Ak Partili İlknur Denizli, Zehir Zemberek!

İzmir’in Balçova Mavişehir gibi semtlerinde verdikleri ruhsat ve yaptıkları imar tadilatlarıyla bölgeyi adeta AVM tarlası haline getirenlerin CHP’li belediyeler olduğunu ifade eden Denizli, "İzmir’de yapılan bu kadar AVM’ye kimin izin verdiğini İzmirliler bilmeliler" dedi.


İZMİR'İ AVM TARLASI HALİNE CHP'Lİ BELEDİYELER GETİRDİ
AK Partili Denizli, şunları söyledi:
“Vicdan sahibi herkese soruyorum. İzmir’de hangi parti şehircilik ilkelerini ayaklar altına alarak Balçova’yı 1 km boyunca adeta AVM tarlası haline getirmiş, trafiği felç eden imar düzenlemelerini yapmıştır. Bu imarlar, plan tadilatları hangi partinin meclis çoğunluğuna sahip olduğu belediyelerden çıkmıştır. Bu AVM’lerin inşaat ruhsatını ben mi verdim, AK Partili belediyeler mi verdi.

Mavişehir’i Balçova’yı AVM’ler için cennet, İzmirliler için trafik cehennemi haline getirilenler CHP’li belediyeler değil mi? Mavişehir’de bir alışveriş merkezinin açık hava otoparkının bir beton yığınına dönüşmesine onay CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nin meclis çoğunluğundan çıkmadı mı?
AVM'CİYİ MUTLU ETMEK İÇİN BENZİNLİK SATANLAR UNUTULMASIN
CHP’li belediyeler sadece kenti AVM’lerle doldurmakla kalmayıp, AVM’cileri mutlu etmek için yeni yapılaşmaya izin verecekler. AVM’ciler mutlu olsun diye benzinlik satacaklar sonra da CHP’li belediyelerin sorumluluğunun örtmek ve AK parti’yi suçlamak için eylem yapıp AK Parti Milletvekili İlknur Denizli’ye saldıracaklar. Nerede bu yoğurdun bolluğu, nerede var böyle insafsızlık."
Açıklamalarının devamında İlknur Denizli Karayolları arazisini satılmasının Özelleştirme İdaresi'nin görevi olduğunu ve tamamen yasal süreçlerin takip edilerek yapıldığını belirtEREK, "Bu memlekette kamu kurumları kanunlardan aldıkları yetkilerle görevlerini yaparlar. Özelleştirme İdaresi’nin görevi kendisine devredilen kamu mallarını en uygun fiyat ve kamu yararı ilkesini gözeterek değerlendirmektir. Bornova’da yapılan da budur. Türkiye’nin her yerinde Karayolları’nın şehir içinde kalan arazileri Ö.İ’ne devredilmiştir. İdare bir ihale yapmış ve arazinin satış süreci başlamıştır. Bütün yasal prosedürler tamamlandığında satış gerçekleşecek ve hazineye kaynak aktarılacaktır. Ne yapılacak bu kaynakla İzmir’e ve Türkiye’nin başka bölgelerine yapılan kamu yatırımları finanse edilecek. Aşık Veysel Rekreasyon alanındaki gibi el atma zararları nasıl ödeniyor sanıyorsunuz. Bornova’da eylem yapan değerli İzmirliler, isterlerse bu kaynağın bir kısmının İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iş bilmezliği sonucu Bornova Aşık Veysel Rekreasyon alanında ortaya çıkan kamulaştırmasız el atma zararına gideceğini düşünüp rahatlayabilirler. Kamu maliyesi böyle bir şeydir. Gelirler bir yerde toplanır harcamalar bir yerden yapılır. Bu zararı birisi ödeyecek. Orada eylem yapan İzmirliler yaşadıkları kentle bu kadar ilgileniyorlarsa Büyükşehir’e sorsunlar Karayolları arazisinin satış geliri dava sonucu ortaya çıkan zararı karşılıyor mu karşılamıyor mu?" dedi.

İZMİRLİ CAMBAZA'A BAK ALDATMACASINI GÖRMELİ
İlknur Denizli açıklamasında İzmirlilerin ortada bir çifte standardın, bir cambaza bak gösterisinin olduğunu görmeleri gerektiğini belirtti ve sert açıklamasına devam etti:
"İzmir’de bazı çevreler İzmirlileri aptal yerine koymaktan ne zevk alıyor bilmiyorum. Karayolları arazisinin satılmasıyla aynı dönemde bir başka kamu malı satışı daha gerçekleşti. CHP’li Konak Belediyesi Üçkuyular’da bir benzinlik sattı. Bundan kimse bahsediyor mu yok. Hayır. CHP benzinlik satabilir AK Parti arsa satamaz diye bir kural mı var? O zaman neymiş değerli arkadaşlar. İzmir’de yazılı olmayan bir kural var. CHP’nin yaptıklarını görmeyeceksin duymayacaksın. CHP ister benzinlik satar ister Karşıyaka’yı İzmir’in çöplüğü yapar. İzmir CHP’lilere babalarından miras kaldı ya istediklerini istediği gibi yapabilir.

kendi içimizde tutarlı olmak zorundayız. İlknur Denizli kendisinin Karayolları arazisi için de CHP’li Konak Belediyesi’nin satışını gerçekleştirdiği Üçkuyular Benzin İstasyonu için de tutarlı bir duruşu olduğunu belirtti ve önemli olanın ihale sürecinin şeffaflığı ve ortaya çıkan satış rakamının piyasa rayicinde gerçekleşmesi olduğunu söyledi.

Benim yakın dönemde İzmir’de gerçekleşen iki tane kamu malının özelleştirilmesindeki tavrım net ve kendi içinde tutarlıdır. İki satışı da yapan kurumu siyasi pozisyonu beni ilgilendirmez. Ben özelleştirmeye inanan birisiyim. Ben satış fiyatı piyasa fiyatını yakalamış mı ihale kanunlara göre yapılmış mı ona bakarım. Kamu yararı ve şehir estetiği önemli. Arazinin satışı başka bir şey, satış sonrası ortaya çıkacak kullanma biçimi, yoğunluk başka bir şey. Elbette bu arazinin şehircik ilkelerine uygun bir yapılaşma ve yeşil alan kullanımı olmasını talep edebiliriz. Benim de kişisel önerilerim olabilir ama önce satış gerçekleşir sonra imar uygulamasını görüp ondan sonra konuşabilirim. Ancak kimse benden, CHP’li belediye kamu arazisi satar, özelleştirme idaresi satamaz biçiminde bir yaklaşım içinde olmamı beklemesin. Bu ülkenin düşük tasarruf oranları ortadayken kamu yatırımlarının, rantiyelerden ya da yurtdışı kaynaklardan faizle borçlanarak yapılmasındansa özkaynakla yapılmasını tercih ederim."