Akdağ: Sağlık Hizmetleri Özelleşmeyecek, Tam Tersine Güçlendirilecek

Akdağ, kamu hastane birliklerinin, kamuya bağlı hastaneleri güçlendirmek için kurulduğunu anlattı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 81 ilde bulunan kamu hastaneleri genel sekreterlerinin katılımıyla gerçekleştirilen'Türkiye Kamu Hastane Birlikleri Değerlendirme Toplantısı'na katıldı.

87 genel sekreterin katıldığı toplantıda konuşan Akdağ, 75 milyonluk ülkede hastanecilik hizmeti, yoğun bakım ve hasta-çalışan sorunları gibi hususların göz önüne alındığında problem çıkmamasının imkansız olduğun söyledi.

Son dönemlerde getirilen Kamu Hastaneleri Birlikleri sistemi konusunda bazı meslek grupları ya da muhalefetin halkı yanlış bilgilendirdiğini belirten Akdağ, “Kamu Hastaneleri Birlikleri ile sağlık hizmetlerinin özelleşeceği, paralı olacağı iddiası yanlıştır. Tam tersi kamu hastanelerini güçlendirmek için yapıldı.'A sınıfı hastanelere vatandaş gidemeyecek' denildi. Biz hastanelerde sınıf ayrımı yapmıyoruz. Hastaneleri değerlendirme raporunda gruplara ayrılıyor hastaneler bunlar o gruplardır. Biz de hepsini A grubu hastanelerin seviyesine çıkarmaya çalışıyoruz. Personel sözleşmeli olacak iddiasını attılar. Hayır, eskiden olduğu gibi istihdam etmeye devam ediyoruz.'Yöneticiler astronomik rakamlarda ücret alıyor' dediler. Ücretler nasılsa öyle devam ediyor. Astronomik ücretlerin ödendiği iddiaları sistemi karalamak içindir." şeklinde konuştu.

Kamu hastaneleri birliklerini daha kaliteli hizmet verebilmek, daha verimli çalışabilmek ve çalışanların işini kolaylaştırmak için uygulamaya koyduklarını vurgulayan Akdağ, “Sistemin işleyişini çok yakından takip edeceğiz. Sizlerin illerde neler yaptığını takip ediyorum. Ve çalışmalarınızdan dolayı büyük mutluluk duyuyorum." dedi.

Bakan Akdağ, toplantıda ismini vermediği bir hastane yöneticisinin kendisine ilettiği mesajı cep telefonundan okudu.

"MEDYADA SAĞLIK HABERLERİNE İLİŞKİN ÇOK ACIMASIZ YAZILAR YER ALIYOR"
Medyada sağlık haberlerine ilişkin çok acımasız yazıların yer aldığını anlatan Akdağ, "Sağlık ve sağlıkçılarla ilgili gazete ve televizyonlarda acımasız manşet ve ifadeler yer alıyor. Bir hasta yakını her hangi bir sebepten dolayı şikayetçi olabilir, mahkemeye de gidebilir. Ülkemizde vatandaşın hakkını arama imkanı her alanda arttı. Böylede olmalıdır. Ama böyle bir şikayet ya da yakınma varsa biz bunu basın olarak daha bu işin idari soruşturması başlamamış, daha mahkeme süreci sonuçlanmadan, hem hakim hem savcı olup başlığımıza bir suçlu ilan etmeye kimsenin hakkı yoktur. Bu çok sık yapılıyor. O kadar çok sık yapılıyor ki çoğu zaman sağlık yöneticileri düzeltme hakkını kullanmada çaresiz kalıyor. Yanlış yapıldı ise saklanmadan bildirilmeli. Ama ön yargılı biçimde damgala, yaftalama, karar verme suçlamak cezalandırmak kimsenin hakkı yok. Bu hususta tüm yöneticilerimiz adına tüm basın kurum ve kuruluşlarından anlayış bekliyorum.” açıklamasında bulundu .