AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gazete ve televizyonların Ankara Temsilcileri ile kahvaltılı basın toplantısında biraya geldi. AK Parti’nin 1 Kasım milletvekili genel seçimleri öncesi yürüttüğü çalışmalara değinen Çelik, kurulan strateji komitesinin yaklaşık bir aydan beri çalıştığını ve bunun içinde çeşitli kurulların olduğunu ifade etti.
Beyanname toplantısının ardından bir değerlendirme toplantısının yapıldığını belirten Çelik, seçim beyannamesi ve aday listesinin de anketlerde çok olumlu karşılandığını ifade etti.
Siyasi pozisyon belgesi denilebilecek 15’e yakın broşürün baskıya gönderileceğini kaydeden Çelik, bu broşürlerle bütün teşkilatlar ve adayların ilgilendiğini söyledi.
Partide görevi bulunanların çapraz şekilde illere gideceğini ve illeri yakından takip edeceğini anlatan Çelik, dışarıdan bir gözle bakmanın da bu şekilde temin edileceğini dile getirdi.
Çelik, bu seçime dönük olarak özel bir mail adresi açıldığını anlatarak, "Adaylar, Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanları nerede ne eksiği görüyorsa o mail adresine bildirecek. Bu mailin başında siyasi analistler olacak" dedi.
Sandık güvenliğine de değinen Çelik, "(YSK’nın kararı) Hukuki karar ortada. Bu, sahadaki durumu değiştirmiyor. Orada zai varsa, CHP, MHP, başka partilerin de oyu zai olur" şeklide konuştu.
Seçim çalışmaları kapsamında AK Parti olarak her yere ulaşmaya çalışacaklarına dikkati çeken Çelik, propaganda yapılması için alınacak tedbirler konusunda teşkilatların da çalışmalarının olacağını ifade etti.
Yüksek Seçim Kurulu’nun sandıkların taşınması konusundaki kararını değerlendiren Çelik, "CHP’nin söyleminde açık bir şekilde çelişki var. Oda şu, terör örgütünün yaptığı saldırıları eleştirmiyor, terör örgütünün bu saldırıları yapmasını AKParti’nin zaafı olarak görüyor. Şunu kabul etmiş oluyor, terör örgütünün yaptığı saldırılar var, güvenlikle ilgili alınması gereken tedbirler var. Güvenlikle ilgili alınan tedbirler varsa, sandıkların yan yana getirilmesine karşı çıkmak kendi kendisiyle çelişen durum. MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli, uzun zamandan beri operasyonların etkili olduğunu, teröre taviz verilmemesi gerektiğini ifade ediyor. Sandık güvenliğinin gereği olarak sandıkların birleştirilmesine karşı çıkmak izah edilmeyecek bir çelişki. AK Parti istedi diye sandıkların yan yana getirilmesine karşı çıkıyorlar. Ya buradan sadece AK Parti’ye ve bir başka partiye oy çıkacağını düşünüp, CHP ve MHP kendisine oy çıkmayacağını düşünüp bununla ilgilenmiyor ya da kedilerinin hiçbir şekilde oy alamayacağını düşünüyor. Her iki durumda da yanlış var. Biz bütün siyasi partiler olarak bundan çekinmemeli tek bir oy bile sandığa yansısın diye hangi partiye oy verirse versin, vatandaşların iradesi sandıkta gözüksün diye, bu sandık birleştirmenin yanında durmalıyız. Buna karşı çıkmak şu manaya geliyor oradaki oyların güvenli şekilde kullanılmaması konusunda çözüm önermemek. Biz bütün partilerin oylarının güven altına alınmasını istiyoruz" dedi.
"SANDIK MİLLİ İRADENİN NAMUSUDUR"
Güvenlik güçlerinin sandıkların olduğu bölgelerde bu baskıların oluşturulmaması için çalışmalarını yapacağını belirten Çelik, "Tek bir sandık bile olsa onun güvenliği sağlamak hükümetin görevidir. Sandık milli iradenin namusudur. Bunu korumak için ak parti olarak elimizden geleni yapacağız. YSK, buna yardımcı olabilirdi. YSK’nın mevcut kararın dışında bir karar alması bu işi kolaylaştırdı. Netice itibarıyla YSK kararına saygılıyız. Bu karar, uygulanacak ama bu kararın uygulanması oradaki sıkıntıyı gidermiyor. Orada, vatandaşın vereceği oylar büyük bir risk altındadır. Biz, çalışmalarımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
RUSYA İLE TÜRKİYE ARASINDA YAŞANAN HAVA SAHASI İHLALİ
Çelik, Türkiye ile Rusya arasında yaşanan hava sahası ihlali krizine ilişkin olarak, "Hiçbir şekilde bu hava sahamızın ihlalini kabul edemeyiz. Bu, Türk hava sahası olduğu kadar NATO hava sahasını ihlaldir. Bunu tehdit kabul ediyoruz. Rus tarafı bunun bir hatadan kaynaklandığını ifade ettiler. Tabii ki Rusya düşmanınız değil, çeşitli konulardaki partnerimiz. Biz Rusya’nın yaptığı hatayı tekrar etmemesi, bu hatadan dolayı tatminkar bir izahta bulunmasını istiyoruz. Şunu da belirtmek gerekiyor, hava sahamızın ısrarlı bir şeklide ihlali, izin alınmaksızın hangi şartta olursa olsun hava sahamıza izinsiz girilmesi, o ülke bizim çeşitli konularda ittifakımız da tabii ki bu bir dostluk gösterisi değildir, bu bir tehdittir. Bu bakımdan bu tablo net. Dışişleri Bakanımız Lavrov’la görüştü. Tabii ki onların ’biraraya gelelim, izah edelim’ açıklamasını da olumlu buluyoruz. Bu açıklamadan sonra tatminkar bi izah da bulunmasını da ümit ediyoruz. Rusya dost bir ülke, düşmanımız değil, çeşitli konularda ortaklığımız var ama bu ihlaller devam ederse bunlar dost bir davranış olarak kabul edilmez, bu ihlaller tehdit olarak kabul edilir. TSK, nihayetinde hava sahasının ihlal edilmesi konusunda en son seçenek olan bu seçeneğe de sahiptir. Önemli olan Türkiye’nin milli çıkarıdır. Bu ihlaller, çeşitli zamanlarda oluyor, çeşitli ülkelerde oluyor. Önemli olan bunun tekrarlanmaması için tatminkar bir düzenleme ya da izah yapılmasıdır" şeklinde konuştu.
RUSYA’NIN HAVA SAHASI İHLALLERİ KONUSUNDA NATO’DAN GELEN AÇIKLAMALAR
NATO’dan Rusya’nın hava sahası ihlalleri konusundaki açıklamalarına değinen Çelik, "Bu eşzamnalı birşeydir, yani Türk hava sahasının ihlali NATO hava sahasının ihlalidir. NATO’nun karar almasıyla ilgili. Belki karşı tarafla ortak noktaya varmak istemişlerdir ama şuan gelinen noktada durum nettir. Onların, ’Bunu görüşelim, değerlendirelim’ söylemi olumlu bir söylemdir. NATO, prosödürü açıktır. Şuan da Türkiye hava sahasıyla ilgili uyarısını yapmıştır, bundan sonra ikili görüşme de olabilir, bundan sonrasını tekrar etmemesine bağlıdır" açıklamasında bulundu.
Suriye’deki gelişmelere işaret eden Çelik, "Biz, Türkiye olarak toprakları korumak için bütün tedbirleri alırız. Adeta, bir tanımlama vardı ’kavimler göçü’ gibi binlerce insan çoluk çocuğunu kaybetmeyi göze alarak ısrarla sınırlara dayanıyor. Türkiye şu anda sınırlarını açsa Türkiye üzerindeki yük, Avrupa için felaket olur. Bu kadar büyük bir duyarsızlık Avrupa Birliği’nin kürseel güç olması noktasında büyük bir zaaftır. Suriye toprakları içinde ’güvenli bölge, uçuşa yasak bölge oluşturulsaydı’, bu kriz ne Türkiye için ne de Avrupa için olmayacaktı" dedi.
Rusya’nın görüşme talebi konusunda bir mekanizma oluşturulup oluşturulmayacağına ilişkin değerlendirmede bulunan Çelik, "Olacaktır. Dışişleri Bakanımız Lavrov’la görüştü, onu hayata geçireceklerdir. Son derece öyle düşünülürse, Rusya’nın NATO’ya ya da Türkiye karşı hava sahası ihlalini test etmeye ihtiyacı yok. Bunun Rusya’ya da Türkiye ile olan ilişkisine de ayrıca Rusya ile NATO arasındaki ilişkilerine faydası yok" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE, ESAD’LA MASAYA OTURMAK DURUMUNDA KALACAK MI?
Türkiye’nin Esad’la masaya oturmak durumunda kalıp kalmayacağına ilişkin bir soru üzerine Çelik, "Netice itibarıyla, bir yerde bir ortak nokta bulunacak ama şunu da görmek lazım, dünyada hiçbir ülke bir kadar kişiyi katletmiş devlet başkanının görevde bulunmasını doğru bulamaz. Suriye’yi, Suriye’deki reimi başka ülkelere karşı çıkarlarını korumak maksadıyla milli ve askeri güçle destekleyen ülkeler var, Rusya ve İran. Çıkıp da ’Suriye için en iyi seçenek Esad’dır’ gibisinden cümle kuramazlar. Tam tersi birşey söylüyorlar, ’Bir geçiş dönemine ihtiyaç var, Esad giderse daha büyük bir trajedi ortaya çıkabilir" açıklamasında bulundu.
"PYD, çeşitli güçlerin vekaletlerini üstüne alarak aslında Kürtlerin bölgedeki demokratik kazanımlarına büyük zarar veriyor" diyen Çelik, "PYD, Türkiye’ye karşı teröre varan tutumundan vazgeçmesi halinde Türkiye açısından bir sorun teşkil etmez. PYD’yle biz de görüşüyorduk, televizyonlarda çıkıyor. Burdaki mesele şuydu, önemli olan birazcık yüzyıllık perspektifle baktığımız zaman eğer meseleye oradaki bazı etnik ve mezhebi grupların kalıcı demokratik kazanım kazanmasıysa büyük güçler gelir gider, güç dengesi pozisyon değiştirirler. Dolayısıyla, kalıcı kalıcı ilişkiler hep Türkiye ile olmuştur. Bizim sınırımız var, tarihsel bağlarımız var. Doğru olan diğer güçlerle kurulan ilişkiler konjonktürel ilişkilerdir. Yegane olan Türkiye ile olan ilişkidir" diye konuştu.
Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Daha önce, Cenevre süreçleri vardı, 1-2, orada alınan kararlar Türkiye’yi destelemişti. Burada bütün buyük devleterin tecrübe ettiği bir durumun güncellenmesinden korkan Afganistan. Orada uçak bulunduran tüm devletler Afganistan’ı tecrübe ettiler. Şimdi çok daha sıkıntılı bir durum ortaya çıkıyor. Mesele sadece savaş gemileri ve savaş uçakları bağlamında bir güç mekanizmasına, saha hakimiyeti mantığına bürünürse o zaman burayı çok kısa zaman içinde Afganistan’a çevirirler. Artık bir devletin başka bir devletle savaşma ihtimali çok zayıf, artık asimetrik savaş denilen birşeyden bahsediyoruz. Bir gün göreceğiz IŞİD denilen şey nasıl ortaya çıkmış, nasıl değişmiş. Netice itibarıyla bugün BM Güvenlik Konseyi’nin 5 üyesi bir araya geliyor ve bununla başedemiyorsa, en son Çin Doğu Asya’da bu örgütle mücadele etme kararı aldı."
"İDEOLOJİK KÖSLERİN ÜSTÜNE GİTMEK LAZIM"
Hiçbir askeri operasyonla ideolojik etkinliğin artırılmayacağına dikkati çeken Çelik, "İdeolojik etkinlik ancak ve ancak Türkiye gibi ülkelerin aldığı pozisyonla alakalıdır. Şimdi, yeni yapılan çalışmalar var. Bunu besyelen ideolojik köklerin üstüne gitmek lazım. Daha meşru zemminler, Ortadoğu’nun geleceğinin kurgulanmasıyla ilgili daha doğru yaklaşımlar olması gerekir" dedi.
AK Parti Sözcüsü Çelik'ten Rusya İle Türkiye Arasında Yaşanan Hava İhlali Krizine İlişkin Açıklama
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Türkiye ile Rusya arasında yaşanan hava ihlali krizine ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Rusya dost bir ülke, düşmanımız değil, çeşitli konularda ortaklığımız var ama bu ihlaller devam ederse bunlar dost bir davranış olarak kabul edilmez, bu ihlaller tehdit olarak kabul edilir" dedi.