Akut, Deprem, Sel, Çığ, Heyelan, Kaybolma Olayları, Orman Yangınları, Trafik, Yamaç Paraşütü, Kanyon Kazaları Gibi Çok Geniş Alanda Yardıma Koşuyor

Oktay Özden - Deprem, sel, çığ, heyelan, kaybolma olayları, orman yangınları, trafik, yamaç paraşütü, kanyon kazalarında yardıma koşan Arama Kurtarma Derneği , son 16 yılda bin 200 operasyona katıldı.

AKUT Başkanı Ali Nasuh Mahruki, bir programa katılmak üzere geldiği Eskişehir'de, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AKUT'un resmi kuruluş tarihinin 14 Mart 1996 olduğunu anımsattı.

AKUT'un, ülke genelinde 32 ekip sayısına ulaştığını bildiren Mahruki, ''Bugüne kadar katıldığımız toplam operasyon sayısı bin 200'ün üzerindedir. Kurtarılmasına vesile olduğumuz insan sayısı ise bin 500'ün üzerindedir. Türkiye'nin değişik bölgelerindeki ekiplerimiz, 7 gün 24 saat göreve hazır çalışıyor. 2012 yılındaki operasyon sayımız da şu an itibariyle 150'nin, kurtarılmasına vesile olduğumuz insan sayısı da 100'ün üzerindedir'' diye konuştu.

Mahruki, AKUT'un sadece arama, kurtarmayla ilgilenmediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

''Arama, kurtarma bizim asli görevimiz, en iyi olduğumuz alan. Her sene, aklınıza gelebilecek her şart altında 150 ile 200 arasında operasyona çıkıyoruz. Depremler, seller, çığlar, dağ kazaları, heyelanlar, teknik kurtarmalar, kaybolma olayları, orman yangınları, trafik, yamaç paraşütü, rafting, kanyon kazaları gibi çok geniş alanda faaliyet gösteriyoruz. AKUT, tamamen gönüllülük ve karşılıksız yardımseverlik ilkeleri üzerine işleyen bir kurum.''

Mahruki, AKUT gönüllülerinin, aynı zamanda vakıf, spor kulübü, yayınevi, üniversite toplulukları, enstitü, çocuk akademisi gibi çeşitli alanlarda faaliyet gösterdiğini dile getirdi.

-''Marmara Depremi, AKUT'u beklentinin ötesinde büyülttü''



''Yayınevinde 13 kitap bastık, 17 üniversitede öğrenci topluluklarımız var'' diyen Mahruki, şöyle konuştu:

''Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ile öğrenci topluluğu sayımızın 18'e çıkmasını planlıyoruz. Yavaş yavaş çoğalıyoruz. Türkiye'de, hatta bazen dünyada gönüllü olarak hizmet etmek, katma değer oluşturmak, bir takım problemlerin çözümünde elimizin taşın altına koymak, çorbada tuzumuzun olmasını sağlamak gibi yurttaş olmanın sorumluluklarını yerine getiriyoruz. Bundan 14-15 yıl önceki genel kurullarımızda, AKUT'un gönüllüleri, üyeleriyle karşı karşıya geldiğimde hep şunu söylerdim. 'AKUT, Türkiye'nin en prestijli kurumu olacak.' Çünkü hayat kurtarıyoruz, bunu gönüllü olarak hiçbir karşılık beklemeden, kendi sağlığımızı, hayatımızı tehlikelere atarak yapıyoruz. Türkiye'nin en prestijli, sevilen, sayılan, güvenilen kurumlarından biri olacağını öngörmek mümkün. Nitekim, o zamanlar söylediğim gerçekleşti. 1999 Marmara Depremi, bir anda AKUT'u beklentilerimizin ötesinde bir yere yükseltti. Çünkü Türkiye'nin bütün kurumlarının hazırlıksız yakalandığı o süreçte AKUT, gerçekten çok önemli hizmetlerde bulundu.''

-''Türkiye'nin afetlere dayanıklı bir ülke olmasını istiyoruz''-

Mahruki, Türkiye'de önlenebilir sebeplerle artık insanların ölmemesini istediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye'de insan hayatı maalesef çok ucuz. Çok basit ve önlenebilir sebepler yüzünden hala insanlarımız her gün kırsalda, büyükşehirlerde ölüyor. Gelişmiş ülkeler, bu tür önlenebilir sebeplerle ölümlerin neredeyse tamamının önüne geçmiş durumda. Bu, birinci arzu ettiğimiz şey. İnsan hayatı her şeyden daha değerli. Bütün yaptığımız çaba, insan hayatı için. İkincisi de, Türkiye'nin büyük önderimizin işaret ettiği gibi çağdaş medeniyetler içerisinde layık olduğu yere ulaşmış, afetlere dayanıklı bir ülke olması. Türkiye'nin, ülkeyi var eden, toplumu oluşturan bütün kurumları, kişileri, yapılarıyla, afetlere dayanıklı bir ülke olmasını istiyoruz. Bu yönde hem toplumu bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz hem de bir takım sorunların giderilmesi için bilfiil aktif olarak çalışıyoruz.''

Yayıncı: Mürsel Çetin
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile