Bal, AK Parti Ar-Ge Başkanlığı tarafından Hatay'ın Belen ilçesindeki Sultan Süleyman Kervansarayı'nda düzenlenen "Başkanlık Sistemi" konulu konferansta cumhuriyet tarihinde 61 hükümet kurulduğunu, bir hükümete 1,5 yıl düştüğünün görüldüğünü belirtti.
Hükümetlerin ne kadar hazırlıklı ve iddialı olsalar da 1,5 yıl gibi bir süre içerisinde ileriye doğru somut başarılı adımlar atamayacağını ifade eden Bal, geriye bakıldığında bir hükümet kurma bozma oyununun görüldüğünü kaydetti.
Türkiye'de 1960-70 ve 1970-80 dönemlerinde koalisyonların gelip gittiğini, 20'ye aşkın da koalisyon kurulduğunu belirten Bal, şunları söyledi:
"Geçmişe baktığımızda Türkiye ne zaman yükselme trendine giriyor, büyümeye başlıyor- 1950-60 arası Menderes, 1965-70 arası kısmen de olsa Demirel, 1983-90 arasında Özal, 2002 sonrası da Tayyip Erdoğan döneminde. Bunların ortak özelliği tek bir partinin iktidar olmasıdır, istikrarın olmasıdır. Aksi takdirde, kimse çıkıp da 'bunların dışındaki liderler, insanlar, siyasetçiler iyi niyetli, gayretli, çalışkan değildi' diyemez. Ama projelerini hayata geçirecek zemin yoktu, istikrar yoktu. Türkiye'nin yükselişe geçtiğini, istikrar olduğu, bir partinin iktidar olduğu, yani koalisyon olmadığı dönemlerde görüyoruz."
Geçmişte cumhurbaşkanı ve başbakan kavgalarının görüldüğünü ifade eden Bal, "Ahmet Necdet Sezer rahmetli Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlattı, ondan sonra ülkeden bir gecede 6-7 miyar dolar kaçtı. Çünkü sermaye güvenli limanlar ister. Peşinden ekonomik krizler, siyasi krizler oldu. Bedelini rahmetli Ecevit ve Sezer ödemedi, bu millet ödedi" dedi.
Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş gibi devlet adamlarının da başkanlık sistemini gündeme getirdiğini, tartıştığını, hatta programlarına aldığını anlatan Bal, şöyle devam etti:
"Başkanlık sisteminde geçmişte bize bedeller ödeten, koalisyon ihtimali sıfırdır. Cumhurbaşkanı ve başbakan kavgaları olma ihtimalleri de sıfırdır. Çünkü o sistemde, ayrı bir başbakan, ayrı bir cumhurbaşkanı yoktur. Aşağı yukarı onların yetkilerini şahsında toplayan bir başkan vardır. Dolayısıyla Başkanının da kendi kendine kavga edemeyeceğine göre başkanlık sistemi, iç dış siyasette, ekonomide çift başlılığa sebep olan, cumhurbaşkanı ve başbakan kavgalarının olmayacağı anlamına gelir."
-MKYK Üyesi Can-
AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Osman Can da çözüm sürecinin küçük hesaplar olmadığını, sürecin büyük bir hedefin ve meselenin sadece bir basamağı olduğunu vurguladı.
AK Parti'nin, milletin karşısında duran ideolojiye karşı milletin yanında durmak suretiyle var olan, milletin menfaatleriyle gelişen bir parti olduğunu ifade eden Can, şunları kaydetti:
"AK Parti, toplumun desteğiyle şiddet üreten imkanları ve zemini ortadan kaldırdı. Bugün tartıştığımız konu ülkenin demokratikleşmesidir. Ülkenin kendi öz güvenini kazanmasıyla birlikte tutsak olan kolunu bacağını serbest bırakmasıdır. Yüzde yüz kapasiteyle üretmeye başlamasıdır. Çözüm süreci yüz yıllık elinin kolunun bağlanmasından kaynaklı yaralarını iyileştirme hamlesidir. Bizler Anadolu'nun binlerce yıllık tarihinde var olan birlikte yaşama sözleşmesini yeniden Türkiye'nin sözleşmesi haline getiriyoruz, işte çözüm süreci bunun adıdır. Çözüm süreci, Türkiye'nin demokratikleşmesiyle kendi barışını tesis etmesi, huzur ve güvenliğine kavuşması, yüz yıllık bir çalışmayı bir tarafa bırakıp yeniden kardeşliğin tesis edilmesidir. Bir yandan da teröre ayrılan devasa kaynakların ekonomiye, büyümeye ve kültüre ayrılmasını sağlanmasıdır."
Konferansa, AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş, AK Parti İl Başkanı İsmail Kimyeci, AK Parti il ve ilçe teşkilatlarından üyeler ve vatandaşlar katıldı.
Muhabir: Emin Sansar - Halit Demir
Yayıncı: Tevfik Işık
AK Parti Kütahya Milletvekili Prof. Dr. Bal'dan Açıklama
AK Parti Kütahya Milletvekili Prof. Dr. İdris Bal, "Başkanlık sistemi, iç dış siyasette, ekonomide çift başlılığa sebep olan, cumhurbaşkanı ve başbakan kavgalarının olmayacağı anlamına gelir" dedi.