Akdeniz Üniversitesi 2013-2014 Akademik Yılı Açılışı

Akdeniz Üniversitesi 2013-214 akademik yılı açılış töreni yapıldı.


Atatürk Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen törenin açılışında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe'ye gönderdiği mesaj okundu. Gül mesajında üniversitelerden, dünyada yaşanan gelişmeler ve değişimler doğrultusunda gençlere uluslararası vizyon kazandırmasını beklediğini dile getirdi.

Törende konuşan Rektör Kurtcephe, bilimi ülkeleri için üretecek, ülkelerinin yolunu aydınlatacak, o toplumu geliştirecek hem fikren hem de ekonomik olarak güçlü hale getirecek kuruluşların üniversiteler olduğunu belirtti.

5 yıl önce ağır bir sorumluluğun altına girdiklerinin bilinciyle hedeflerinin büyük olması gereğine inanarak yola çıktıklarını anlatan Kurtcephe, bu süreç içerisinde yurt dışında adından söz ettiren bir üniversite haline geldiklerini kaydetti.

Akdeniz Üniversitesi olarak özel işlere imza atarak farkındalık ortaya koyacak inançla çalıştıklarını ifade eden Kurtcephe, üniversitenin her bireyinin başarıya inançlı olduğunu vurguladı.

- "Kompozit doku nakli yapabilen bir üniversite olduk"

Akdeniz Üniversitesinin 5 yıl önce sadece böbrek, pankreas, kalp ve karaciğer nakli yapabilen bir kurum olmasına karşın, bugün kompozit doku nakli yapabildiklerini vurgulayan Kurtcephe, sağlık alanında büyük başarılara imza attıklarını belirtti.

Kurtcephe, şöyle konuştu:

"Yasal zemin olmadığı için kanunun ve yönetmeliğin bulunmadığı bir ortamda büyük başarılar yakaladık. Türkiye'nin ilk çift kol nakli yapılan Cihan Topal bir gün bana gelerek 'Hocam, çocuğum 2,5 yaşına geldi. Bana kollarımı soruyor. Ben de cevap veremiyorum. Bana yardımcı olun' diyerek elimi öptü. 3 yıl önce gerçekleştirilen nakil ile Topal, bugünkü ellerine kavuştu. Ömer Özkan ve ekibi o gün Türkiye'de yeni bir sayfa açtı."

Türkiye'nin ilk yüz nakline imza attıklarını hatırlatan Kurtcephe, şunları söyledi:

" Ömer Özkan'a 'Başarırsak bu millet bizi unutulmazlar arasına sokar ama başaramazsak akademik unvanınızı riske atmış olursunuz' dedim. Ömer Özkan da 'Benim en büyük hayalim milletimin gönlünde yer almaktır' dedi.

Ömer Özkan böylesine özel bir insan. Türkiye'nin ilk yüz nakline imza attık. Dünyada bunu başarabilen birkaç ülkeden biri haline geldik. Bugün Fransa'yla yarışıyoruz. Dünyada ses getiren bir ameliyat ile ilk rahim naklini gerçekleştirdik. Rahim nakli yapılan Derya Sert'in tüp bebek yoluyla çocuk sahibi olması için çalışmalar yürütülüyor. Derya, ben inanıyorum ki o çocuğa sahip olacak ve bizler de bu mutluluğu yaşayacağız."

Türkiye'de en fazla kalp nakli yapan üniversite olduklarına da dikkati çeken Kurtcephe, "Prof. Dr. Ömer Beyazıd'ın kalp nakli, Ömer Özkan'ın da doku nakli ameliyatları yapmasını engelleyen yasaları düzenlemeler ile aştık. Hükümet, özel işler yapan insanlara özel izinler vermek ihtiyacı duydu. İki Ömer hocamız da bu yetkiyi kullanarak büyük başarılara imza attılar" diye konuştu.

Rektör Kurtcephe, göreve başlarken üniversitenin öğrenci sayısının 20 bin 474 olduğunu, bu yıl ise rakamın 50 bini aştığını bildirdi. Kurtcephe, mühendislik, fen bilimleri, turizm, sanat ve sosyal bilimlerde de elde ettikleri başarılar ile üniversitenin adını Türkiye'de duyurduklarını kaydetti.

- Vali Öztürk

Antalya Valisi Sebahattin Öztürk ise Akdeniz Üniversitesinin Türkiye'nin gurur kaynağı olduğunu söyledi.

Antalya'nın turizm ve modern tarımda öncü bir kent olduğunu dile getiren Öztürk, şehre yakışan bir üniversiteye sahip olduklarını ifade etti.

- İlk dersi Prof. Dr. Ömer Özkan verdi

Törenin ardından akademik yılın ilk dersini Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, "Kompozit doku nakilleri" başlığında verdi.

Türkiye'nin ilk çift kol nakli yapılan Cihan Topal, Türkiye'nin ilk yüz nakli yapılan Uğur Acar ve 4'üncü yüz nakli yapılan Turan Çolak'ın da katıldığı ilk derste Prof. Dr. Özkan, canlıdan nakillerde çok iyi ancak kadavradan nakillerde dünyada kötü bir durumda olduklarını kaydetti.

Kompozit doku nakillerinin tarihçesiyle ilgili bilgi veren Özkan, 2000'li yıllara kadar hayat kurtarıcı organların nakillerinin başarılı bir şekilde yapıldığını anlattı. Özkan, dünyanın ilk kol naklinin Fransa'da 1998 yılında, dünyanın ilk çift kol naklinin de 2000 yılında yapıldığını dile getirdi.

Mikrocerrahide Türkiye'nin ileri düzeyde olduğuna dikkati çeken Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2004 yılında çift kol nakli izni için Sağlık Bakanlığına dilekçe gönderdik. 2008 yılında bakanlığın kaydı bile olmadığını öğrendik. Bu işi sahiplenmek gerektiğini düşündük. O dönemde kol nakli yapılacak hasta Cihan Topal her hafta bana mesaj çekti. Hala saklarım o mesajları. Bakanlık da iyi niyetli ancak 'bir sorun çıkar mı' diye korkuyorlar. Özel izin aldık ancak verici aile vazgeçti. Verici aile ile Cihan Topal'ı bir araya getirince aile yeniden ikna oldu. Kopan bir elin dikilmesinden daha iyi sonuç elde edildi. Cihan, artık günlük işlerini kendi yapabiliyor, parmak izini verdi ve ehliyetini aldı."

Dünyanın en önemli kompozit doku nakli mevzuatına sahip olduklarına dikkati çeken Özkan, "Dünyada bu kadar çeşitli naklin yapıldığı başka ülke yok" dedi.

-Dünyanın kadavradan ilk rahim nakli

Özkan, dünyada her 5 bin kadından birinin rahminin bulunmadığına işaret ederek, bunların birçoğununu bu durumu ergenlik yaşına gelince fark ettiğini söyledi.

2004 yılından bu yana 100'den fazla hastaya ince ya da kalın bağırsaktan vajina yaptıklarını anlatan Özkan, bu kişilerin bir süre sonra anne ve baba olmayı da istediklerini, bunun yolunun rahim naklinden geçtiğini vurguladı.

Özkan, şöyle konuştu:

"Dünyanın kadavradan ilk rahim naklini özel izinle yaptık. Hastaya sanki aileden birinden donör bulunmuş gibi doku grubu uydu. Burada yanlış bir anlaşılma var. Kişinin yumurtalıklarını nakletmedik. Bu insanın zaten yumurtalıkları var. Çocuk olursa tamamen anne ve babaya ait olacak. Çocuk için iki girişimimiz oldu. Biri oldukça başarılıydı. Hatta kalp atışları da duyduk. 2 hafta izledik ancak hamilelik düşükle sonuçlandı."

- Yüz nakilleri

Prof. Dr. Ömer Özkan, yüz naklinin bir ekip çalışması olduğunu söyledi.

Yüz nakillerinin dünyadaki geçmişinin 13 yıla dayandığını belirten Özkan, "Dünyada yüz nakilleri genellikle ateşli silah yaralanması ya da trafik kazası geçiren kişilere yapılırken, biz 2 yanık hastasına yaptık. Yanığa önlem alamadığımızı gösteren bir durum" diye konuştu.

Özkan, dünyadaki en komplike yüz ameliyatlarının Türkiye'de yapıldığına işaret etti. Özkan, bir soru üzerine, bilimin popülerize edilmesiyle ilgili eleştiriler olduğunu ancak bu durumun insanlarda organ bağışına farkındalık yarattığını söyledi.

Türkiye'de 3 yılda 6 yüzün bağışlanmasının dünyada ender görülen bir durum olduğunu vurgulayan Özkan, medyanın ilgisinin organ bağışına faydalı olacağına inandığını dile getirdi.

Özkan, "Akademik çevrelerden nasıl tepki alıyorsunuz, rekabet oluşuyor mu" şeklindeki soruya da "Akademik çevrelerden tepkiler çok iyi. Dedikodu, iftiralar mutlaka olacaktır. Önemli olan kabul edilen başarılar yapmanızdır" cevabını verdi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile