Aksener, IYI Parti TBMM Grup Toplantisi'nda Konustu Açiklamasi

IYI Parti Genel Baskani Meral Aksener, "Sayin Erdogan, Afganistan'i kim bu hale getirdiyse birak o toplasin. Dostun Biden'a söylemen gerekenleri söyleyemedin. Söylememen gerekeni de büyük bir istahla söylüyorsun. Amerikali askerin canini kurtarmak için kendi askerini feda etmeye bu kadar hevesli olma." dedi.

Aksener, partisinin TBMM Grup Toplantisindaki konusmasina, yerli asinin 3'üncü faz testlerine baslanmasi nedeniyle duydugu memnuniyeti dile getirerek basladi.

Medyada çikan haberlere deginen Aksener, "Sayin Erdogan'i uyarmak istiyorum. Yerli asi meselesinden siyaset devsirmeye kalkip da böyle önemli bir süreci baltalama. Birak, bilim kurulu Saglik Bakanligi ve bilim insanlarimiz süreci olmasi gerektigi gibi yürütsün. Milletimiz, yerli asimizi uzun zamandir bekliyor. Sayet daha önce nice kritik konuda yaptigin gibi bu konuyu da algi operasyonlarina kurban edersen bu sefer altinda kalirsin. Sonra söylemedi deme." diye konustu.

Türkiye'nin, 19 yildir geçmisini bilmeyen, gelecegi de göremeyen bir iktidar tarafindan yönetildigini iddia eden Aksener, eski Sirp Cumhuriyeti Cumhurbaskani Milorad Dodik için PTT'ye hatira pulu bastirilmasini elestirdi.

Dodik'in daha önce "Her bir Sirp'a karsilik 100 Bosnak ölmelidir" diye açiklamalari oldugunu aktaran Aksener, "Insanlik tarihinin en büyük suçlarindan biri olan Srebrenitza Soykirimi'ni reddeden ve okullara utanmadan savas suçlusu Karadziç'in adini veren Bosnak düsmani Dodik'in namina pul bastiriliyor. Su vefasizliga bakar misiniz? Su ilkesiz durusa bakar misiniz? Su sözde muhafazakarliga bakar misiniz? Yaziklar olsun sizin zihniyetinize. Bu yanlistan derhal dönün ve o pullari vakit kaybetmeden imha edin." seklinde konustu.

- "Afganistan'i kim bu hale getirdiyse birak o toplasin"

"Türkiye'nin (Kabil) Hamid Karzai Uluslararasi Havalimani'nin güvenliginin saglanmasinda öncü rol oynamasina" iliskin tartismalara deginen Aksener, söyle konustu:

"Amerika Afganistan'dan çekiliyor. Ama akli oradaki havaalaninda kaliyor. 'Ne yaparim?' diye kara kara düsünürken iç politikada Amerika'ya etmedik laf birakmayan Sayin Erdogan devreye giriyor ve nedense bu ise gönüllü oluyor. Yani bir anlamda diyor ki 'dostum Biden, sen rahat ol biz bu isi üstleniriz.' Su devlet insanligina bakar misiniz? Buradan Sayin Erdogan'i aklini basina almaya davet ediyorum. Afganistan ile tarihi baglarimiz var. Türk askeri orada görev yaptigi süre boyunca asla muharip görev üstlenmedi. Tam tersine kardes Afgan halkina yaptigi yardimlarla gönülleri kazandi. Simdi hiçbir güvenlik gerekçesi yokken ve sirf sen yeni Amerikan baskanina sirin görüneceksin diye böyle bir riske girmenin akilla izah edilir bir yani yoktur. Üstelik bu anlamsiz göreve aday olurken para-pul konusmanin da manasi yoktur.

Sayin Erdogan, Afganistan'i kim bu hale getirdiyse birak o toplasin. Dostun Biden'a söylemen gerekenleri söyleyemedin. Söylememen gerekeni de büyük bir istahla söylüyorsun. Amerikali askerin canini kurtarmak için kendi askerini feda etmeye bu kadar hevesli olma. Böyle diplomasi olmaz. Böyle devlet yönetilmez. Bu maceraya atacagin kinali kuzularin ayagina tas degse senden biliriz, hesabini da sana sorariz. Bunu da böyle bilesin. Sayin Erdogan'in Cumhurbaskani sifatiyla öncelikli görevi Afganistan'da havaalani güvenligi saglamak degil, kendi milletinin huzur ve refahini saglamaktir."

Ülkeyi il il, ilçe ilçe gezdiklerini dile getiren Aksener, seyahatlerinde magduriyetlerini anlatan vatandaslara daha sonra baski yapildigini ileri sürdü.

Aksener, "Sayin Erdogan, fakirle ugrasma, sen de o günlerden geçtin. Meral Aksener'e hakaret etmek için garibani kullanma. Elinde büyük güçler var, onlari bize karsi kullan. Garibana çöktügün zaman gayretullaha dokunur, öyle çarpilirsin ki kimse kurtaramaz, bunu yapma." ifadelerini kullandi.

Bitlis, Istanbul, Afyon gezilerine deginen Aksener, "Sefa sürdügün saraydan bir zahmet basini çikar da vatandasini bir dinle. Bu ucube sistemle devleti devlet olmaktan, vatandasi da çileden çikardin. Bir zahmet sokaga çik da milletin gerçeklerini gör bakalim." diye konustu.

Kocaeli'de IYI Parti Grup Baskanvekili Lütfü Türkkan'in ortagi oldugu sirkete ait çiftlikteki bazi kaçak yapilarin yikimini animsatan Aksener, "Türkkan'in açiklamalari var, onlara girmeyecegim. Bizzat ben bundan sonra kim, nerede, ne yapmissa, takipçisi olmazsam, hepsini rezil etmezsem namerdim. Hadi bakalim, yikildi mi kardesim hepsi? Yikildi. Sayin Erdogan'in yanindaki pek çok insanin, yakin zamanda Iletisim Baskaninin eviyle ilgili bir sürü sey çikti. Ben dahil, bu salonda bulunan hiç kimse agzini açmadi. Çünkü tarihi eser meselesinin nasil yürüdügünü biliyoruz. Istanbul'da yasayanlar bilir. Üzerine tepinebilirdik, tepinmedik. Madem ki devletten kiralanmis yerlere 'çökülme' kabul ediliyor. Kira olmadan çökülenleri takip edecegim. Nasil takip ettigimi Sayin Erdogan da görecek." dedi.

Aksener, konusmasinin bir bölümünde okul servis tasimaciligi yapan Ahmet Alper Intepe'yi kürsüye davet etti.

Intepe'nin ardindan konusmasina devam eden Aksener, hükümetin enerji politikasina degindi.

- "Almanya rüzgar enerjisinden geçen yil Türkiye'den 20 kat fazla üretim yapti"

Meral Aksener, Türkiye'nin, sadece rüzgar enerjisi potansiyelinin 48 bin megavat, yillik 100 milyon ton petrole esdeger günes enerjisi potansiyeli, 35 bin megavatlik da jeotermal enerji potansiyeline sahip bir ülke oldugunu belirtti.

Türkiye'nin bu imkana ragmen 2020'de enerjisinin yüzde 33'ünü kömürden sagladigina dikkati çeken Aksener, "Bu kömürün de yüzde 60'ini ithal etmisiz. Yani enerjimizin en büyük kismini çevreye en zararli enerji kaynagindan elde etmisiz. Avrupa'nin bütün ülkeleri kömüre veda ediyor. Belçika 5 yil önce tüm kömür santrallerini kapatti. Avusturya ve Isveç geçen yil tüm kömür santrallerini kapatti. Fransa 1 yil içinde, Ingiltere 3 yil içinde, Italya da 4 yil içinde, kömüre veda ediyor. Kömürle enerji üretimi artan tek ülkeyse maalesef Türkiye." degerlendirmesinde bulundu.

Aksener, Almanya'nin, enerjisinin yüzde 56'sini yenilenebilir enerjiden karsiladigini, 2038 yilina kadar da karbondioksit salan tüm santralleri kapatacagini belirtti.

Türkiye ile Almanya'yi karsilastiran Aksener, konusmasini söyle sürdürdü:

"Türkiye'nin günes enerjisinde kurulu gücü 7 bin megavat. Almanya'ninsa tam 54 bin megavat. Yani neredeyse Türkiye'nin 8 kati. Alman vatandaslari günes görmek için tatillerde Türkiye'ye geliyor ama Almanya günesten Türkiye'nin sekiz kati enerji elde ediyor. Bir günes panelini Almanya'ya kurarsaniz bir birim enerji üretiyor. Ayni günes panelini Türkiye'ye kurdugunuzda en az 2 kati enerji üretiyor. Yani Türkiye'de günesten elektrik üretmek 2 kat daha verimli, 2 kat daha karli. Üstüne üstlük Almanya'nin yüzölçümü Türkiye'nin yarisi kadar bile degil. Ama bizden 8 kat fazla günes enerjisi gücüne sahip.

Rüzgar enerjisinde de durum ayni. Almanya rüzgar enerjisinden geçen yil Türkiye'den 20 kat fazla üretim yapti. Biokütle enerjisinde de gerideyiz. Türkiye'nin yarisi kadar bile tarim alanina sahip olmayan Almanya biokütleden de Türkiye'den 20 kat fazla enerji üretiyor. Bu tabloya bakip da 'Almanya bizi kiskaniyor' diyebilmek en hafif tabiriyle suursuzluktur."

- "Iktidara geldigimizde Paris Iklim Anlasmasini onaylayacagiz"

Iklim degisikligine animsatan Aksener, yapilan arastirmalara göre toplumun yüzde 75'inin iklim kriziyle mücadele edilmesi gerektigine inandigini belirtti.

Aksener, iktidara geldiklerinde karbon kotasini uygulayacaklarini, Paris Iklim Anlasmasini onaylayip 2050 için net sifir emisyon hedefini koyacaklarini kaydetti.

AK Parti iktidarinin yesil ve sürdürülebilir olmayan yanlis enerji politikalari nedeniyle Türkiye'nin kaynaklarinin verimsiz kullanildigini iddia eden Aksener, söyle konustu:

"Enerji üretimi adeta denetimden yoksun bir sekilde özel sektöre devredildi. Bugün özel sirketler istedigi yere, istedigi güçte santral yapabiliyor. Devletse bu kontrolsüz islere alim garantisi vererek israfi katliyor. Bugün elektrik tüketimimize baktigimizda ülkemizin kurulu gücü yeterli durumda. Ancak alim garantileri dolayisiyla yeni yeni santrallerin açildigini görüyoruz. Üstelik bu garantiler de dolar bazinda veriliyor.

AK Parti iktidari mesela kömür santrallerinde 16.76 sent, biokütle santrallerinde 15.3 sent, günes enerjisinde 13.1 sent, nükleer santral için de 12.35 sent alim garantisi veriyor. Peki sonuçta ne oluyor? Devlet vatandasa 40 kurustan sattigi elektrigi bir firmanin santralinden 101.8 kurusa satin aliyor. Yani tükettigi elektrik için milletin cebinden 40 kurus degil aslinda 101.8 kurus çikiyor."

Aksener, Dalaman'da çiftçiler için hayati önemde olan Akköprü Baraji'nin satilacagini, sonra da dolar üzerinden alim garantisi verip aradaki farkin yine milletin sirtina yüklenecegini ileri sürdü.

Meral Aksener, "Tezgaha bakar misiniz? El insaf kardesim, el insaf. Ne doymaz bir istahiniz varmis. Milletin santralini satip ayni santralin elektrigini 3-5 katina millete fatura edeceksiniz. Böyle arsizlik, böyle utanmazlik olur mu? Ayiptir, yaziktir, günahtir." ifadelerini kullandi.

Son 3 yilda elektrik üretmeyen santrallere bile 7.2 milyar lira para aktarildigini iddia eden Aksener, söyle devam etti:

"Öyle egri bir düzen kurmuslar ki her sey bizlerin aleyhine isliyor. EPDK bildiginiz gibi elektrik tarifelerini ve firmalara verilecek tesvikleri belirlemekten sorumlu. Iktidarin rant istahi ve düzenekleri tüm kurumlari sarmis. Buradan da pis kokular yükseliyor. Mesela, EPDK Tarifeler Daire Baskani olan kisi, 2021 yilinin tarifesini ve verilecek tesvikleri ocak ayinda belirleyip, mart ayinda istifa ediyor. Sonra ne oluyor dersiniz? Bir elektrik sirketinde üst düzey yönetici olarak ise basliyor. Bir baska grup baskani da subat ayinda istifa edip bir baska sirkette yönetici oluyor. Yine EPDK'de çalisan bir uzman bir baska elektrik sirketine müdür olarak transfer oluyor.

Ise bakar misiniz? Ocak ayinda verilecek tesvikleri belirleyenler, hemen sonrasinda bu paralari alacak sirketlere yönetici olarak gidiyor. Sonra vatandas 'bu faturalar ne böyle?' diye sorunca iktidardakiler kiziyor. Kizamazsin kardesim, kizamazsin. Böyle kepazelik olur mu? Is etigi kavraminin bu arkadaslarin lügatinda olmadigini zaten biliyoruz. Ama artik ahlakin da Bestepe'nin yanindan yöresinden geçmedigine ibretle sahit oluyoruz. Böyle kirli bir tezgahtan ne çikar? Çiksa çiksa vatandasa yüklü fatura çikar. Çiksa çiksa zengin olan bürokrat, ihya olan yandas çikar. Çiksa çiksa haram çikar, günah çikar. Haram zikkim olsun."

Meral Aksener, sandigin er ya da geç milletin önüne gelecegini, millet iradesinin tecelli edecegini dile getirdi.

Öte yandan grup toplantisinin ardindan soru sormak isteyen basin mensuplarinin Aksener'in korumalari tarafindan engellenmesi üzerine Aksener, basin mensuplarinin yanina gelerek özür diledi.