Arıboğan heyet üyeleri ile birlikte Tekirdağ'daki bir otelde düzenlenen basın toplantısında, toplum ile hükümet arasında moderasyon görevi gördüklerini belirterek, toplumun gergin olduğunu, ancak bunları siyasiler ya da hükümete konuşamadıklarını kaydetti.
Çalışmalarında toplumun sosyal envanterini çıkardıklarını ifade eden Arıboğan, terör örgütünün sınır dışına çıkartılmasının çözüm sürecinin önemli bir parçasını teşkil ettiğini belirterek, "Yaptığımız çalışmalarda genel kanaatimiz, toplumumuzun barışa hasret kaldığıdır. Her kesimin ortak noktasının barışa hasret kalmaları olduğunu gördük" diye konuştu.
Arıboğan, "Sizin göreviniz nedir?" sorusuna verdiği yanıtta ise, toplum içindeki güvensizlik ortamının giderilmesi adına yola koyulduklarını aktardı.
Toplum içinde artık barışın konuşulması için yola çıktıklarını belirten Arıboğan, Türkiye'nin AB kriterlerine uyum çerçevsinde demokratikleşme adına önemli adımlar attığını söyledi.
-"Protesto değil faşist baskı..."
Arıboğan, gittikleri yerlerde bazen protesto ile karşılaşabildiklerini belirterek, ancak bu tür olayların protestonun dışına çıkarak, faşist baskıya dönüştüğünü aktardı.
Heyet içindeki üyelerden Hülya Koçyiğit de kendine yönelik hakaret derecesine varan eleştiriler olduğunu belirterek, "Türk bayrağını sevmeyen mi var? ben devlet sanatçısıyım. Naaşım da Türk bayrağına sarılacak. Dolayısıyla bayraklı protestolara bir anlam veremiyorum''
-"Siyasi araçlar ile çözülemedi"
Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubu üyesi Ali Bayramoğlu da, Türk topraklarının çok uzun süredir Kürt sorunu yüzünden kaybettiğini belirterek, şunları söyledi:
"Türk siyasal sistemi parasıyla, insanıyla, siyasi araçlarıyla, değişik siyasi partileri ile bu sorunu mevcut ve bilinen siyasi araçlarla çözemedi. Çözdüğünü söylemek mümkün değil. İki alternatif var önümüzde, ya bedel ödemeye devam ederiz, ölürüz, öldürürüz, demokrasiden ödün veririz. Türkiye'de atılacak pek çok adım, pek çok reformun önünde korkular ve endişeler ana engeller olmaya devam eder ya da farklı ve yeni yöntemlerle biraz daha cesaretle daha fazla risk alarak yeni bir toplumsal sözleşmeyle bütünlüğümüzü yeniden inşa ederiz. Bizim bu barış arayışından anladığımız bu."
Akil İnsanlar Heyeti üyelerinin ortak paydasının "Barış" olduğunu ifade eden Bayramoğlu, "Şu çok açıktır ki, bizler tek tek seferber olduysak, ülkenin bölünme noktasında olduğu için seferber olduk. Bu barış projesi Türkiye'nin bölünmesini engelleyecek bir barış projesi olduğu için bizler buradayız. Birbirimizden farklıyız, siyasi iktidarı destekleyenimiz var, çok sert eleştirenimiz var, fakat ortak paydamız barış" şeklinde konuştu.
Akil İnsanlar Marmara Grubu Üyeleri Tekirdağ'da
Tekirdağ - Marmara Grubu Akil İnsanlar Heyeti Başkanı Deniz Ülkü Arıboğan, 2 aydan bu yana süren çalışmalarının sonuna geldiklerini belirterek, yaptıkları çalışmaları kısa sürede raporlandıracaklarını kaydetti.