AKPM Türkiye Raporu

Türkiye’de demokratik kurumların işleyişinin tartışıldığı AKPM Genel Kurulu'nda, İzleme Komitesi'nin Türkiye hakkındaki raporu değerlendirildi İzleme Komitesi raportörü Godskesen: 'PKK her gün birçok şehirde saldırıda bulunuyor. Biz bu saldırıları kınadık. Türkiye’nin vatandaşlarını koruma hakkını destekliyoruz. Bunu uluslararası standartlar çerçevesinde sağlamalıdır'

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye’de demokratik kurumların işleyişini ele aldığı oturumda İzleme Komitesi'nin Türkiye raporu da değerlendirildi.

Oturumda söz alan İzleme Komitesi raportörü Norveçli parlamenter Ingebjorg Godskesen, Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin kurucu ortaklarından biri olduğunu hatırlatarak başladığı konuşmasında 'Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara kucak açışını destekliyoruz. PKK her gün birçok şehirde saldırıda bulunuyor. Biz bu saldırıları kınadık. Türkiye’nin vatandaşlarını koruma hakkını destekliyoruz. Bunu uluslararası standartlar çerçevesinde sağlamalıdır.' ifadelerini kullandı.

Türkiye raporunu kaleme alan bir diğer parlamenter Sırbistanlı Natasa Vuckovic de 'Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları konusunda bu raporla Türkiye’ye güçlü bir mesaj veriyoruz.' diye konuştu.

Avrupa Liberal ve Demokratlar İttifakı (ALDE) grubu üyesi Anne Brasseur, 'Terörü kınıyoruz. Türkiye’nin terörle mücadelesini çok açık bir şekilde destekliyoruz.' dedi. Venedik Komisyonu’nun raporunu hatırlatan ve sokağa çıkma yasağını eleştiren Brasseur, sığınmacılara kucak açan Türkiye’ye minnettar olduklarını da sözlerine ekledi.

AKPM Muhafazakar Grubu’nun (EC) Azerbaycanlı Başkan Yardımcısı Samet Seyidov ise terörle mücadelede Türkiye’ye destek verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Seyidov, raporun korsan bir tavırla hazırlandığını söyledi.

Avrupa Birleşik Sol Grubu Başkan Yardımcısı Andrej Hunko, AKPM’nin Türkiye’ye mesajını net olarak vermesi gerektiğini belirterek Türkiye’yi eleştirmek değil, gelişmesine katkıda bulunmak amacında olduklarını vurguladı.

Avrupa Halk Partisi (EPP) Grubu üyesi Yves Pozzo Di Borgo, Türkiye’de son yıllarda yaşanan gelişmelere dikkat çekti. 'Türkiye’yi 3 milyona yakın göçmeni kabul ettiği için selamlıyoruz' diyen Pozzo Di Borgo, raporda dikkat çekilen konuların olumlu analiz edilmesi gerektiğinin üzerinde durdu.

Avrupa Liberal ve Demokratlar İttifakı (ALDE) grubu üyesi AK Parti İstanbul Milletvekili Markar Esayan, rapordaki endişelerin büyük bir kısmını paylaştığını dile getirerek, raporun Türkiye’yi değil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldığını söyledi.

Raporda tek taraflı bir bakışın olduğunu ifade eden Esayan, 'Türkiye sadece kendisi için değil, Avrupa için de mücadele ediyor' şeklinde konuştu. PKK’nın sivilleri kalkan olarak kullandığına değinen Esayan, sivilleri korumanın en etkili yolunun sokağa çıkma yasakları olduğunu kaydetti.

Avrupa Halk Partisi (EPP) Grubu üyesi AK Parti Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, Türkiye’de son zamanlarda sivil bir anayasa için mücadele verildiğini aktararak, Türkiye’nin DAEŞ ve PKK gibi örgütlere karşı savaş verdiğini anlattı.

Türkiye’nin izleme sürecini geride bıraktığını belirten Dişli, sürecin yeniden başlatılması çabalarını endişeyle karşıladığını dile getirerek, 'Türkiye için gösterilen hassasiyeti Avrupa’daki gelişmelere karşı göstermemek tam olarak çifte standarttır.' şeklinde konuştu.

AKPM Muhafazakar Grubu üyesi ve Türk Grubu Başkanı Talip Küçükcan da 'Türkiye demokratikleşmek için çok çabalar sarf etti, darbeler yaşadı, Konsey, diğer ülkelere gösterdiği hassasiyeti Türkiye’den esirgemiştir. Şiddet, terör ve terörle mücadele sadece Türkiye’nin meselesi değildir. DAEŞ ve PKK ile mücadelede Avrupa’nın değerleri için de savaşmaktadır.' dedi. Küçükcan üyelerin bu konuları da dikkate almaları gerektiğini söyledi.

Avrupa Halk Partisi’nin Yunan üyesi Dora Bakoyannis ise Türkiye’nin eski bir dostu olduğunu hatırlatarak, terörle mücadelede Türkiye’yi desteklediklerini vurguladı. Bakoyannis, rapora olumlu oy çağrısı yaparak, böylece Türk yöneticilere önemli bir mesaj verilmiş olacağının altını çizdi.

AKPM Sosyalist Grubu üyesi Hollandalı Marit Maij, Türkiye’deki ekonomik gelişmeler ve göçmenlere karşı gösterilen tavrın alkışlanması gerektiğini belirterek, rapora konu olan insan hakları, ifade özgürlüğü ve terörle mücadele konularının yeterince tartışılması gerektiğini söyledi.

AKPM’nin Macar üyesi Marton Gyongyosi ise 'Birtakım olağanüstü önlemler alınmasını da anlayışla karşılamalıyız. Sığınmacılar için 10 milyar avro harcadı Türkiye ve birçok Avrupa ülkesi Türkiye’yi bu sorunla kendi başına bıraktı. Terörle mücadele konusunda alınan önlemler bu olağanüstü dönemde anlayışla karşılanabilir.' ifadelerini kullandı.

Faslı üye Muhammed Yetim de Türkiye demokrasisinin bölgedeki halklar için bir vaha niteliğinde olduğuna değindi.

Avrupa Liberal ve Demokratlar İttifakı (ALDE) grubu üyesi Ganire Paşayeva, Türkiye’nin pek çok bölgesinde şehit yakınları ile görüştüğünü belirterek, 'Avrupa’nın Türkiye’ye karşı çifte standart uyguladığı görüşünün hakim olduğunu' anlattı Raporda PKK’ya silah bırakma çağrısı olduğunu ve bunu memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Paşayeva, 'bu silahlar nereden geliyor?' sorusunu sorarak 'terörle mücadelede Türkiye’nin yanında olmalıyız' dedi.

AKPM Muhafazakar Grubu üyesi AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay, terörle mücadelede Türkiye’nin sivilleri ve demokratik sistemi koruma amacında olduğunu kaydederek, Genel Kurul'a empati çağrısı yaptı ve raporun bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Avrupa Halk Partisi üyesi Norveçli parlamenter İngjerd Schou, Türkiye’de herhangi bir Avrupa Konseyi ülkesinden çok daha fazla terör saldırısı olduğunun göz önünde bulundurulması gerektiğini hatırlatarak yine 'Türkiye’nin herhangi bir Avrupa Konseyi ülkesinden kat kat fazla göçmene kapılarını açtığını' vurguladı.

- 'Bu eleştiriler Avrupa Konseyi’nin işi değildir'

Avrupa Liberal ve Demokratlar İttifakı (ALDE) grubu üyesi İsviçreli parlamenter Alfred Heer, Türkiye’de meydana gelen terör saldırılarının Avrupa’da yeterince tepki görmediğinin altını çizerek, Ankara ve İstanbul saldırılarının Paris veya Brüksel’deki saldırılar kadar tepki görmediğini, yeteri kadar yer almadığını kaydetti. Tartışılan raporda ortaya konulan eleştirilerin haksız olduğunu söyleyen Heer eleştirilerin aşırı olduğunu belirterek 'Bu eleştiriler Avrupa Konseyi’nin işi değildir' ifadelerini kullandı.

AKPM İzleme Komitesi’nin hazırladığı raporda Türkiye’de son zamanlarda meydana gelen siyasi ve sosyolojik olaylara yer veriliyor. Türkiye’nin DAEŞ ve PKK terörüne karşı verdiği mücadelenin desteklenmesi gerektiği belirtilen raporda ayrıca 3 milyona yakın göçmene kapılarını açtığı için ülkeden övgüyle bahsediliyor. Demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğü gibi konularda Ankara yönetiminin eleştirildiği rapora AKPM üyesi parlamenterlerden 40 değişiklik önergesi verildi.

Raporun ve Türkiye’nin demokratik kuruluşlarının işleyişinin tartışıldığı oturumda görüşmeler öğleden sonra da devam edecek. Oturumun sonunda rapor oylanacak.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile