Ak Parti Van Milletvekillerinden Sınır Ölümlerine Tepki
AK Parti Van milletvekilleri, ortak bir basın açıklaması yaparak İran-Türkiye sınırında yaşanan ölümlere tepki gösterdi.
Van’ın Özalp ve Çaldıran ilçelerinde yaşanan sınır ihlalinden dolayı 3 Şubat 2011 tarihinde İran askerlerince açılan ateş sonucu Ömer Pay ve Suat Baykara hayatını kaybettiği ve Hüsnü Baykara’nın yaralandığı olaya tepki gösteren AK Parti Van milletvekilleri Gülşen Orhan, Kayhan Türkmenoğlu, Kerem Altun ve İkram Dinçer, İran topraklarında meydana gelen olayda; her zaman olduğu gibi yasal olmayan yollarla hudut ihlali olduğu İran yetkilileri tarafından ifade edildiği vurgulandı. Bu ve benzeri olaylardaotopsileri yapılan cenazelerin İran askerlerince açılan ateş sonucu öldükleri bilindiğini ifade eden milletvekilleri, "Türkiye ile İran 540 kilometrelik sınıra sahiptir. Bu kadar uzun sınırı bulunan komşu iki ülke halkları arasında, meydana gelen bu tür olaylar üzüntüye sebep olmaktadır. İki ülkenin hudut köylerinde yaşayanların karşılıklı gerçekleştirmeye çalıştıkları yasal olmayan bu ticaretin, organize suç örgütlerinin yaptıkları uyuşturucu ve silah kaçakçılığından ayırt edilmesi lazımdır. Organizeolmadan münferit kaçakçılık olarak nitelendirilen bu eylemlere katılan şahısların silahsız oldukları her olay sonrası ilgililerce ifade edilmektedir. Hudut güvenlik güçleri arasındaki iyi ilişkiler son teknolojik sistemlerle bilgi paylaşımı ve ortak hareket etme prensibi olması gerekirken, silahsız ve organize olmayan bu insanları direkt öldürme kastiyle etkisiz hale getirmek iyi niyetle bağdaştırmamız mümkün görülmemektedir. Hudutlardan sorumlu güvenlik güçleri elbette görevlerini yapacaklardır. Bunarağmen hudut ihlali varsa, izinsiz geçişler söz konusuysa, yapılması gereken öncelikli iş faillerin yakalanması olmalıdır" dedi. "İran tarafından sınıra yerleştirilen güvenlik birimlerinin başka hesap veya art niyetleri yoksa, öldürme dışında da bazı tedbirlerin alınabileceği hatırlatılmalıdır" denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:"Son yıllarda gerek Türkiye ile İran mülki amir ve güvenlik birimleri arasında yapılan hudut komiserleri toplantısında, gerekse hükümetimizin ilgili birimlerince yapılan sınır ticareti görüşmelerinde özellikle bu konu önemle gündeme getirilmektedir. Biz de milletvekilleri olarak Türkiye İran sınırında halkımızı üzen hatta infiale yol açan bu menfur olaylarla ilgili tüm makamlar nezdinde tartışılarak soruna çözüm aranmıştır. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu harekete geçirilmiştir. Çözüm bellidir.Gerçek şudur alternatif gelir kaynakları ve istihdam oluşturulması açısından sınır bölgesinde özellikle bölgemiz halkı için önemli bir geçim kaynağını oluşturmalıdır. Legal ticaret yollarının açılması bir zarurettir. Ticaretin yasal yollarla yapılması bu anlamda denetimlerin gerçekleştirilmesi organizeli suç örgütlerinin finans kaynağını engelleyecek, hem de yöre halkının mağduriyetini giderecektir. Aksi halde, yasal olmayan ticaret yöntemi yöre halkı nezdinde vazgeçilmez bir uğraş ve önemli gelir kaynağıolarak algılandığı sürece kasti ve ihmali bu tür olayların yaşanılması kaçınılmaz görünüyor. Ticaret yolu ölüm getiren dağlardan geçmemelidir. Hükümetimizin girişimleriyle Türkiye-İran hududundan üçüncü kapı olan Saray Kapıköy Sınır Kapısı kara hudut taşımacılığına 15 Nisan 2011 tarihinden itibaren açılacaktır. Türkiye İran arasında açılacak kapı aynı zamanda halkımızın ihtiyaç, beklenti ve taleplerine cevap vereceğine inanıyoruz. Ölen gençlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı yaralıgencimize acil şifalar diliyoruz. Bu tür müessif olayların Türkiye ve İran üst düzey makamları nezdinde takipçisi olduğumuzu kamuoyuna saygı ile duyururuz."