Ak Parti Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş:

İnsanın gözünün görmemesi, kulağının duymaması, kolunun olmaması bir eksiklik değil. Asıl eksiklik vicdanlardaki eksikliktir. Asıl eksiklik vicdan özürlüsü olmaktır” dedi.

12 Eylül referandumunun Türkiye demokrasi tarihi açısından bir milat olduğunu belirten Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş; “Halkımızın yüzde 58'inin desteği ile kabul edilen 26 maddelik anayasa paketi sonrası Türkiye’nin önü açıldı. İnşallah yapacağımız sivil, demokrat ve özgürlükçü anayasa ile Lider ülke Türkiye’yi oluşturmanın yolunda çok önemli bir adımı atmış olacağız.Türkiye'de yaşayan 8,5 milyon engellinin yüzü 12 Eylül 2010 anayasa referandumundan sonra güldü. Zira bugüne kadar kendilerine bir lütuf gibi sunulan engellilerin vatandaşlık hakları "pozitif ayrımcılık" maddesiyle anayasadaki yerini aldı. Anayasa değişikliği paketindeki 10. madde çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunması gerekenler için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağı ilkesini getirdi” şeklinde konuştu.

Referandumun üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen engelli vatandaşlar için birçok alanda devrim niteliğinde gelişmeler yaşandığını vurgulayan Yurttaş; “Bunların en başında istihdam yer aldı. Kamu kurumlarına memur alınırken engelliler için ilk kez ayrı bir merkezi sınav sistemi uygulanmaya başlandı. ÖMSS olan sınavın adını EMSS olarak değiştiriyoruz. Engelliler, araç satın alırken ÖTV'den sonra KDV'den de muaf tutuldu. Engelli vatandaşlar PTT şubelerinde sıra beklemekten kurtuldu. Noterlerde engellilerden şahit istenmesi uygulamasına son verildi.

AK Parti olarak 'vicdanların sesi ve kimsesizlerin kimsesi olacağız” diye yola çıktık ve Sayın Başbakanımız başkanlığında engelliler ve engelli aileleri için çok büyük projelere imza attık” dedi.

"HER ALANDA ÖNCE ENGELLİLER DEDİK"
“AK Parti iktidarı olarak Sağlıkta 'önce engelliler' dedik. Eğitimde 'önce engelliler' dedik, istihdamda 'önce engelliler' dedik, ulaşılabilirlikte 'önce engelliler' diye yolumuza devam ediyoruz” şeklinde konuşmasına devam eden AK Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş sözlerine şöyle devam etti; ''Bir insanı diğer insandan üstün kılan onun yüreğidir, onun güzel ahlakıdır, onun davranışlarıdır. Bizim için engelli kardeşimizin engelsiz kardeşimizden hiçbir farkı yoktur. Gökkuşağının bir rengini çıkarırsanız, o gökkuşağının anlamı kalmaz. Engelli kardeşlerimiz de gökkuşağındaki en önemli renktir bizim için'. Sayın Başbakanımızın talimatıyla büyük hukuki ve zihinsel devrim başlattık, devam ediyoruz. Engellilerimizin talepleri değişiyor çünkü gelişiyorlar. O yüzden biz onların literatürünü, yasaları değiştiriyoruz. Çürük, sakat, özürlü gibi engellileri ikincilleştiren, negatif algıya dönüştüren her şeyi değiştiriyoruz. Yeni bir yapı ile yolumuza devam ediyoruz. Geçen yıl diyanet işleri başkanlığı Engelsiz Cami Engelsiz İbadet diye bir proje başlattı ve gayet güzel gidiyor. Biz artık enerjisini teröre sarf eden bir ülke değil kalkınmaya sarf eden bir ülke olmak istiyoruz. Türkiye büyüdükçe, refahı toplumun bütün kesimlerine yansıtacağız. Ekonomimiz büyüdükçe her bir insanımıza olan hizmetimizi daha da artıracağız. Bu şuurla, engelli kardeşlerimizi ötekileştiren, toplumun dışına iten, onları eve hapseden çağ dışı anlayışı reddederek, pozitif ayrımcılık ilkesini hayata geçirdik; ve engelliler ile toplumu kaynaştırdık. Geçmiş hükümetlerce öteden beri ihmal edilen, sorunları, talepleri, istekleri görmezden gelinen engelli insanlarımıza kucak açtık; istihdamlarının teşviki ve kolaylaştırılması için yasalar çıkardık.”
Tüm engelleri teker teker ortadan kaldırıyoruz diyen AK Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş; “2002'de 5 bin 777 olan engelli istihdamı mart ayı itibariyle 33 bini geçti. 2002 yılında 30 engelliye 1 bakım elemanı düşerken, şimdi 6 engelliye 1 bakım elemanı düşüyor. Kurulan engelsiz yaşam merkezleriyle engelli kardeşlerimizin çok rahat ve konforlu şekilde, uzmanlarca bakımı gerçekleştiriliyor. Şu anda 93 yaşam evinde, her evde 12 engelli kardeşimiz bulunacak şekilde bu hizmet yürütülüyor. Engelli aylıklarını ciddi oranda arttırdık; İhtiyacı olan tüm engelli kardeşlerimiz, taşıma ücreti de devletimizce karşılanmak suretiyle, özel eğitim merkezlerinden ücretsiz yararlanıyor. Engelli çocuğu bulunan anneler, 5 yıl erken emekli olabiliyor; engelli çocuğu bulunan ebeveynler, günde 1 saat bakım izini alabiliyorlar. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını ihdas ettik, bünyesinde de engellilere yönelik çalışmaları yürütecek genel müdürlük kurduk, böylece engellilere yönelik politikaların daha süratli ve verimli yürütülmesine yönelik mekanizma oluşturduk. 2002'de kamu ve özel sektörde çalışan toplam engelli sayısının 49 bin iken, bu sayının şimdi 101 bine ulaştı. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde öğrenim gören öğrenci sayısının 2006'da 83 bin iken bu sayı şimdi 246 bine yükseldi. Engelli kardeşlerimizin sosyal hayata uyum sağlamaları her türlü haktan en iyi şekilde yararlanabilmeleri için de düzenlemelerimiz sürüyor. Sokakları, toplu taşıma araçlarını, kamu ve belediye hizmet binalarını yeniden düzenliyor, engelli kardeşlerimizi gözetecek şekilde ulaşımı daha da kolaylaştırıyoruz. Şimdi bütün bakanlıklarımızda, devlet dairelerinde, erişebilirliği artırmaya çalışıyoruz. Ülkemizde il il özürlü sayısı ne kadardır? Bunların özürlülük oranı nedir? Bu konuda TUBİTAK, TUİK, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız çalışmalarını sürdürmektedir. Yüzde 12 özürlümüz var deyip genelliyoruz. Aslında bunun yüzde 80’i hastalıktan dolayı özür grubuna giriyor. Yaklaşık bunun yüzde 20’sinin hakikaten bedensel engelli, işitme engelli, görme ve zihinsel engelli olduğunu biliyoruz. Toplamda 886 bin 98 özürlü birey bulunmaktadır” ifadesinde bulundu.

EVDE BAKIM HİZMETLERİ
Evde bakım hizmetlerinin 30 Temmuz 2006 tarihinde 26244 sayılı genelgeyle başladığını vurgulayan Yurttaş; “Mali olarak destek verdiğimiz engellilerin evde bakım veren kişiler bu işi ne kadar biliyor, ne kadar engellilerin işini kolaylaştırıyor bunu bilemiyoruz. Biz şimdi bunun üzerine çalışıyoruz. Evde bakım veren eğitimcilerin eğitimleri, özürlünün neye ihtiyacı var, nasıl hareket etmek gerekiyor bunu vermek istiyoruz. Ayrıca yapılan düzenlemelerin ne kadarının özürlüye ulaştığını ve özürlünün yaşamını ne kadar kolaylaştırdığını izlemek istiyoruz. Evde bakılan her engelli birey için, bakanlara (anne, abla, teyze v.s) bir asgari ücret tutarında aylık bağladık. Bunun yıllık maliyeti yaklaşık 1.7 milyar liradır. Halen 300 bin engelli birey bu uygulamadan yararlanmaktadır. Sosyal yardımlara ve hizmetlere 2002’de 1.2 milyar TL. ayrılırken bugün 15 milyar TL. ayrılmaktadır. Birinci derecede engelli yakını olan devlet memurlarının, engelliler için eğitim imkanı bulunan yerlere öncelikli olarak atanmalarını, yasal değişiklikle sağladık” dedi.

Engellilerin sadaka değil iş istediklerini belirten AK Parti Manisa milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş; “Biz de zaten evde bakım imkanını sağlayan, eğitim hakkını veren rehabilitasyon sistemini geliştiren, sağlıkta fırsat eşitliğini koruyan bir politika üretiyoruz. Amacımız engellileri muhtaç olan değil üreten konumuna getirmektir. Engellilerimizin mutlaka iş imkanına kavuşması ve onların kendi yeteneklerinden ve potansiyelinden istifade edileceği bir sistemin hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Halen, işçiler için kamuda yüzde 4, özel sektörde yüzde 3, memurlar için ise yüzde 3 oranında kota kapsamında özürlü çalıştırma zorunluluğu bulunmaktadır. Biz bunların takipçisi olacağız. Özürlülerin yetenekleri doğrultusunda yapabilecekleri bir işte eğitilerek meslek kazandırılması, verimli kılınarak ekonomik ve sosyal refahının sağlanması hedeflenmiştir. Türkiye İş Kurumu ile yapılan çalışmalar sonucunda, İŞKUR tarafından istihdam edilecek olan 2 bin 500 İş ve Meslek Danışmanının bir kısmı engellilerin istihdamına yönelik danışmanlık hizmeti verecektir” şeklinde konuştu.

AK Parti iktidarı döneminde Özel sektörde çalıştırılan engelli işçilerin sigorta primlerinin tamamının devlet tarafından karşılanmaya başlandığını kaydeden Yurttaş; “Engellilere ait bir evin, emlak vergisinden muaf olmasını sağladık. Engelliler için üretilen her türlü araç ve gereci, KDV'den muaf hale getirdik. 2023 hedefine doğru hızla ilerlerken, engellisiyle, sağlamıyla, doğulusu ile batılısı ile birlikte el ele kardeşçe huzur içinde yaşanabilir bir ülke bırakmak için var gücümüzle çalışıyoruz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diye yola çıktık, Türkiye Cumhuriyetini muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak da bu kadroya nasip olacaktır” dedi.