Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum tarafının 'Enosis (Kıbrıs'ın Yunanistan tarafından ilhakı) referandumunun okullarında kutlanması' kararından geri adım atmaması ve bu nedenle dün yapılması planlanan liderler toplantısına katılmaması konusunda, '(Rumlar) Adım atacaklarsa bir an evvel atmalıdırlar. Bizim beklentimiz budur. O zaman görürler bakalım, adımları atarlarsa masa tekrar kurulur mu kurulmaz mı? Biz mazeret aramıyoruz. 'Türk tarafı mazeret üretiyor' diye kimse kendi mazeretlerinin arkasına saklanmasın.' dedi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Pakistan’ın başkenti İslamabad’ta yapılacak 13. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirve Toplantısı’na gidişi öncesi Ercan Havalimanı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Pakistan’daki toplantının, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı adı verilen ve 10 ülkenin üye olduğu örgüt olduğunu belirten Akıncı, KKTC’nin, teşkilat içerisinde Kıbrıs Türk Devleti adıyla gözlemci üyeliğinin bulunduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum tarafınca, 'bu toplantı vesilesiyle müzakere masasını bırakıp gidiyoruz' gibi bir algı yaratılmak istendiğini belirterek, 'Rum Dışişleri Bakanı 'müzakereye gelmiyor, Pakistan’a gidiyor' gibi kendisinden hiç beklemediğimiz, yakıştıramadığımız bir söylemde bulundu. Nereyi gideceğimize dair bilgi vermekte hiçbir mecburiyetimiz yok. Herkesin tabii ki müzakereler dışında sorumlulukları var. Nezaket gereği bir ay kadar önce toplantıların gündemi belirlenirken, şubat sonu mart başında benim uygun olmayacağımı, nedeninin de Pakistan’daki bu toplantı olduğunu söylemiştim. Hem Rum tarafınca biliniyordu, hem de BM tarafından. Buna rağmen bunun istismar edilmesi gerçekten son derece üzüntü vericidir.' değerlendirmesinde bulundu.
- Anastasiadis Türk tarafını küçümsüyor
Rum lider Nikos Anastasiadis'in Kıbrıs Türk tarafını küçümsemeye çalıştığını ifade eden Akıncı, 'Kıbrıs Türk tarafının müzakerelerde ne kadar proaktif, yaratıcı adımlar atmış olsa da ve BM de bunu sürekli olarak kabul ettiği halde, yine getirip bütün meseleyi Türkiye’ye dayandırıyorlar. BM parametrelerinin en önemlilerinden bir tanesi Kıbrıs’ta Türkler ve Rumların aralarındaki ilişkinin bir azınlık çoğunluk ilişkisi olmadığı, bu ilişkinin iki eşit kurucu devlete dayalı siyasi eşitlik içinde bir ilişki olduğu konusunda çok nettir ve bu yıllardan beridir gelen BM parametresidir.' diye konuştu.
Kıbrıslı Türklerinin dünyadan izole edildiği şartlarda Türkiye ile tarihiden gelen çok yakın bağlarının olduğuna dikkati çeken Akıncı, şunları söyledi:
'Her zaman Türkiye ile olan münasebetlerinde karşılıklı ikna süreci çalıştırılmıştır. Yeri gelmiştir Kıbrıs Türk tarafının inisiyatif alması gerekmiştir. Bu inisiyatiflerini de almaktan çekinmemiştir. Ama Mont Pelerin’de gördük. Özellikle birinci Mont Pelerin’de zirvesinde Anastasiadis 5’li konferans tarihini verme aşamasına gelindiğinde nasıl 10 günlük ara isteyerek Atina’ya koştuğunu hep beraber gördük. Eğer bunu ben yapsaydım benim idam sehpam hazırlanacaktı. Bunu politik anlamda söylüyorum. Biz, Kıbrıs’ta gerçekten çok iyi niyetle, sabırla bir müzakere sürecini sürdürüp buralara kadar getirdik. Müzakerelerden kaçmış, masayı dağıtmış değiliz. Onlar bunu bu şekilde yaymaya çalışsalar da bu gerçek değil. Ancak müzakerelerin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesinin koşullarının yaratılması lazım. Biz her şart altında müzakerelerin sürgit olmasından, incir ipi gibi uzayıp gitmesinden, bu sürecin bir 50 yıl daha bu şekilde gitmesinden yana değiliz.”
- 'Müzakere masasında ileriye doğru adım atmak yalnız bize bağlı değil'
Rum Meclisi'nin aldığı Enosis (Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakı) referandumunun okullarda kutlanması yönünde aldığı kararından geri adım atması gerektiğini vurgulayan Akıncı, yanlıştan dönmenin de bir erdem olduğunu dile getirdi.
Akıncı, Pakistan'daki zirve nedeniyle birkaç gün KKTC’de olmayacağını, döndüğünde de bu yönde adımların atılmış olmasını umduğunu belirterek, müzakere masasında ileriye doğru adım atmanın yalnız kendilerine bağlı olmadığını kaydetti.
Rum tarafının müzakere sürecinin yaz aylarının gelmesiyle daha da zora gireceğini fark etmesi gerektiğine işaret eden Akıncı, 'Adım atacaklarsa bir an evvel atmalıdırlar. Bizim beklentimiz budur. O zaman görürler bakalım, adımları atarlarsa masa tekrar kurulur mu kurulmaz mı? Biz mazeret aramıyoruz. 'Türk tarafı mazeret üretiyor' diye kimse kendi mazeretlerinin arkasına saklanmasın.' ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin 'Müzakereler tümüyle çöktü mü?' sorusuna ilişkin Cumhurbaşkanı Akıncı, 'Böyle bir söylem doğru olmaz. Çünkü şu anda biz halen daha aklı selimin galip gelmesini bekliyoruz. Yaparlar, yaparlar. Yapmazlarsa, daha sonraki gelişmeleri döndüğümüz zaman ve ilerleyen süreçte toplumumuzun tüm katmanları ile birlikte karar veririz. Çünkü bu sonuçta önemli ve sorumluluk isteyen bir karar olur. Hep beraber günü geldiğinde değerlendiririz.” yanıtını verdi.
Rum Meclisi, 10 Şubat'ta Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanmasını öngören 'Enosis' referandumunun, yıl dönümünde okullarda kutlanması yönünde karar almıştı. 16 Şubat'ta yapılan liderler görüşmesinde, Rum lider Nikos Anastasiadis, kapıyı sertçe vurarak müzakere masasından kalkmıştı.
Taraflar önceden planlanan görüşme takvimi kapsamında dün ara bölgede bir araya gelecekti, ancak KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum tarafının 'Enosis referandumunun okullarında kutlanması' kararından geri adım atmaması üzerine liderler görüşmesine katılmayacağını açıklamıştı.
Akıncı'nın Liderler Toplantısına Katılmama Kararı
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı: '(Rumlar) Adım atacaklarsa bir an evvel atmalıdırlar. Bizim beklentimiz budur. O zaman görürler bakalım, adımları atarlarsa masa tekrar kurulur mu kurulmaz mı? Biz mazeret aramıyoruz. Türk tarafı mazeret üretiyor diye kimse kendi mazeretlerinin arkasına saklanmasın' 'Müzakerelerden kaçmış, masayı dağıtmış değiliz. Onlar (Rumlar) bunu bu şekilde yaymaya çalışsalar da. Bu gerçek değil. Ancak müzakerelerin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesinin koşullarının yaratılması lazım. Biz her şart altında müzakerelerin sürgit olmasından, incir ipi gibi uzayıp gitmesinden, bu sürecin bir 50 yıl daha bu şekilde gitmesinden yana değiliz'