AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK Toplantisina Iliskin Açiklamalarda Bulundu Açiklamasi (2)

'Libya, Suriye, Irak, Filistin ve Dogu Akdeniz'deki gelismeler Misir'la konusmamiz gereken meseleler. Bu meseleler de artik ele alinmaya baslamistir' '(TürkiyeMisir iliskileri) Ikinci toplantinin Ankara'da yapilmasi bir asama daha ileriye gidildigini gösteriyor' 'Daha sagduyulu davranmasi, Afganistan'i kendi kaderine terk etmemesi, Afganistan'daki geçis döneminin saglikli bir sekilde olmasi, kapsayici hükümet modelinin ortaya çikmasi, kadin haklari gibi konularda daha çok mesaj vermesi uluslararasi toplumun bir mükellefiyetidir'

AK Parti Genel Baskan Yardimcisi ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye ile Misir arasindaki görüsmelerde Libya, Suriye, Irak, Filistin ve Dogu Akdeniz'deki gelismelerin ele alinmaya basladigini söyledi.

Çelik, Cumhurbaskani ve AK Parti Genel Baskani Recep Tayyip Erdogan baskanligindaki AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantisi devam ederken parti genel merkezinde basin toplantisi düzenledi.

Okul öncesi egitimin, çocuklari okula hazirlamak ve ögrenciler arasi basari farklarini en aza indirme konusunda kritik bir rol oynadigini ifade eden Çelik, 2002-2020 yillari arasinda okul öncesi egitime erisimin 320 binden 1 milyon 225 bine yükseldigini bildirdi.

Orta ögretimde okullasma oraninin yükseltildigine dikkati çeken Çelik, 4+4+4 egitim sistemiyle 12 yillik kesintisiz egitime geçilmesinin bu noktada büyük rol oynadigini, bu sayede 2002 yilinda yüzde 50,57 olan orta ögretimde okullasma oraninin 2020 yilinda 87,93'e ulastigini söyledi.

Çelik, Milli Egitim Bakanliginin bütçesinin egitime verilen destek çerçevesinde sürekli olarak artirildigini vurguladi. Egitim alanindaki asil öznenin ögretmenler olduguna deginen Çelik, "2002-2020 yillari arasinda ögretmen sayimizi okul öncesinde 13 bin 356'dan 95 bin 49'a çikarmistik, ilkögretimde 373 bin 303'ten 677 bin 915'e, orta ögretimde 138 bin 956'dan 382 bin 109'a yükselttik." diye konustu.

Bu sayede ögretmen basina düsen ögrenci sayisinin azaldigini dile getiren Çelik, "2002 yilindan bu yana ögretmen basina düsen ögrenci sayisi ilkögretim kademesinde 27'den 17'ye, orta ögretim kademesinde 17'den 14'e düsürülmüstür. Ögrencilerimizin maddi açidan desteklenmesi, pansiyon kapasitesinin yükseltilmesi konusunda önemli adimlar atilmistir. Ücretsiz ders kitabi dagitimi önemli bir dönüm noktasidir." dedi.

Uluslararasi Ögrenci Degerlendirme Programi'nda (PISA) Türkiye'nin 2018'de matematik ve fen alanlarindaki en yüksek puanlarina ulastigini söyleyen Çelik, bu basarilarin artarak devam ettigini bildirdi.

Çelik, egitim alaninda daha güçlü bir sekilde yeni yaklasimlarla yatirim yapmaya, egitim alanini güçlendirmeye devam edeceklerini belirtti.

- Cumhurbaskani Erdogan'in kitabi

Cumhurbaskani Erdogan'in "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" kitabinin yayimlandigini animsatan Çelik, kitabin bir konusmalar derlemesi olarak degil müstakil görüsler olarak hayata geçtigini ifade etti.

Çelik, "Kitap hem Cumhurbaskanimizin liderliginde siyasetimizin ve ülkemizin çesitli konulardaki yaklasimlarini ve tabii ki liderlik ettigi konulari net bir sekilde anlatiyor." dedi.

Kitaptaki en önemli konulardan birinin "Küresel Ölçekteki Ayrimcilik Birlesmis Milletler'deki Çifte Standart" meselesi olduguna isaret eden Çelik, Birlesmis Milletler'in (BM) mesruiyet, islevsellik, etkinlik, temsil, kapsayicilik gibi çok ciddi sorunlari bulundugunu söyledi.

Cumhurbaskani Erdogan'in BM toplantilarina katildiginda yüksek sesle bunlari ifade ettigini hatirlatan Çelik, "Cumhurbaskanimiz tarafindan dillendirilen reform ihtiyaci daha çok kimse tarafindan dillendiriliyor. Bu veto konusundaki imtiyazin ortadan kalkmasi ve temsildeki adaletin saglanmasi gibi konularda bu kitapta sadece elestiri degil ayni zamanda Türkiye adina yapilan önerileri de okumak mümkün olacaktir." diye konustu.

Kitapta dünyadaki kurumlarin kapsayiciligiyla ilgili çalismalarin bulundugunu ve çesitli modellerin ortaya konuldugunu dile getiren Çelik, geçmisin ihtiyaçlarina göre dizayn edilmis bu kurumlarin bugünkü dünyanin ihtiyaçlarini karsilayamadigini söyledi.

Çelik, Türkiye'nin bütün reform çabalarina hangi çerçeveleri sundugunun, hangi reform önerilerinde bulundugunun ayrintili bir sekilde görülecegi kitaptan elde edilecek tüm gelirin tamamiyla AFAD'a bagislanacagini ve kitabin çesitli dillerde yayimlanacagini ifade etti.

- Misir ile iliskiler

Türkiye ile Misir iliskilerinde normallesme sürecinin yasandigini animsatan ve daha önce Kahire'de yapilan toplantinin ikinci asamasinin Ankara'da gerçeklestigini söyleyen Çelik, söyle devam etti:

"Bundan memnuniyet duyuyoruz. Misir ülkemizin önemli ortaklarindan bir tanesi. Haftalik 21 sefer ile Türk Hava Yollari Afrika kitasinda en fazla uçusu Kahire'ye gerçeklestiriyor. 2020 yilinda toplam ticaret hacmimiz 4,85 milyar dolar olarak gerçeklesti. Ayni zamanda tarihten gelen kardeslik baglarimiz, dostluk baglarimiz, paylastigimiz Akdeniz'in bize yükledigi sorumluluklar var. Dolayisiyla ikinci toplantinin Ankara'da yapilmasi bir asama daha ileriye gidildigini gösteriyor."

Misir ile ikili iliskilerin yani sira konusmalari gereken baska meselelerin de bulunduguna vurgu yapan Çelik, "Libya, Suriye, Irak, Filistin ve Dogu Akdeniz'deki gelismeler Misir'la konusmamiz gereken meseleler. Bu meseleler de artik ele alinmaya baslamistir. Hem iliskilerin normallestirilmesi hem de iki güçlü ülkenin, iki kadim ülkenin bu bahsettigim sorunlarda daha ortaklasan, daha yakinlasan stratejiler üretme konusunda ilerlemesi tabii ki memnuniyet vericidir. Buradan bir kere daha kardes Misir halkina selamlarimizi, sevgilerimizi ve saygilarimizi iletiyoruz." diye konustu.

- Afganistan'daki durum

Çelik, Afganistan'daki gündemi tüm dünya gibi kendilerinin de yakindan takip ettiklerini belirterek, NATO'nun Afganistan'dan çekilmesiyle fiili güç olarak Taliban'in sahada kontrolü ele aldigini dile getirdi.

Taliban'in 15 Agustos itibariyla ülke genelinde büyük oranda hakimiyetini kurdugunu söyleyen Çelik, Afganistan'daki yabanci askerlerin tamaminin 31 Agustos'ta ülkeden ayrildigini hatirlatti.

Çelik, Taliban ile Ahmet Mesut güçleri arasindaki Pencsir'deki çatismalarin da Taliban'in hakimiyet saglamasiyla sona erdigini belirterek, sözlerini söyle sürdürdü:

"NATO Destek Misyonu'nun sona ermesiyle de bizim askerlerimiz 25 Agustos'ta ülkemize dönmüs oldular. Böylece kahraman Türk Silahli Kuvvetleri, 20 yil boyunca yaptigi görevi sanla, serefle, basariyla, gururla tamamlamis oldu. Türkiye Kabil Büyükelçiligini kapatmamistir, büyükelçiligimiz hizmet vermeye devam etmektedir, bu oradaki herkesin arzusudur. Afganistan'in dünyayla baglantisini saglayan çok önemli, oradaki misyonu bakimindan son derece kiymetli bir faaliyet yürütüyor büyükelçilikteki arkadaslarimiz. Bizim disimizda Pakistan, Rusya, Çin ve Iran büyükelçilikleri de faaliyetlerini sürdürüyorlar."

Insan haklari ve kadin haklari basta olmak üzere Afganistan'daki konulari hassasiyetle takip ettiklerini vurgulayan Çelik, "Her seyden önce kapsayici ve kusatici bir hükümetin ortaya çikmasini arzu ettigimizi ifade ettik. Su asamada geçici bir hükümet kuruldu, onun yeterince kapsayici oldugunu söyleyemeyiz. Ayrica 33 kisilik bir yönetim var hükümette, bunun geçici oldugu ifade ediliyor. Bundan sonraki adimlarin daha kapsayici olmasi konusunda takiplerimizi sürdürecegiz. Burada bütün dini, etnik, yerel güçlerin kendisini temsil ettigi bir yapinin ortaya çikmasi çok önemlidir." ifadelerini kullandi.

Kadin haklari konusunda da tüm meseleleri takip ettiklerini aktaran Çelik, bu konuda geçmiste yasanan acilarin ve sikintilarin yasanmamasini temenni ettiklerini vurguladi. Çelik, bu konudaki mesajlarinin da sürekli ve güçlü bir sekilde verilmeye devam ettigini söyledi.

Afganistan'daki geçis hükümetiyle is birligine uluslararasi toplumun temkinli yaklastigini dile getiren Çelik, söyle devam etti:

"Burada söyle bir çizginin ilerletilmesi lazim. Bu bahsettigim insan haklari konusu, kadin haklari konusu ve diger konularda mesajlarin verilmesi ve mesajlarin etkili olmasi için iliskileri kesmek degil, uluslararasi toplum bu iliskileri sürdürerek bu mesajlarin etkin olmasini saglayabilir. Iliskiyi kestiginizde ve dislayici davrandiginizda o zaman ne insan haklari konusunda ne kadin haklari ne diger kapsayicilik konusundaki mesajlarinizin bir yere ulasmasi mümkün degildir. Daha sagduyulu davranmasi, Afganistan'i kendi kaderine terk etmemesi, Afganistan'daki geçis döneminin saglikli bir sekilde olmasi, kapsayici hükümet modelinin ortaya çikmasi, kadin haklari gibi konularda daha çok mesaj vermesi uluslararasi toplumun bir mükellefiyetidir."

Ömer Çelik, bu faaliyetler yürürken hem resmi güçler hem fiili güçlerle iliskileri sürdürdüklerini söyledigini hatirlatarak, "Hemen okuma yazmasi eksik bazi siyasetçiler çikip bizim resmen oradaki fiili gücü resmi olarak tanidigimiz seklinde bir yaklasim ürettiler. Söyledigimiz basittir aslinda; büyükelçimiz, büyükelçiligimizdeki personel Afganistan devletindeki personelle görüstügü zaman zaten bu resmi bir görüsme oluyor. Yani orada Afganistan devleti içerisindeki bir yetkiliyle, belli bir kurumun basindaki kisiyle görüstügünüz zaman zaten resmi bir güçle görüsmüs oluyorsunuz. Ayni sekilde fiili durumu getiren Taliban yetkilileriyle görüstügünüzde de fiili bir durum ortaya koymus oluyorsunuz." dedi.

Türkiye'nin burada hem kendi hassasiyetlerini takip ettigini hem de uluslararasi toplumla paralel bir sekilde hareket ettigini dile getiren Çelik, bunlarla ilgili konusurken daha derinlemesine bilgi sahibi olarak konusmakta fayda oldugunu söyledi.

Çelik, sunlari kaydetti:

"Nedendir bilinmez, yani ne zaman Türkiye biraz hassas bir süreç yürütüyor olsa, kendi milli çikarlari açisindan, bölge açisindan, dost ve kardes ülkelerin gelecegi açisindan hassas bazi dengeleri yürütmek durumunda olsa bu dengelere saldirmak, Türkiye'nin bu dengeler konusundaki hassasiyetini bozmak, bununla ilgili olarak birtakim bozucu siyasetler ortaya koymak konusunda hemen harekete geçenler var. Halbuki Türkiye'nin çikarlari, ülkemizde yasayan herkesin çikarlaridir. Türkiye'nin hak ve menfaatleri bütün vatandaslarimizin hak ve menfaatleridir. Bu hassasiyetleri kasimak yerine burada yürütülen diplomasiye, siyasete katkida bulunmaya çalismak daha anlamli olur."

(Sürecek)
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile