Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubu Sekreteri Korkut Açıklaması

Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubu Sekreteri Levent Korkut, "Biz kendi değerlerimizi, demokrasimizi, sistemimizi inşa ettiğimiz sürece bölünme gibi bir sorun söz konusu olamaz. Tam tersine Türkiye güçlenir ve büyür" dedi.

Grup Sekreteri Levent Korkut, Üyeler Hayrettin Karaman ve Mustafa Armağan, "Türkiye Küçük Millet Meclisleri Genel Koordinatörlüğünün organizasyonunda Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde, sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldi.

Korkut, burada yaptığı konuşmada, günümüzde çatışmaların yumuşatılabileceğini ve siyasi zemine çekilebileceğini dile getirerek, "Bu Türkiye'nin bölünmesi, parçalanması, temel değerlerini, devlet yapısını terk etmesi anlamına gelmez. Burada tabii çok değişik düşünceler, görüşler ortaya atılabilir. Sonuçta barışa karar verecek olan halktır. Halkın kendisidir. Ancak halk isterse bu olur. Halk istemezse böyle bir şeyin olması mümkün değildir, halkın iradesi burada önemlidir" diye konuştu.

Dünyada da bunun örneklerinin görüldüğünü, Türkiye'de de aksinin olmasının beklenmediğini anlatan Korkut, halkın iradesine karşı bir barışı ne devlet ne hükümet ne de herhangi bir uluslararası gücün yerleştiremeyeceğini vurguladı.

-"Tam tersine Türkiye güçlenir ve büyür"

En çok zorlandıkları alanın şehit ailelerini ziyaret olduğunu kaydeden Korkut, şunları dile getirdi:

"Ama biz de diyoruz ki bir orta yolu bulabiliriz, bütün bu geçmiş travmaları, acıları, dertleri bir kenara bırakarak, yeniden doğru bir başlangıç yapabiliriz. Biz bunu birçok konuda yaptık. Aslında 90'lardan beri Türkiye birçok konuda bir şeyler yapıyor. Başka sorunlar da var. Bazılar diyor ki 'Alevilerin de şu sorunları var.' Doğrudur vardır. 'Biz eğer bütün bu sorunları çözer ve bütün kesimlerin insanlarını Türkiye'de mutlu yaşar hale getirebilirsek, asıl bölünmez Türkiye'yi o zaman inşa ederiz' diye düşünüyorum.

Dünyada, demokrasiye, hukuk devletine ve özgürlüklere sahip olan ülkeler bölünmüyorlar. Sorunun kavganın, çatışmanın olduğu bütün ülkeler, demokratik olmayan ülkeler aşağı yukarı. Biz kendi değerlerimizi, demokrasimizi, sistemimizi inşa ettiğimiz sürece bölünme gibi bir sorun söz konusu olamaz. Tam tersine Türkiye güçlenir ve büyür."

-"Biz sizin kadar biliyoruz"-

Grup üyesi Hayrettin Karaman da çözüm sürecine halkın katılımının önemine dikkati çekerek, "Bir ülkenin halkının istemediği bir şeyi eğer o ülke padişahlıkla veya diktatörlükle yönetilmiyorsa hiç kimse yapamaz" dedi.

Şimdi, "Silahı bırakalım siyaseti alalım" hareketinin olduğunu ifade eden Karaman, şöyle konuştu:

"Açıklanan, beyan edilen bu. Bizim İslami literatürde bir cümle vardır: 'Biz zahire göre hükmederiz', ortaya çıkana, beyan edilene, açıklanana göre hükmederiz.' İnsanların kalplerini okumayız. Kalpleri okuma, bilme işi Allah'a aittir. Şimdi adamların beyanı bu, 'Biz silahı bırakmaya karar verdik' diyorlar. Yani silahı bırakacaksanız, isyandan vazgeçecekseniz ve bu ülkede bir tehlike, tehdit unsuru olmaktan çıkacaksanız bundan sonra meşru zeminlerde siyaset yaparak taleplerinizi ortaya koyacaksanız ve bunu gerçekleştirmeye çalışacaksanız bu ülkenin rejimi, sistemi olan demokrasi bunu kabul eder. İsyanı kabul etmez ama bunu kabul eder. Bunu kabul etmek mecburiyetindedir."

Türkiye'de demokrasi eksik olduğu için dini örgütlenme hakkı olmadığını, bu yüzden tarikatların, dini derneklerin bulunmadığını anlatan Karaman, "O da olacak, Müslümanlar da bunu talep edecek, bu ülkede" değerlendirmesinde bulundu.

Bazı katılımcıların eleştirileri üzerine Karaman, "Ben 80 yaşında bir adamım, benimle kavga etmeyin ayıptır" dedi.

Karaman, Allah'tan korkan birisi olduğunu, yalan yere de yemin etmeyeceğini ifade ederek, "Vallahi, billahi, tallahi onlara verdikleri herhangi bir şeyi, sizin bilmediğiniz, bizim bildiğimiz herhangi bir şeyi bize bildirmediler. Biz sizin kadar biliyoruz" diye konuştu.

-"Birtakım tepkilerin olması normal"-

Grup Üyesi Mustafa Armağan da toplantıya geç kaldıkları için katılımcılardan özür diledi. Türkiye'nin büyük bir tarihin, kültürün, medeniyetin varisi olduğunu, krizlerin Türkiye'yi daha da güçlü kılacak birtakım fırsatlar, imkanlar sunacağını belirten Armağan, "Bu süreci böyle hemen birtakım haklar verildi, Türkiye bitti, battı. Bu şekilde görmenin çok dar bir bakış açısı" diye konuştu.

Türkiye'de yaşayanların ayrılmaz bir bütün olduğunu, tarihten verdiği örneklerle anlatan Armağan, "Birtakım tepkilerin olması normal, bu bir süreç, bu bir kriz dönemi ama bu krizden inşallah biz daha güçlü, sağlıklı bir şekilde çıkacağız" ifadesini kullandı.

Bu arada, toplantı sırasında güneydoğu gazisi olduğunu söyleyen Selçuk Çelik, tartıştığı bir izleyiciye protez bacaklarından birini çıkararak fırlattı.

Muhabir: Haluk Yüksel / Fikriye Susam Uyar

Yayıncı: İbrahim Uyar
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile