Nihal Bengisu Karaca, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk'ün moderatörlüğündeki AA Editör Masası'na İstanbul'dan video konferans yöntemi ile konuk oldu.
Çalışma yöntemleri hakkında bilgi veren Karaca, bir bölgeye, şehre gitmeden önce ön hazırlık yapıldığını ifade ederek, böylece, heyet olarak şehre gittiklerinde, orayla ilgili bazı eğilimleri, kentin demografisini, yapısını, kimlerin yaşadığını, kaç şehit verdiğini, daha önce nasıl toplumsal sorunlar yaşandığını ve nasıl tepkiler verildiği konusunda az çok bilgi sahibi olduklarını anlattı.
Böylece görüşecekleri kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve başkanlarıyla barış meselesini, fikrini derinleştirirken ne gibi dinamiklere dikkat edeceklerini bildiklerini dile getiren Karaca, şöyle konuştu:
"O açıdan ekibimiz için bu ön çalışmaları yapanlara teşekkürü bir borç biliyorum. Bizim işimizi çok kolaylaştırıyor. Ekibimiz, şehre gitmeden önce nabız tutulmuş oluyor. Böylece karşılaşacağımız tepkileri önceden az çok biliyor oluyoruz. Buna rağmen, yeteri kadar ön çalışma, alt yapı çalışmaları yapılmasına rağmen, bir hayli tepkiyle karşılaşıyoruz."
Barış fikrinin kendi başına olumlu, tartışılması makul olmayan bir kavram olduğunu vurgulayan Karaca, 5 kişi mesajlarına olumlu yanıt verirken, 2 kişinin nötr kaldığını, 2 kişinin de "Hayır ben sizin barış mesajınıza kanmıyorum" dediğini, bir kişinin de düşüncesini daha agresif savunduğunu söyledi.
Karaca, "Heyetin görüşmelerinin ardından nötr ya da endişeli olanların, en azından kaygılarını, endişelerini ifade zemini bulduktan, görüşlerini anlattıktan, fikirlerini ifade ettikten sonra olumsuz düşündükleri noktaların değişmeye başladığını gözlemleyebiliyoruz. Bu açıdan heyetlerin ziyaretlerinin çok olumlu sonuçlar vereceğini düşünüyorum'' dedi.
-Vatandaşların kaygıları-
Nihal Bengisu Karaca, vatandaşların en büyük kaygısının "bölünme" ve "federasyon" olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Vatandaşlar 'Bu iş federasyona gidebilir, bu da Türkiye'nin bölünmesini tetikleyebilir' diyor. Görüşlerini, 'Siz barış diyorsunuz. Bu olumlu bir mesaj ama barışın neye mal olacağı konusunda endişelerimiz var' diye ifade ediyorlar. Bu konuda 'Neden şüpheleniyorsunuz- 30 yıl boyunca savaşılmış. Bu şiddet ortamının 30 yıl boyunca devam edebildiğine şaşırmıyorsunuz da neden birden bire bitti noktasına takılıyorsunuz-' diye sorduğumuzda, biraz düşünüyorlar. Ziyadesiyle illerde çıkan birtakım ulusalcı, aşırı milliyetçi, Türkçü gazetelerde kullanılan şablonları tekrar ettiklerini görüyoruz. Bu şablonlar, 'Hükümet şeffaf değil', 'Bu heyet, ülkenin bölünmesinin zeminini hazırlıyor', 'Hangi rüşvetle bu barış geliyor-', '30 yıllık savaş bir anda biter mi-', 'Bu kadar uzun süren savaş bu kadar kolay biter mi-", 'Neden şimdi-' en çok karşılaştığımız sorular. Bunları yanıtlayabildiğimiz kadar yanıtlıyoruz.
'Bakın, 90 gündür çocuklarımız ölmüyor, şu kadar gündür şehit gelmedi ve asker anneleri 90 gün rahat uyudu' dediğimizde, insanların durup düşündüğünü, 'Endişeliyiz' yönündeki tavırlarını sorguladıklarına tanık oluyoruz."
Karaca, görüşmelerinde çok güzel karşılıklar da bulduklarını ifade ederek, bir anısını şu sözlerle anlattı:
"Hatay'da ismini alamadığım bir beyefendinin ifadelerini unutamayacağım. Kendisi masada, aynı klişeleri tekrarlayanlara çok güzel bir cevap verdi. 'Siz bu barış fikrini onun bunun siyaseti olarak görmeye çok kodlanmışsınız. Halbuki bu siyaset üstü bir mesele. Bunu algılayamıyorsunuz. Bunu algılamamız lazım. İkincisi, Osmanlı'ya ızdırap çektirmiş ve içinize bölünme korkusu zerk etmiş ülkelerle barışı savunuyorsunuz, kendi insanınızla barış yapma fikrinin düşünülmesine bile tahammül edemiyorsunuz. Bence bu tavrınızı gözden geçirin' dedi.
Güzel geri dönüşler alıyoruz ve bundan memnunuz."
Muhabir: Halil İbrahim Başer / Sibel Ertürk Kurtoğlu
Yayıncı: Ziver Büyüktaş
Akdeniz Bölgesi Grubu Üyesi Karaca Açıklaması
Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz Grubu üyesi Nihal Bengisu Karaca, heyetin görüşmelerinin ardından, nötr ya da endişeli olanların, en azından kaygılarını, endişelerini ifade zemini bulduktan sonra olumsuz düşündükleri noktaların değişmeye başladığını gözlemlediklerini belirterek, "Bu açıdan heyetlerin ziyaretlerinin çok olumlu sonuçlar vereceğini düşünüyorum" dedi.