'Akıncı Üssü'nün Şifreleri-Darbenin Perde Arkası' Kitabı Çıktı

Önsözünü emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin yazdığı, gazeteci-yazar Aslan Değirmenci tarafından kaleme alınan “Akıncı Üssü’nün Şifreleri- Darbenin Perde Arkası” isimli kitap çıktı. Değirmenci, yeni çıkan kitabıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Akıncı Üssü’nün Şifreleri- Darbenin Perde Arkası” isimli kitabımızın asıl amacı şu: 15 Temmuz’u herkes anlattı ama 15 Temmuz’da özellikle Akıncı Üssü’nden verilen talimatlarla havada yaşanan çok şiddetli bir hareketlilik var. Bu hareketliliğin arka planına kimse bakmadı. Yani alçak uçuşlarla yapılan alçak katliamların biz bu kitapta dakika dakika, anbean koordinatları dahil olmak üzere alınan talimatlarla nasıl bir yok etme operasyonu yapıldığını ortaya koyuyoruz" ifadelerini kullandı.

"Kitapta genellikle Adil Öksüz’ün arka planına bakıyoruz"

Akıncı Üssü’nün en önemli isimlerinden birisi olan FETÖ’cü darbeci Adil Öksüz’e mercek tuttuklarını belirten Değirmenci, konuşmasına şöyle devam etti:

"Adil Öksüz’ün söz konusu 15 Temmuz işgal hareketi darbe girişimi öncesinde yaptığı toplantılara mercek tutuyoruz. ’Bu toplantılarda neler konuşuldu?’, ’Adil Öksüz bu toplantıları nasıl yönetti?’, ’Adil Öksüz’e Pensilvanya’dan gelen emir neydi?’, ’Bu emri nasıl uyguladı?’ şeklindeki sorulara da burada cevap arıyoruz. Adil Öksüz bir Fetullahçı yapının imamı koskoca generalleri etrafında toplayarak bu generallere ettirdiği yemin var. Bu kitabın çatısını oluşturan özelliklerden birisi de Adil Öksüz’ün generallere ettirdiği yemin. Bu yeminin içeriğine baktığımız zaman Adil Öksüz FETÖ’cü generalleri etrafında topladığında Pensilvanya’daki terörist başı Fetullah Gülen’e ve kendi ifadeleriyle hizmete yemin ettiriyor. Silahlı Kuvvetlerin personelinin bir nevi Fethullah Gülen’e ve sözde hareket olan hizmet hareketine tapınacak hale getirildiğini görüyoruz. Bu utanç verici bir durumdur. Son günlerde Adil Öksüz hakkında yeni iddianameler de bugün kabul edildi. Baktığınız zaman Adil Öksüz’ün bu 15 Temmuz’un sadece kriptosu değil, Akıncı Üssü darbenin üssü olan en kritik darbe merkezlerinin bir numarası olduğunu görüyoruz. Darbe merkezini yönetirken de o kadar sistematik bir şekilde yürüyor ki kendisini gizlemeyi, içeriye aldırmayı başarıyor. Aynı şekilde dışarıya çıkmayı da hiçbir şekilde hiç kimseye belli etmeksizin yargıdan da, jandarmadan da, emniyetten de kaçmayı başarıyor. Aslında kaçmıyor. Adil Öksüz bir şekilde Fetullahçı Terör Örgütü tarafından kurtarılıyor. Hiçbirimizin bilmediği, yerini tahmin bile edemediğimiz bir yerde gizli tutulduğuna inanıyoruz. Kitapta genellikle Adil Öksüz’ün arka planına bakıyoruz. Adil Öksüz’ün karanlık yüzünü, maskesini düşürmeye çalışıyoruz.”

"15 Temmuz sadece bir darbe girişimi değildi"

Kitapta çok sayıda gazetecinin o gece yaşadıkları, arka planlar olduğunu söyleyen Değirmenci, "Bugüne kadar deşifre olmayan konuları anlatıyorlar. Cumhurbaşkanımızın Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi’nin o geceye dair izlenimleri ve analizi var kitabın içerisinde. Biz diyoruz ki 15 Temmuz sadece bir darbe girişimi değildi, 15 Temmuz küresel bir işgal girişimiydi, küresel işgal girişiminin kodlarını bu kitapta bir şekilde deşifre etmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.



"O gece ne yaşandıysa bilgi ve belgeye dayalı olarak delillere ve tanıklı dayalı olarak bir çalışma hazırladık"

Kitap için 4 ay sistematik bir şekilde çalıştıklarını ve bir heyet halinde çalıştıklarını ifade eden Değirmenci, şunları kaydetti:

"Tek başıma da çalışmadım. Gazeteci arkadaşlarında bu konuda ciddi yardımlarını aldım. Son derece dezenformasyona ve manipülasyonu uygun bir konu. Herkes bu konuyu bir kenara çekerek kendi siyasi ikballerini de gündeme getiriyorlar. Biz ise tamamen objektif olmaya çalıştık, yorum yapmadık, analiz yapmadık, o gece ne yaşandıysa bilgi ve belgeye dayalı olarak delillere ve tanıklı dayalı olarak bir çalışma hazırladık. Bu çalışmanın arka planına baktığımız zaman karşımızda sadece bir darbe girişimi olmadığını görüyoruz tamamen küresel bir kalkışmanın, ’Türkiye’yi küresl bir hareketle yok etmek’ le karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Nasıl Mısır’da benzer bir süreç yaşadıysak, nasıl bir dönem Suriye ve Tunus’ta benzer bir süreç yaşadıysak aynısının Türkiye’ye tekrarlamaya çalışıldığını, arka planda ise küresel emperyalizmin olduğunu görüyoruz. Kitapta dış bağlantılara da bakıyoruz yani tutuklanan FETÖ’cülerin eski ilişkilerine, telefon tapelerine, telsiz konuşmalarına kendilerinin o gece ve ondan önceki süreçte yurt dışı temaslarının hepsini de kitapta toplamaya çalıştık. Bu da bize şunu gösteriyor gerek söz konusu sanıkların, gerek darbecilerin, FETÖ’cülerin, gerekse dışarıdan bu operasyonları yürütenlerin hepsinin dönüp dolaşıp birleştiği çatı emperyalizm. Bu çatının altında yaptıkları işgal hareketini dakika dakika vermeyi başardığımızı düşünüyorum.”

Akıncı Üssü’nün şifrelerinin deşifre edildiği; Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Prof. Dr. Şenol Durgun, emekli askerler Kerim Sürel, Mustafa Hacımustafaoğlu ve Haluk Yıldırım’ın analizlerine yer verilen kitapta, gazeteci Nil Gülsüm Gül ile Yasemin Asan’ın gerçekleştirdiği çarpıcı röportajlar da yer alıyor.