Ak Partili Ömer Çelik: Çılgın Vizyona İhtiyacımız Var

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, "Çılgın Türklerin vatan olarak bize bıraktıkları bu yeri bir cazibe merkezi haline getirmek için bugün o çılgın vizyona ihtiyacımız var." dedi. Çelik, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Türkiye’nin demokrasi yolunda attığı adımları ‘sesiz devrim’ olarak nitelendirdiğini söyledi.

Anadolu Girişimci İşadamları Derneği’nin (AGİD) Hilton Oteli’nde düzenlediği ‘Başarılı Girişimciler Deneyimlerini Paylaşıyor’ toplantısında sanayici ve işadamlarına hitap eden Çelik, hükümetin çok boyutlu reform iradesinin dünyada Türkiye’yi bir cazibe merkezi haline getirdiğini kaydetti. Türkiye’nin demokrasi bakımından benzediği ülkelere ekonomik açıdan fark attığını belirten Çelik, “Yüzde 8.9’luk büyüme, onların bu küresel finans krizi içinde hayallerinde bile görmeyecekleri bir şeydir. Dolayısıyla demokrasi bakımından benzediğimiz ülkelere ekonomik yönden üstünüz.” dedi.

"ANADOLU’YU BİZE HEDİYE EDENLER, ÇILGIN TÜRKLERDİ"

Ülkenin her alanda farklılık meydana getirdiğini savunan Çelik, "Avrupa gibi demokrasi, Çin’e benzer ekonomi" öngördüklerine işaret etti. Ülkedeki ekonomik başarıyı Türk müteşebbis, idareci ve siyasetçisinin çağdaş demokratik vizyonuna bağlayan Çelik, "Türkiye demokrasisi bakımından benzediği ülkelere ekonomik olarak, ekonomik dinamizm yönünden fark atmaktadır." şeklinde konuştu. Ülkenin kendi öz girişimcisinin alın teriyle söz konusu ekonomik büyüklüğü karşıladığını ifade eden Çelik, diğer ülkelerin tersine hiçbir Afrikalı veya Aysalı’nın kul hakkının bulunmadığının altını çizdi. Çelik, şunları söyledi: "Yıkılmış bir imparatorluğun üzerinden bize bu eşsiz mücevher parçası olan Anadolu’yu hediye edenler, çılgın Türklerdi. O Çılgın Türklerin vatan olarak bize bıraktıkları bu yeri bir cazibe merkezi haline getirmek için bugün o çılgın vizyona ihtiyacımız var. Dün hayal olarak görünen projeler bugün gerçek oldu. Türk ekonomisinin büyüklüğü, güçlü olmasına bağlıdır. Şu anda yüzlerce noktada ‘Türkiye’yi daha nasıl ileriye götürebiliriz’ diye konuşuluyor."