Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlerle ilgili 475 kişinin yargılandığı davanın görülmesine, savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar ve yakınları ile taraf avukatları katıldı.
Darbe girişiminin yaşandığı dönemde Akıncı Üssü 141. Filo'da görevli sanık eski pilot üsteğmen Mustafa Erez, 15 Temmuz'da normal mesaisi sonrası sivil kıyafetlerini giyip çıkacakken binbaşı Mehmet Fatih Çavur'un, Mustafa Mete Kaygusuz, Ahmet Tosun, Mustafa Konur, Hüseyin Türk, Özgür Ötkün ve Ekrem Aydoğdu'nun da bulunduğu ortamda, terörle mücadele harekatı olabileceğini, bu yüzen filo çevresinden ayrılmamalarını söylediğini aktardı.
Harekatla ilgili emir gelene kadar odasında ve filo gazinosunda vakit geçirdiğini belirten Erez, bu sırada olağandışı bir şeyle karşılaşmadığını iddia etti.
Erez, 19.20 gibi odasında bulunduğu sırada Mehmet Fatih Çavur'un, uçuş kontrol nöbetçi amiri olarak kuleye gitmesini emrettiğini dile getirerek, uçuş kontrol nöbetçisinin uçuşları yönlendirmek gibi bir görevi olmadığını, sadece uçuş emniyetini sağladığını ileri sürdü.
Kuleye gittiğinde buradaki personelin de uçuş amiri Yarbay Nihat Altıntop'tan aldıkları terörle mücadele harekatı olacağına dair bilgi doğrultusunda hazırlık yaptığını ifade eden Erez, bu personelin, uçuş kontrol nöbetçisi olarak gittiğini bildikleri için şaşırmadıklarını söyledi.
Erez, hava trafiğinin jetlere kapalı olduğuna dair de kimsenin bir şey söylemediğini iddia etti.
- "Helikopterler 'yurtta sulh' diyerek inecek"
Kulede bulunduğu sırada kendisini arayan harekat subayı binbaşı Ali Karabulut'un, üsse gelen helikopterlerin "yurtta sulh" diyerek ineceğini söylediğini anlatan Erez, bunu terörle mücadele harekatı için kullanılan bir kod kelime olarak değerlendirdiğini öne sürdü.
Erez, Karabulut'un bunu harekat komutanına iletmesini istediğini ancak harekat komutanı olmadığı için durumu uçuş amiri Nihat Altıntop'a söylediğini, onun da harekat komutanını aradığını ileri sürdü.
"Bana söyleneni muhatabına aktardım. Terörle mücadele harekatı olacağını düşündüğüm için kuşku duymadım." diyen Erez, Altıntop'un bir ara, kalkan uçakları Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezinin (BHHM) emri doğrultusunda geri çağırdığını da söyledi. Ahmet Özçetin'in bir daha geri çağırma gibi bir emir vermemesini istediğini ilettiğini aktaran Erez, bir süre sonra isimliğinde Özcan Murat Doğan yazan bir yarbayın kuleye geldiğini ve komutayı aldığını söylediğini, bunun üzerine Altıntop ile tartıştıklarını bildirdi.
Erez, ne olduğunu anlamladıramadığını ancak kısa süre sonra da filo komutanı Hakan Karakuş'un kuleye geldiğini ifade ederek, bir süre sonra iki teçhizatlı askerin Nihat Altıntop'u alıp çıktığını söyledi.
Kendisine aksi bir emir verilmediği için kulede kaldığını iddia eden Erez, zaten filo komutanının da orada bulunduğunu dile getirdi.
Erez, bir süre sonra yiyecek bir şey almak için 141. Filo'ya gönderildiğinde darbe girişiminden haberdar olduğunu ileri sürerek, üsten çıkmaya çalıştığını ancak izin verilmediği için çıkamadığını iddia etti.
Sabah Sincan nizamiyesinden çıkmak istediğinde uzman çavuşlarca karargah bölgesine götürüldüğünü ve savcıya ifade verdiğini belirten Erez, orada bulunan Yarbay Nihat Altıntop'un da darbe girişimine karışmadığına yönelik beyanı üzerine serbest bırakıldığını söyledi.
FETÖ üyesi olmadığını, darbe girişimine karışmadığını öne süren Erez tahliye ve beraat talebinde bulundu.
- Sabaha kadar arabada beklediğini iddia etti
Sanık eski binbaşı Ali Tiryaki de savunmasında, darbe girişiminin yaşandığı dönemde Kara Kuvvetleri Komutanlığında görev yaptığını belirterek, üzerine atılı suçlamaları reddetti.
Akşam mesai sonrası kuvvetten arkadaşlarıyla yemek için buluşacakken harekat merkezinden aranıp çağrıldığını anlatan Tiryaki, Abdullah Demir, Nevzat Bilir ve Mehmet Cantürk ile kuvvete geçtiklerini söyledi.
Nizamiyeden alınmamaları üzerine Nevzat Bilir'in telefonla ulaştığı harekat merkezinden verilen Akıncı Üssü'ne gitmelerine yönelik emir doğrultusunda 22.30 gibi buraya vardıklarını iddia eden Tiryaki, nereye gideceklerini bilmedikleri için karargaha ulaşmaya çalıştıklarını öne sürdü.
Tiryaki, ancak içeride de kendilerine ters davranıldığını, kuvvete dönmek istediklerinde de nizamiyeden çıkışlarına izin verilmediğini iddia etti.
Lojman bölgesine geçip sabaha kadar araç içinde beklediklerini ileri süren Tiryaki, sonrasında üsse gelen savcı tarafından gözaltına alındıklarını anlattı.
Darbe girişimine karışmadığını savunan Tiryaki, tahliyesini ve beraatını istedi.
Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.
Akıncı Üssü Davası
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlerle ilgili 475 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi.