Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda, grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak, gündeme ilişkin görüşlerini dile getirdi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, 9 Nisan'da Resmi Gazete'de yayımlanan Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği'ne göre öğrencilerin yurtta kalabilmesi için çeşitli şartların yanında 'Cumhurbaşkanına hakaret etme suçundan mahkum olmamak' şartının aranacağını belirterek, 'Demokrasiyi ve özgürlükleri Cumhurbaşkanına hakaret gerekçesiyle kısıtlayarak, gençlerin yaşam alanını daraltmaya hakkınız yok.' diye konuştu.
Türkiye Varlık Fonu'na devredilen Çaykur'un sürekli zarar ettiğini anlatan Dervişoğlu, 'Her alanda olduğu gibi devlet kurumları da iyi yönetilemiyor ve zarar ettiriliyor. Daha sonra da bu zarar bahane gösterilerek, büyük kurumlar ya satılıyor ya özelleştiriliyor.' ifadesini kullandı.
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül ise Türkiye'nin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra ikinci ve son mareşali Fevzi Çakmak'ın, 10 Nisan 1950 tarihinde vefat ettiğini hatırlatarak, 'Balkan Harbi'nde, Birinci Cihan Harbi'nde, milli mücadelede kahramanca savaşmış olan ve Türk ordusunun kazanmış olduğu başarılarda büyük pay sahibi olan Mareşal Fevzi Çakmak, bir asker olarak hayatı boyunca politikaya mesafeli durmuş, ordu-siyaset ilişkisinde dengenin nasıl olması gerektiğinin en canlı örneği olarak tarihimizde yer almıştır.' dedi.
Mareşal Fevzi Çakmak'ın, vefat yıl dönümlerinde de olsa hakkıyla, doğru bir şekilde yad edilmesi gerektiğini vurgulayan Bülbül, onun bu millete olan hizmetlerini yeni nesillere aktarmak gerektiğini kaydetti.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 12 Mart'ta yaptığı bir konuşmada, 'Kamuda taşıt alımı ve kiralanması, temsil ve ağırlama gibi harcama alanlarına sınırlamalar getiriyoruz' dediğini anımsatarak, 18 gün sonra Cumhurbaşkanlığı tarafından 3 adet Mercedes S600 Guard alındığını ileri sürdü.
Bunun ramazan ayının iklimine uymayacağını dile getiren Altay, 'Bundan, sarayın derhal vazgeçmesi lazım.' görüşünü paylaştı.
Libya'ya 150 bin doz aşı gönderilmesini eleştiren Altay, 'Biz, vaka sayılarında Avrupa birincisiyken, hastanelerde yatak, yer kalmamışken, bir aşı bile çok kıymetliyken, Libya'ya 150 bin doz aşı göndermeyi abesle iştigal sayarım.' diye konuştu.
Ünal: Devletle şahsiyeti birbirinden ayırt etmek gerekir.
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal ise İçtüzük 65. maddenin şahsiyatla uğraşmayı yasakladığına dikkati çekerek, 'Engin Altay, birtakım ifadeler kullandı. Tam da bununla ilgili. Devletle, şahsiyetleri birbirinden ayırmak için bu düzenleme yapılmıştır.' değerlendirmesinde bulundu.
Ünal, şunları söyledi;
'Devletle şahsiyeti birbirinden ayırt etmek gerekir. Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak tasarruflarda bulunur, bu tasarrufların hesabını da bu millete verir. Efendim, 'Kendisine saray yaptı'.
O Külliye, bu aziz millete aittir. Geçmişte merdiven altında basın toplantısı yapan hükümetlerin yerini bugün bu milletin mehabetine uygun idare merkezleri almıştır. Orası, Recep Tayyip Erdoğan'ın babasının malı değildir, bu aziz milletin yönetildiği merkezdir.'
AK Partili Mahir Ünal'dan flaş tepki: Erdoğan'ın babasının malı değil!
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkındaki eleştirilere ''Orası, Recep Tayyip Erdoğan'ın babasının malı değildir, bu aziz milletin yönetildiği merkezdir'' diyerek tepki gösterdi.