Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin Açıklaması

Şahin, partisinin Ovacık İlçe Başkanlığı Bayramlaşma Töreni'nde yaptığı konuşmada, bu mübarek günlerde İslam coğrafyasında insan kanının aktığını belirterek, sadece dün Suriye'de Beşar Esed'ın bombaları ile 108 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.

İnsanlık düşmanı olarak ilan edilmesi gereken Esed'in bugün basın yayın organlarında yer alan bir habere göre "Nobel Barış Ödülü bana verilmeliydi" dediğini hatırlatan Şahin, "Sadece dün 108 kişiyi katleden kişi bunu diyor. Beşar Esed dünya ile alay ediyor, Birleşmiş Milletler ve medeni dünya ile alay ediyor, medeni dünya da hiçbir şey yapmıyor. 'Yapmıyor' diyorum aslında yapabilir. Neden böyle? çünkü akan Müslüman kanı. Batı'ya göre Müslüman kanı akmış umurlarında mı? O halde yapılması gereken Müslümanların uyanmasıdır. Şu mübarek günlerden gerekli dersler çıkarılmalıdır. Müslümanlığı en saf ve temiz yaşayan Türk milletidir. Müslümanlığı yayan ve anlatan yine bizim ecdadımızdır. Şükürler olsun ülkemiz bayramı huzur içinde yaşıyor" diye konuştu.

-Yerel Seçimler

Türkiye'de bulunan 16 büyükşehirden 10'unun AK Partili olduğunu ve bu 16 ilde 26-27 Ekim'de belediye başkan adayları için temayül yoklamalarının yapılacağını vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:

"5'er kişiden temayül ekipleri oluşturuldu. Genel başkan yardımcıları bu ekiplerin başında olacak. Kimin nerede görev yapacağı sanıyorum önümüzdeki hafta genel başkanımız tarafından belirlenecek. Bütün il ve ilçelerde adaylarımızı hem teşkilat hem de kamuoyu yoklamaları ile tespit etmeye çalışacağız. Halkımıza en iyi hizmetleri verebilecek, halkın sevdiği, desteklediği arkadaşlarımızı belediye başkan adayları olarak belirlemek istiyoruz. Çünkü siyaset halkla yapılır."

- Yeni anayasa çalışmaları

Yeni anayasa konusunda CHP'den farklı seslerin çıktığını belirten Şahin, CHP'nin birçok konuda parti olarak bütünlük görüntüsü veremediğini söyledi.

Şahin, bunun en yakın şahitlerinden birisi olduğunu dile getirerek, "Anayasa Uzlaşma Komisyonu 2 yıldır görev yapıyor. CHP bu komisyonda 3 kişi ile bulunuyor. Bu 3 arkadaşımız arasında bir bütünlük yok. Farklı farklı tezleri savunuyorlar. 'Uzlaşma komisyonu neden uzlaşamıyor?' sorusu yöneltildiğinde şunu diyebiliriz; Bazı partiler kendi aralarında uzlaşamadığı için uzlaşma komisyonunda uzlaşmada zorluk çekiyoruz."

- "Başı örtülü görev yapmak isteyen milletvekilleri yadırganmamalı"

Kamuda başörtüsü yasağının kaldırılmasının ardından TBMM'de görev alan kadın milletvekillerinin başörtüleri ile meclise gelmelerinin gündeme geldiğini anlatan Şahin, TBMM iç tüzüğünde kadınların başı açık şekilde görev yapacaklarına dair bir düzenleme olmadığını vurguladı.

Şahin, dolayısıyla bu yolun açık olduğunu ifade ederek, "TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 'arzu eden bayan milletvekilleri başı örtülü görev yapabilirler' dedi.

Ben bu görüşe katılıyorum. İç tüzükte bayan milletvekillerinin kılık kıyafeti ile ilgili sadece şöyle bir cümle vardır. 'Bayan milletvekilleri Tayyör giyerler' Yani etek ile ceket. Bunun dışında hiçbir düzenleme yoktur. Şu ana kadar uygulanmamış olması yasak olduğu anlamına gelmez" şeklinde konuştu.

TBMM Başkanı Çiçek'in, bayramdan hemen sonra mecliste gurubu bulunan partilerin grup başkanvekilleri ile iç tüzük konusunda yapılacakları istişare edeceğini düşündüğünü anlatan Şahin, meclisin gündeminde de iç tüzük değişikliği konusunda kanun teklifinin bulunduğunu belirtti.

Şahin, şu anda hacda olan kadın milletvekillerinin bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Bazıları 'artık hacca da gittik, parlamenterlik görevimizi başı örtülü olarak yapmak istiyoruz' diye düşünebilirler. Böyle geldiklerinde meclise ne olacak? İşte meclis başkanımız bununla ilgili çalışmalar yapıyor. Ben de başkanımıza katılıyorum. TBMM'ye başı örtülü gelinirse kimsenin bir müdahale hakkı yok. Belçika ve Hollanda parlamentolarında Türk bayan milletvekilleri var. Bunlar tesettürlüdür. Böyle görev yapabiliyorlar. Batıda, Avrupa'da böyle bir yasak yok. Halkı Müslüman olan bir ülkede de başı örtülü görev yapmak isteyen milletvekilleri yadırganmamalıdır. Üstelik TBMM halkın meclisidir. Millet iradesine saygı duyulmalıdır. Kamuda bunun önü nasıl açıldıysa TBMM'de de açılır diye değerlendiriyorum."