Akaydın, ''Kimsenin ayağına kapanmam, ama maalesef bu lafları edenlerin yakın geçmişte kimlerin ayaklarına ne şekilde kapandıkları da Türk halkının önündedir. Bana bu örnekleri saydırtmayın. Ben Atatürk'ün çocuğuyum, şeyhlerin çocuğu değilim. Bizim kültürümüzde biat etmek yoktur, beynimize güveniriz'' dedi.
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması filmlerinin 800 kişilik salonda adeta kapalı gişe oynadığını dile getiren Akaydın, festivalin çemberini büyüttüklerini ve Batı Akdeniz bölge etkinliği boyutuna taşıdıklarını, festivalin Burdur, Isparta ile Manavgat ve Side'ye de yayıldığını, bu nedenle geçen yıl 5.5 milyon TL olan bütçenin 7 milyon TL'ye çıktığını kaydetti.
Akaydın, altı günde 723 etkinlik yaptıklarını, festivalle 500 bin kişiye ulaştıklarını tahmin ettiklerini bildiren Akaydın, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
-''KUSTURİCA'NIN GÜNAHLARI VARSA TANRI AFFETSİN''-
Akaydın, yönetmen Emir Kusturica ile ilgili sorular üzerine, sanatçıların etnik kökenlerinin kendisini ilgilendirmediğini söyledi.
Geçen yıl da Kürtçe gösterilen bir film nedeniyle tartışmalar çıktığını anlatan Akaydın, bu tür tartışmaların her zaman yaşanabileceğini belirtti.
Kusturica'nın sanatıyla tüm dünyanın şapka çıkardığı bir isim olduğunu söyledi.
Akaydın, şöyle konuştu:
''Afrika'nın adı duyulmamış bir ülkesinin soykırım yapmış, tüm dünyanın kınadığı devlet başkanını getirip ağırlıyorsunuz. Ülkem adına üzüldüm. Keşke Kültür ve Turizm Bakanı gelseydi, Kusturica ile konuşsaydı, 'Nedir bu işin aslı' diye sorgulasaydı'' dedi.
Kusturica'nın Türkiye'yi çok sevdiğini de savunan Akaydın, ''Ama sevmeyebilirdi de. Kusturica'nın günahları varsa, günahlarını tanrı affetsin. Beni ilgilendirmiyor'' diye konuştu.
Akaydın, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın iki gün önce bir televizyon programında Emir Kusturica'nın gidişiyle ilgili olarak ''Neredeyse ayaklarına kapandılar'' ifadesini kullandığını ileri sürerek, şöyle devam etti:
''Kimsenin ayağına kapanmam, ama maalesef bu lafları edenlerin yakın geçmişte kimlerin ayaklarına ne şekilde kapandıkları da Türk halkının önündedir. Bana bu örnekleri saydırtmayın. Ben Atatürk'ün çocuğuyum, şeyhlerin çocuğu değilim. Bizim kültürümüzde biat etmek yoktur, beynimize güveniriz.''
-KUSTURİCA GERGİNLİĞİ-
Basın toplantısında söz alan ''Off Karadeniz'' filminin yönetmeni Nur Dolay, hazırladığı bildiriyi okudu.
Emir Kusturica ile aynı festivalin konuğu olmaktan gurur duyduğunu belirten Dolay, Kusturica'nın kulaktan dolma, yarım yamalak eksik bilgilerle linç edilmeye çalışıldığını iddia etti. Semih Kaplanoğlu'nu da eleştiren Dolay, ünlü yönetmenin yığınları yatıştırmak yerine linç kampanyasının ortağı olduğunu ileri sürdü.
Dolay'ın, Türkiye'nin de Yugoslavya'nın dağılma sürecine benzer bir süreçten geçtiğini iddia etmesi üzerine Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Nizamettin Şen, ''Bu açıklamayı burada kesin'' dedi.
Bu sırada Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın, Şen'e, ''Sayın Şen, kışkırtıcı olmayın, sizi kınıyorum'' karşılığını verdi. Şen de Akaydın'a ''Ben de sizi kınıyorum. Festivalde Antalya'nın tanıtılmasını istiyoruz. Kimse burayı siyasi platform haline getirmesin. Yeter artık, Kusturica, Kusturica'' diye konuştu.
Kusturica'nın günahları varsa tanrı affetsin
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yaşananlar hakkında açıklamalarda bulundu.