Akil İnsanlar Heyeti Ege Bölgesi Grubu, Anemon Otel'de basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Toplantının açılışında konuşan Tarhan Erdem, bugüne kadar yapılan toplantılarda halkı dinlediklerini ve kendilerinin de kişisel düşüncelerini aktardıklarını belirterek, heyetin forma girmiş, kararlaştırılmış bir fikri olmadığını söyledi.
Erdem, Akil İnsanlar Heyeti'nin sürece ilişkin bir brifing alıp almadığının sorulması üzerine, "Brifing almadık. Biz 'ama' demeden çözümün gerektiğine inanıyoruz. Çözüm olmazsa Türkiye için çok büyük kaos olur. Dolayısıyla çözüm olmalıdır, olacaktır. Bu şekilde yaklaştığınız zaman göreceksiniz ki çözümün bir partiyle alakası yoktur, 76 milyonun meselesidir" diye konuştu.
Baskın Oran, herkesten fazla bir şey bilmediklerini kaydederek, olayın "kanın durması ve durduktan sonra 30 yıllık kanlı evreye geri dönmemek için yapılması gereken reformlar" şeklinde iki evresi olduğunu, reformlar evresi konusunda bir şey bilmediklerini ifade etti.
-Başkanlık sistemi-
Bir gazetecinin "süreç sonunda başkanlık sistemine doğru bir ilerleme söz konusu mu-" sorusunu yönelttiği Tarhan Erdem, şunları kaydetti:
"Türkiye başkanlık için hazır değildir. Sebebi, yerel yönetim anlayışının Türkiye'de yerleşmemesidir. Türkiye'de yerel yönetim yoktur, merkezin ajanları, memurları vardır. Gerçek anlamda yerinden yönetim yoktur. Sebebi Türkiye'de güçlü bir azınlığın bulunmasıdır. Onlara bazı hakların verilmesinden çekinilmiştir. O nedenle bu duruma gelinmiştir. Başkanlık düşüncesi bence yanlıştır. Erdoğan başkan olacak falan deniyor, ben buna hayır diyorum."
Fehmi Koru ise aynı soruya, her ülkenin kendi tarihiyle irtibatlı sistemler olduğunu ifade ederek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda meclis odaklı bir anlayış var. Başkanlık sistemi yerine parlamenter sistemin Türkiye'de doğru olduğuna inanıyorum" dedi.
Baskın Oran, başkanlık sistemi konusunda, Türkiye'deki demokrasinin ülkenin olgunluğunun ürettiği bir yöntem değil, Avrupa'dan getirilen bir yöntem olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başkanlık sistemine geçince ne olacak, hem yasama hem yürütme bu sefer cumhurbaşkanının sultasında olacak. Hiç olmazsa başbakanı denetleyen parlamento var şimdi. Seçilmiş padişahı denetleyemeyecek. Tam tersine o seçilmiş padişah iki kelime ile feshedebilecek. Bizdeki parlamenter rejim cumhuriyetin başından beri baskı altında tutulan iki unsura yer vermedi. İslamcılar ve Kürtler. İslamcılar iktidara geldi şimdi. İslam sorunu parlamentoya yansımamak açısından bitti. Kürtler açısından, 13 parti kapattık bugüne kadar, Kürtlerin temsil edilmesine izin verilmedi. 'Kürtler bakan da cumhurbaşkanı da oluyor' deniyor ama Kürt olamıyor."
Oran, anayasada "Kürtler şu haklara sahiptir" diye yer verilmesine karşı olduğunu dile getirerek, "Tüm Türkiye Cumhuriyeti halkına verilir. Kürtler farklı eyalet, bağımsız devlet istemiyorlar, kimliklerinin tanınmasını istiyorlar. Bunun için kan döküyorlar. Sadece Kürtlere hak verirsek Kürtleri, Kürt olmayanlara hedef göstermiş oluruz. Kürtlere hak verirsek, 'yumruğunu masaya vuran hakkını alır, vurmayan almaz'... Böyle bir şey yok. Herkese verilen hakları alabildiğine genişletmek zorundayız" diye konuştu.
Oran bir soru üzerine, Başbakan Yardımcısı Arınç'ın sözlerine atıfta bulunarak, "Politikacı politika yapar. Manisalı Arınç da dün ne yaptı, barış politikasını da tehlikeye sokmayacak denilemeyen bir şey söyledi.
'Cehennemin dibine kadar yolları var' dedi" yanıtını verdi.
Tarhan Erdem, bir gazetecinin "Akil İnsanlar Türkiye'nin gazını mı alıyor-" sorusuna "Kimsenin gazını almak istemiyoruz, kimsenin gazı var mı yok mu bilemiyorum" ifadeleriyle karşılık verdi.
Toplantıya heyet üyesi Hasan Karakaya ve Fadime Özkan da katıldı.
Muhabir: Halil Şahin / Ali Rıza Karasu
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu
Akil İnsanlar Heyeti Ege Bölgesi Grubu Manisa'da
Akil İnsanlar Heyeti Ege Bölgesi Grubu Başkanı Tarhan Erdem, "Çözümün bir partiyle alakası yoktur, 76 milyonun meselesidir" dedi.