Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, siyaseti temize çekmek, yoksullukla, yolsuzlukla, yasaklarla mücadele etmek, milletin derdine çareler üretmek için bu yola çıktıklarını söyledi.
Ne kendisi ne de yol arkadaşlarının çıkar, makam, mevki, rütbe peşinde olmadığını ifade eden Erdoğan, "Şunu bütün kalbimle ifade ediyorum, genel başkanlık koltuğu, başbakanlık koltuğu, bakanlık koltuğu bizler için 12 yıl boyunca hep ateşten gömlek olmuştur. Dikkat ederseniz 12 yıl boyunca ne şahsım ne de çalışma arkadaşlarım makamlarımızda oturup da o makamların keyfini sürme gafletine hiç ama hiç düşmedik" diye konuştu.
Erdoğan, 12 yıllarının dağ taş demeden yollarda geçtiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Biz 780 bin kilometre kareye mahkum olmadık, tam aksine tüm dünyayı fellik fellik dolaştık. Övünerek söylüyorum, gururla söylüyorum, bugün bizim ihracatçımızın dünyada gitmediği ülke kalmamıştır, biz böyle bir ülke olduk. Dünyada ürünlerimizin girmediği ülke kalmamıştır, biz böyle bir ülke olduk. En zor zamanlarda bile bir yer tıkanırken hamdolsun Rabbim bize başka kapılar açtı. Bütün ihracatçımız dünyanın değişik ülkelerinde kendilerine pazarlar ürettiler. Sayın Cumhurbaşkanımız, ben, bakanlarımız, hep beraber, yanlarına aldılar iş adamlarımızı, gittikleri ülkelere taşıdılar. Oralarda görüşmeler yapıldı, oralarda pazarlar oluşturuldu ve oralarda kendimize, özellikle ürünlerimizi satabileceğimiz hatta hatta ikili yatırımlar yapabileceğimiz ortaklar aradılar. 12 yılımız bu şekilde devam etti, bundan sonra da böyle devam edecek."
Milletin arasında hep dert dinleyerek günlerini, haftalarını, aylarını geçirdiklerini anlatan Erdoğan, dertlere çare üretmenin gayretinde olduklarını bildirdi. Erdoğan, "Yüzde 100 bunları hallettik mi? Şüphesiz ki hayır. Böyle bir şey zaten olamaz. Niye? Hayat her gün güncelleniyor, buna yetişmek kolay bir iş değil. Birçoğumuz haftalarca eşlerini, çocuklarını göremediler. Birçoğumuz evlerinin yollarını unuttular. Bırakınız eşlerimizi, bırakınız çocuklarımızı, kendi canımızdan dahi geçtik. Öyle dönemler oldu, işte şu anda hasta yatağında olan arkadaşlarımız var. Bunlar durup dururken olmuyor. İşte bu mücadele, bu gayret içerisinde olanlar. Ama biz ne dedik? Bu can bu millete feda olsun, bu vatana feda olsun" değerlendirmesinde bulundu.
Millet, ülke, bayrak için 12 yıl boyunca aralıksız çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, "Hastalığımızdan kendilerine nema çıkarmak isteyenler oldu ama millet her şeyin farkındaydı" dedi.
-"Hata yaparsak, sadece partimiz değil bundan dava zarar görür"
Bundan sonra da aynı anlayışla, aynı azim ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"CHP'nin genel müdürü, hata yaptığında sadece kendisine, sadece partisine zarar verir. Aynı şekilde MHP'nin başındaki zat. Sadece partisine, sadece kendisine zarar verir. BDP, aynı şekilde. Diğer partilerin genel başkanları, hata yaptıklarında sadece kendilerine ve partilerine zarar verir. Ama biz yanlış yaparsak, biz hata yaparsak, sadece partimiz değil bundan dava zarar görür, bundan Türkiye zarar görür. Biz bir dava partisiyiz. Her zaman söylüyorum, biz Selçuklu'dan gelen, Osmanlı ile zirveye ulaşan, Cumhuriyet ile devam eden köklü bir davanın sorumluluğu altında olan bir partiyiz. Biz yanlış yaparsak bu teşkilat değil, Türkiye zarar görür. Biz yanlış yaparsak inanın sadece Türkiye değil Filistin davası, Mısır'ın demokrasi davası, Suriye'nin yaşam davası, Irak'ın kardeşlik davası zarar görür, bunu böyle bilmeliyiz."
Dün akşam Orta Afrika Cumhuriyeti'nin geçiş dönemindeki Başbakanı ve bakanlarıyla akşam yemeği yediklerini dile getiren Erdoğan, "Dar kapsamlıydı. Onlarla da Orta Afrika Cumhuriyeti'nin şu anda içinde bulunduğu sıkıntıları konuştuk. Düşünün, kişi başına milli gelirin 800 dolar olduğu bir ülke. Buradaki mevcut imkanın da daha çok tabii üst gelir grupları arasında paylaşıldığı bir ülke. Araziye bakıyorsun, 600 bin kilometrekarenin üzerinde, nüfusa bakıyorsun 4,5 milyon. Böyle bir yapı. Ve böyle bir yapıda yüzde 50 Hristiyan var, yüzde 15 Müslüman var, yüzde 35 de yerli dinden var, böyle bir yapı. Ama bakın bunlar, şu geçici hükümette, şubatta seçim var, Türkiye ile müşterek neler yapabiliriz, bunun gayreti içindeler" diye konuştu.
Yıllar yılı bu ülkelere sömürgeci ülkelerin yardım ellerini uzatmadığını, onlara hep farklı baktığını belirten Erdoğan, "Onun için biz yanlış yaparsak inanın Myanmar'ın ayakta kalma davası, Afganistan'ın güvenlik davası, Somali'nin yoksullukla mücadelesi zarar görür. Eğer bir hayal kırıklığı yaşanırsa emin olun AK Parti teşkilatı içinde değil, Türkiye Cumhuriyeti içinde değil, yönünü Türkiye'ye dönmüş milyonlarca mazlumun içinde hayal kırıklığı yaşanır" ifadesini kullandı.
Teşkilat içinde en küçük beldenin belediye başkanının, hem kendi beldesi hem de coğrafyanın sorumluluğunu, izzetini, şerefini omuzlarında taşıdığını vurgulayan Erdoğan, sandık müşahitlerinin, belde, ilçe, il başkanlarının, sadece görev yaptığı bölgenin değil insanlığın mesuliyetini üzerinde taşıdığını bildirdi.
Erdoğan, "Kardeşlerim, biz bu coğrafyanın umuduyuz, bunu unutmayın. Sorumluluğunuz, sorumluluğumuz o kadar büyük ki yapılan yanlış işte bu büyük coğrafyanın, bu büyük medeniyetin gönlünü yaralayacak kadar büyük olur. Nasıl ki suya düşen taş, dalga dalga ufuklara ulaşıyorsa, sizin yapacağınız her hayır, sizin yapacağınız her hata inanın dalga dalga ufuklara ulaşır, ufukları aşar, insanlığın kalbini yapar ya da kırar, bunu böyle bilmemiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.
-"Akbabalar pusuya yattılar"
"Şu anda akbabalar pusuya yattılar. AK Parti içinde bir nifak çıksın diye bekliyorlar. 12 yıl boyunca pusuda beklediler. İstediklerini alamadılar. Bugün de yarın da Allah'ın izniyle istediklerini alamayacaklar" diyen Erdoğan, dost ve kardeşleri için umut, düşmanları için azap olmaya devam edeceklerini söyledi.
"Asırlardır isimleri değil, hep davayı konuştuk. Bugün de isimleri değil davamızı konuşacağız" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"İsimler fanidir ama bu mücadele, bu dava, bu hareket bakidir. Alparslan, Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmet Han geldiler ve göçüp gittiler. Cihanı titreten Sultan Süleyman, ulu hakan Abdülhamid Han, geldiler ve göçüp gittiler. Gazi Mustafa Kemal, Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan velhasıl, geldiler, mücadele ettiler ve göçüp gittiler. Göçüp gitmeyen dava oldu, baki kalan Türkiye Cumhuriyeti oldu, ay yıldızlı bayrağımız oldu ve milletimiz oldu. Daha nice isimler gelecek, nice isimler göçüp gidecek. Allah'ın izniyle, bu millet de bu ülke de var olmaya, bu şanlı bayrak dalgalanmaya devam edecek, bundan hiç şüpheniz olmasın."
-"Ölüme değil sadece cumhurbaşkanlığı makamına"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, aralarından birinin ölüme değil sadece cumhurbaşkanlığı makamına uğurlayacaklarına işaret ederek, "Görev değişecek, yetki değişecek ama dava şuuru, dava mücadelesi değişmeyecek. Böyle bir süreçte kim ki isimleri tartışırsa inanın sadece partimize değil, teşkilatımıza değil, en başta bu büyük, kadim davaya haksızlık eder. İsimle de rütbeler de makamlar da mevkiler de bu dava, hareket içinde ehemmiyeti en düşük unsurlardır" dedi.
Erdoğan, konuşma yaptığı salonda bulunan her bir kişinin gerektiğinde, vazife verildiğinde o vazifeyi hakkıyla yapacak birikim, beceri, liyakat, güç ve kudrete sahip olduğundan hiç şüphesi olmadığını vurgulayarak, son derece hassas bir imtihandan geçtiklerini, bu süreçte teşkilatın her kademesindeki kişilerin ikbal hırsıyla değil, dava şuuruyla hareket etmesi gerektiğini, teşkilat mensuplarının da ikbal hırsına kapılarak bu imtihanı kaybetmeyeceğine inandığını söyledi.
"Cumhurbaşkanı adayımız kim olursa olsun, gelen ya da giden her kim olursa olsun, AK Parti'nin emanetindeki büyük Türkiye sancağının en güçlü şekilde dalgalanacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Önümüzdeki süreç bizim için bir imtihandır ama bilmenizi isterim ki son 1 senedir de büyük bir imtihandan geçiyoruz. Gezi olaylarıyla, 17 ve 25 Aralık darbe girişimleriyle son derece büyük imtihanlara maruz kaldık. Allah'a hamdolsun bizler de teşkilatımız da asla tereddüt etmeden dimdik durarak, omurgalı durarak, geri adım atmayarak bu alçakça saldırılara gögüs gerdik. Öyle zamanlar vardır ki öyle imtihanlar vardır ki gerçek mücevher ile sahtesini orada ayırt edersiniz. İşte son 1 yıllık süreçte bizler de gerçek ile sahteyi birbirinden ayırt etme fırsatı bulduk. Kimlerin ülkenin istiklali için canlarını ortaya koyduğunu, kimlerin tuzluk olduğunu, kimlerin de tarafsız kalarak, dengeleri gözeterek, susarak ihaneti onayladığını gördük. Mesele kendi bahçelerine saldırıldığında değil, arkadaşlarına, kardeşlerine, vatan topraklarına saldırıldığında tepki verebilmektir, mesele budur.
Bize ve vatanımıza saldırıldığında seyretmekle yetinenler oldu ama bilsinler ki millet de teşkilatımız da bu suskunluğu not etmiştir, bunlar kayıtlarda var. Biz safları sık tutacağız, şu anda elimize gelen belgeler, bulgular bunları gördükçe... Aman Yarabbi. Bu devletin mekanizmaları içerisine bunlar nasıl sızdılar, bu yapılanmayı nasıl gerçekleştirdiler ve bu ülkeye nasıl ihanet ettiler. Bu ihanet şebekesini bizim sadece ülkemizde değil, tüm dünyada tanıtmak görevimizdir."
-"Dostumuzu ve hasmımızı daha iyi öğrenerek, Türkiye'yi büyüteceğiz"
Erdoğan, dün Avrupa Birliği üyesi ülke büyükelçilerle yaptığı yemekli toplantıda, "ihanet şebekesi"ni onlara da anlattığını, yaşanan süreçle ilgili veballeri bulunduğunu büyükelçilere söylediğini ifade ederek, "Bütün bunlara rağmen biz aramızda muhabbeti muhafaza edeceğiz. Biz yol üzerindeki tuzaklara düşmeden menzile doğru gece gündüz ilerlemeye devam edeceğiz. Dost, zor zamanlarda ve yolculukla belli olur. Dostumuzu ve hasmımızı daha iyi öğrenerek ama yılmadan, bıkmadan, usanmadan Türkiye'yi büyüteceğiz" diye konuştu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, 1 Temmuz Salı günü cumhurbaşkanı adaylarını, Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezi'nde düzenleyecekleri toplantıyla açıklayacaklarını belirterek, adaylarını açıklamanın ardından bir kez daha yollara revan olacaklarını, milletten yetki isteyceklerini, çok çalışıp, kapı kapı dolaşacaklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin aynı zamanda 2015 yılındaki genel seçimlerin de "işaret fişeği" olacağını dile getiren Erdoğan, milli iradenin sandıkta en güzel şekilde tecelli etmesi için bir kez daha şerefli bir mücadele vereceklerini söyledi.
AK Parti'nin 9 kişilik yönetim kurulu üyesine sahip sandık oranının yüzde 83 olduğunu bildiren ve bu üyelerin geçen Pazar kendi aralarında toplantı yaptıklarını, eksikliklerin tepsit edildiğini anlatan Erdoğan, bugün bu sonuçların değerlendirileceğini ifade etti.
Erdoğan, "İlk cumhurbaşkanlığı seçimlerine Türkiye'nin ve dünyanın sandıklara en iyi sahip çıkan partisi olarak girmiş olacağız. Allah'ın izniyle, milletimizin takdiriyle 10 Ağustos seçimlerinin ardından çok farklı Türkiye'nin kapıları aralanacak. Devlet ile milletin buluştuğu, cumhurbaşkanı ile hükümetin millet iradesiyle teşekkül ettiği daha güzel bir Türkiye'de hizmete devam edeceğiz" dedi.
-"Sayın Cumhurbaşkanımız ile bir kez daha istişare yapacağız"
Başbakan Erdoğan, istişare toplantılarına bugün BBP, DSP ve Saadet Partisi genel merkezlerini ziyaretlere devam edeceğini, AK Parti olarak iç değerlendirmeleri de yapıp Salı günü adaylarını açıklayacaklarını bildirdi.
Erdoğan, konuşmasının ardından salondan ayrılırken, bir gazetecinin 1 Temmuz öncesinde Cumhurbaşkanı Abdulah Gül ile tekrar görüşüp görüşmeyecekleri sorusu üzerine, "Sayın Cumhurbaşkanımız ile bir kez daha istişare yapacağız" dedi.
(Bitti)
Ak Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kim ki isimleri tartışırsa inanın sadece partimize değil, teşkilatımıza değil, en başta bu büyük, kadim davaya haksızlık eder. İsimler de rütbeler de makamlar da mevkiler de bu dava, hareket içinde ehemmiyeti en düşük unsurlardır" dedi.