, sürecin devam edeceğini bildirdi. Sürecin önünde engel olanların karşısında bölge halkını bulacağını vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Aklımızın ucundan bile geçmeyecek işler bugün yapılıyor. İbrahim Tatlıses’in Kürtçe şarkı okuması yasak olduğu, Kürtçe kasetlerin yasak olduğu, hatta ve hatta Türkiye’nin özel televizyonlarında dahi yayımlanmasının yasak olduğu bir Türkiye’den bugün geldiğimiz nokta herhalde tabiri kıyas değildir. Türkiye’de inşallah bu süreç devam edecektir. Demokratikleşmeye bütün hızımızla devam edeceğiz. Çözüm süreci devam edecektir. Birileri bu sürece mani olmaya kalkabilir. Türkiye’de terörün sona erdirilmesi, barışın sağlanmasına yönelik en önemli kararlılık ve güç bizatihi halkın kendisidir. Başta bölge halkı olmak üzere Türkiye’de bütün halkımız bir an önce barışın sağlanmasını istiyor. Bir daha çocuklarını kaybetmek istemiyor. Aynı zamanda ekonomik olarak geri kalmak istemiyor. Çözüm sürecine mani olacak olanlar, karşısında önce bölge halkı olmak üzere tüm halkımızı bulur. Halkımız bu iradeye sahip olduğu sürece, bizlerde siyasi irade olarak bu sürece devam edeceğiz ve inşallah bu ülkede herkesin eşit ve özgür yurttaş olan bir Türkiye’yi hep beraber inşa edeceğiz.”

"TÜRKİYE ARTIK TEK KURUŞUNU BİLE BU KİRLİ OYUNA HARCAMAYACAKTIR"
Terörle mücadele döneminde yapılan harcamaları anlatan Kurtulmuş, 28 yılda 1,2 trilyon doların kirli oyunlar için harcandığını söyledi.

Kurtulmuş, "Bu memlekette bir daha dağlarda, ovalarda, şehirlerde kurşunların atılmaması, evlatlarımızın bu ortamda kaybetmemesi sağlandıkça Türkiye çok önemli şeyler kazanacaktır. 28 yıllık bu süreçte 30 bine yakın insanımız maalesef öldü. Fırat’ın doğusunda 10 bin civarında faili meçhulden söz ediliyor. Bu sürecin Türkiye’ye maliyeti en mütevazi hesaplamalarla söylüyorum, bazılarını da hesap edemiyoruz çünkü elimizde veri yok. Türkiye’de terörün 28 yıllık maliyeti 1,2 trilyon dolardır. Biz bu parayı maalesef bu kirli oyuna harcamamış olsaydık, Türkiye’de kaba bir hesaplama yaptığınız taktirde şuanda var olan her aileye bir ev ve bir araba vermek mümkündü. İnşallah bundan sonra Türkiye tek kuruşunu dahi bu kirli oyuna kaybettirmeyecektir. Çok şükür Türkiye ileriye doğru gidiyor. Türkiye’nin siyasi açıdan demokratikleşmesini önleyenler, hiç şüpheniz olmasın halkın fukaralaşmasına göz yumanlardır" şeklinde konuştu.

"DEMOKRASİNİN ÖNÜ DARBELERLE KESİLDİ"
Konuşmasında 28 Şubat dönemine de vurgu yapan Kurtulmuş, Türkiye’de demokrasinin önünün her zaman darbelerle kesildiğini anlattı. 28 Şubat’ta devlet eliyle zenginlerin oluştuğunu dile getiren Kurtulmuş, "Türkiye’de hep demokrasinin darbelerle önü kesilmiş dönemler olmuştur. Bu dönemlere baktığımızda, Türkiye’nin sanayileşmesi, ekonomik kalkınmasının geri bırakıldığı dönemlerdir. Türkiye’de devlet eliyle zenginlerin oluşturulduğu dönemler, devletin bir takım zadegan uğruna borçlandığı dönemlerdir. 28 Şubat’ta topları, tankları çıkarıp, balans ayarı yaptılar. Şimdi 28 Şubat mahkemede hesap veriyor. Apoletli ve postallı olanları gördük, paletlerin şakırtılarını duyduk. Ama görmediğimiz unsurlar var. Perdenin arkasında palet şakırtılarının içinde ekonomik güç devşiren çevreler vardı. Ellerini ovuşturup, bankaların içini boşaltanlar ve devleti borçlandıranlar vardı. 28 Şubat’ta 291 milyar dolar milletin parası çalındı. Derin devlet diyoruz ya, derin devlet konuşulmadıkça Türkiye’nin ekonomik gücü artırılıyor. Burada köy yakıp, dışkı yediren zihniyetle Ankara’da bankaların içini boşaltanlar aynı zihniyettir. Çocuğuna anadilde isim verilmesini engelleyen zihniyetle, başörtülü bir kardeşimizin sosyal hayatta bulunmasını engelleyen zihniyet aynı zihniyettir. Burada bir parti toplantısı yapıyoruz ama bir tane parti bayrağı yoktur. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve ekonomik kalkınması sadece AK Parti’nin işi değil, bu ülkeye gönül vermiş herkesin işidir" ifadelerini kullandı

Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı devam etti.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile