Öğretmenevi Konferans Salonu'nda konuşan Işık, demokratik açılım sürecinin aslında 3 Kasım 2002 tarihinde başladığını belirterek, "3 Kasım 2002 tarihindeki bu start ile Türkiye'de hızlı bir gelişme ve kalkınmanın yolu açılmıştır. Bunun yansımaları Güney Doğu bölgemizde de görülmeye başlanmıştır. Kendisini bölgenin temsilcisi gören bir siyasi parti bölgenin hassasiyetleri, ihtiyaçları dışında çözümsüzlük siyaseti üretmeye girişmiş ve artık gücünü yitirmeye bu süreç ile başlamıştır. Bu doğrultuda sırası ile 2004, 2007, 2009 yerel ve genel seçimlerinde AK Parti hizmetlerinin karşılığını Güneydoğuda halkın teveccühü ile bulmuştur. Güneydoğu'daki sorun dış odakların bölgeye etkisi ve terör örgütünü kaşıma ile gerçekleşti. Güneydoğu ayrılıkçı unsurların istismar alanı haline böylece gelmiştir. Bölgede Eğitim, Sağlık ve Kalkınma alanında devletin aksayan yönleri sürekli istismar edildi. Ancak AK Parti Sağlık, Eğitim ve Sosyal adalette, kalkınmada gerçekleştirdikleri olumlu işler ile istismar alanlarını birer birer kapatmaya başladı. KÖYDES projesi ile Türkiye genelinde susuz köy kalmamış ise bir istismar alanı daha kapatılmıştır. Artık ambulansın ulaşamadığı köyümüz yok. Kar paletli ise alınmış, helikopter ve uçak ambulansına kadar bunlar hizmet vererek istismar alanlarını kapatıyor. Tabi bu kapatılan istismar alanları birilerinin hesaplarını bozacaktır. 12 Eylül de Kürtçenin yasaklanmasının topluma ne yararı olmuştur. Kürtçeyi yasaklayarak sündürme politikaları izleyenler istedikleri gibi bir sonuç mu?
Almışlardır. Yasaklı dönemde Kürt orijinli sanatçılarımızın kasetleri tezgah altı tabiri ile piyasada 1 milyon gibi rakamlar ile satışlar elde etmiştir. Ne var ki rahmetli Özal'ın döneminde demokratik olarak bir serbesti gelişmiş, bu kaset satışları düşüş göstermiştir. Güneydoğuda devletin halkına sunacağı mesaj okuma-yazma oranı düşük olan kesime dil sorunu gibi nedenlerle ulaşmaması bölgede illegal yapılanmaların ürünü olan bir televizyon kanalı için istismarı besletmiştir. Fakat eleştirilmesine rağmen TRT Şeş bu istismar alanını da yavaş yavaş kapatmaktadır. AK Parti haritada baktığınızda yurdun dört bir yanına dağılmış bir yapıdadır."
MHP, CHP ve BDP'nin sahil, güney ve iç kesimlerde sıkışmış vaziyette olduğunu söyleyen Işık sözlerini şöyle sürdürdü; 2. Bu da gösteriyor ki, AK Parti Türkiye'nin ve Milletin partisidir. Etnik bir bölgenin, belli bir kesimin, sadece belli bir ideolojinin partisi değildir. Hal böyle ise nereden bölücü olduğumuzu çıkartmaktadırlar. Aksine bu siyasi partilerimiz zümreci, etnitist ve ideoloji taraftarı olduğu aşikar ise bizi itham ettikleri ile doğrudan kendileri muhatap olma durumunda kalırlar. Resmi dil, bayrak ve üniter devletin hiçbir unsuru tartışmaya açılmayacaktır. Resmi dil çalışması yapılmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasamızda açıkça belirtilen 3. maddesince 3-(2) Resmi dili Türk'çedir. Bu tartışılmazdır. Son dönemlerde bu üniter devletin asli unsurlarını, değiştirilemez anayasa hükümlerinin tartışmaya açıldığını belirten korku üretmeye çalışan muhalefet çevreleri, insanları en kolay kontrol etme noktasının korku olduğunu düşünerek hareket etmektedirler" dedi.
Demokratik açılım toplantısında AK Partililer, kafalarına takılan soruları Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Fikri Işık'a sordu.
Toplantıya AK Parti Kilis İl Başkanı Ahmet Salih Dal, Kilis Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Kerkütlüoğlu, Yavuzlu Belediye Başkanı Mehmet Sakar, AK Parti il ve ilçe teşkilatları, Belediye ve İl Genel Meclisi üyeleri katıldı.
Ak Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı Işık Demokratik Açılımı Anlattı
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, Kilis'te AK Partililere 'Demokratik Açılımı' anlattı.