Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş'un Açıklaması

BURSA - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Demokratikleşme paketi"ne ilişkin, "Henüz ortada bir paket yok ki bu paket İmralı'ya gitsin ve görüşülsün, oradan bir şey gelsin. Bizim bu anlamda sürecin devamı, süreçte atılacak hukuki adımlar noktasında herhangi bir kimseye herhangi bir şekilde danışma ihtiyacımız yok" dedi.

Kurtulmuş, bir otelde AK Parti Genel Merkezince düzenlenen "Kent Ekonomileri Forumu" öncesinde basın mensuplarının soruları üzerine "Demokratikleşme paketi"ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Paket çalışmasının Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın başkanlığında, çok titiz bir şekilde yürütüldüğünü belirten Kurtulmuş, "Bu çalışmayı yürüten bir komisyon var. Ayrıca devletin ilgili birimlerinden de fevkalade ciddi bir hazırlıkla iş, son noktaya doğru getirildi.

Başbakanımızın başkanlığında bu hafta içinde bir toplantı yapıldı. İnşallah önümüzdeki hafta içinde bu paketin genel müzakeresi bitirilecek. Hemen hemen yarısı tartışıldı. Dolayısıyla birtakım konularda siyasi kararlar gerekiyor. Bu kararlar alındıktan sonra bu paket, bütünüyle kamuoyuna arz edilecek" diye konuştu.

Kurtulmuş, paketin içindeki bazı maddeleri cımbızla öne çıkarmanın doğru olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Biz şöyle bir kaygıyla bunu hazırladık: Eğer Türkiye 28 yıldır bir terör meselesiyle karşı karşıya kalamamış olsaydı bile Türkiye'nin atması gereken demokratikleşme adımları nelerse onların üzerinde titizlikle çalışıldı. Bunlar sonuçlandırılacak ve inşallah önümüzdeki hafta bu nihai şekline gelir. Zannediyorum ki parlamento açılmadan evvel de bunlar kamuoyuyla paylaşılır. Tabii burada bazı konular için yasal değişiklik gerekecek, bazı konularda yönetmelik değişikilikleri olacak. Dolayısıyla bunların hepsini paket netleştikten sonra göreceğiz. Şunu ifade etmek isterim, kimsenin paketle ilgili olarak hükümetin fevkalade samimi bir şekilde çalıştığından şüphesi olmaması gerekir."

-Çözüm süreci

Çözüm sürecinin yüzde 50'ye yakın oy almış iktidar partisi için büyük sorumluluk ifade ettiğini söyleyen Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Sürece başlarken ne siyasi riskten kaçınarak bu sürece girdik ne de 'Çözüm paketini sonuçlandıralım da önümüzdeki seçimlerde 3-5 puan oyumuz artar' diye düşündük. Tam tersine hiçbir partinin de böyle düşünmemesi gerektiğini söylüyoruz. Bu bizim için siyasi bir meseleden ziyade insani bir meseledir. Türkiye'de 28 yılda 50 bine yakın insanın öldüğünü biliyoruz. Topraklar yakıldı, köyler boşaltıldı, bir sürü gayriinsani sonuçlarla karşı karşıya kaldık. Dün yine Merkez Karar ve Yönetim Kurulunda paylaştığımız 3 aydır devam eden bir çalışmamız, terörün ülke ekonomisine tahmini maliyeti... En mütevazı rakamlarla terör, Türkiye'ye 620 milyar dolarlık bir büyük maliyet yüklemiştir. Ülkeyi yöneten bir kadro olarak bu hazin tablodan Türkiye'nin bir an evvel çıkmasını isteriz."

Çözüm süreci için üç iradenin yanyana gelmesi gerektiğini, bunlardan birinin siyasi irade olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Sadece siyasi irade yetmiyor aynı şekilde elinde silah olanın da 'Ben bu silahları bırakacağım' iradesini ortaya koyması gerekiyordu. Şu ana kadar terör örgütü, bu iradesini ortaya koyuyor ama bu ikisi olsa bile yine olmazdı çünkü halkın desteği gerekiyordu. Çok şükür bu çözüm sürecine halkın desteği yüzde 70'lerdedir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yüzde 95'ler seviyesine çıkan bu destek varken her kim bu süreci baltalamaya dönük bir söz söyler, bir eylem ya da bir icraat içinde olursa öncelikli olarak Türkiye'deki halkı karşısında bulur. Türk halkını, Kürt halkını karşısında bulur ve bu süreçte huzur, barış isteyen çocuklarını bir daha bu tür terör olaylarında kaybetmek istemeyen, geleceğini karartmak istemeyen aileler, bu sürece çomak sokmak isteyen herkese karşı bir tedbir alır diye düşünüyorum."

Kurtulmuş, "bugün İmralı'ya gidecek heyetle ilgili değerlendirmelerinin" sorulması üzerine şöyle dedi:

"Bu çözüm paketiyle ilgili bugün bazı demeçlerde fevkalade hazin, açık bir yanlış bir bilgi yer aldı. Henüz ortada bir paket yok ki bu paket İmralı'ya gitsin ve görüşülsün, oradan bir şey gelsin. Bizim bu anlamda sürecin devamı, süreçte atılacak hukuki adımlar noktasında herhangi bir kimseye herhangi bir şekilde danışma ihtiyacımız yok. Halkın talepleri belli. Şu anda çözüm süreciyle ilgili kim ne söylediyse her şey masadadır. Bu memlekette 'Benim bu sorunun çözümüyle ilgili fikrim vardı da söyleyemedim' diyebilecek hiçbir Allah'ın kulu yoktur, her şey masadadır."

-Cami ve cemevi projesi

Cami-cemevi projesiyle ilgili soruyu da cevaplandıran Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Sünniler kadar Alevi kardeşlerimiz de bu ülkenin kurucu, asli unsurudur. Türkler kadar Kürtler de bu ülkenin asli unsurudur. Bunu bu şekilde bilmek lazım. Bazıları Kürt ve Alevi kardeşlerimizin Türkiye'nin azınlıkları haline getirilmesi için çaba sarf ediyor olabilir ama biz hep birlikte bu cumhuriyeti kurduk, bu ülkenin istiklalini kazandık. Bizim ülkemizin insanları arasında ne mezhep-meşrep bakımından ne etnik yapı ne yaşam tarzı bakımından en ufak bir ayrılık yoktur. Birlileri bu ayrılıkları körüklemek, farklılıklardan çatışma çıkartmak istiyor olabilir. Bizim ise tam tersine farklılıklarımızdan bir bütünlük ortaya koymak yolunda hareket etmemiz lazım. Cami ve cemevinin yan yana oması daha evvel de vardı. Giresun'da bırakın yan yana, altlı üstlü olduğu yerler var. Mühim olan Alevi ve Sünni yurttaşlarımızın yan yana, kol kola aynı toplumsal dokuda var olması. Bunun için ben birlikteliği destekleyecek her türlü adımın doğru adım olduğunu, desteklenmesi ve arttırılması gerektiğini düşünüyorum. Yeri, zamanı teknik meseledir, aslolan niyettir bu tür işlerde. Alevi ve Sünni gruplar arasında yakınlaşmayı ne kadar çok sağlayabilecek adımlar atarsak Türkiye'nin birliği, dirliği ve geleceğine katkıda bulunmuş oluruz. Bu anlamda doğru bir proje olduğuna inanıyorum."



Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile