Akut Temsilcisi Karaca: İzmir`deki Binalara Güvenmiyorum, Can Kaybımız Çok Olur

Akut Temsilcisi Karaca: İzmir`deki Binalara Güvenmiyorum, Can Kaybımız Çok Olur

AKUT İzmir Temsilcisi Ömer Karaca, depremlerin 30-40 yıllık süreçlerde tekrar ettiğinin bilimsel bir gerçek olduğunu söyledi.

İzmir ve civarında son 40 yıldır ciddi bir deprem olmadığının altını çizen Karaca, özellikle 83 yıldır Torbalı ilçesinde de deprem yaşanmadığını belirterek, bu sessizliğin her an bozulabileceği uyarısında bulundu. Torbalı Ticaret Odası (TTO)`nın davetlisi olan Karaca, "Torbalı Depremselliği ve Kurtarma" konulu konferansa katıldı.

Torbalı Kaymakamı Aydın Memük, TTO Yönetim Kurulu Başkanı Behçet Çınar, Meclis Başkanı Abdulvahap Olgun ve çok sayıda işadamının katıldığı konferansta konuşan Karaca, Ege Bölgesi`ndeki en eski depremin 1928 yılında Torbalı`da olduğunu, bunu sırasıyla 1955`te Söke ve 1969`da Alaşehir depremlerinin takip ettiğini, Torbalı`da gece yaşanan depremin 13-15 saniye sürdüğünü ve 50 kişinin hayatını kaybettiğini anlattı. Bu depremin Ege ve Atina`da da hissedildiğini belirten Ömer Karaca, "İzmir Saat Kulesi`nin üstü yıkıldı. Bornova, Karşıyaka ve Buca civarlarında evler hasar gördü. Torbalı merkezde, su debisinden dolayı 80 metreye varan çöküntüler oluştu. Tepeköy ve Torbalı`da tek bir ev bile kalmadı, toplam 2 bin 186 bina yıkıldı. Buna rağmen ölü sayısının az olmasının nedeni, evlerin yapısıydı. Duvarlar ağaç dallarına çamur sürülerek sabitlenir, çatı ise sazlardan yapılırdı. İki katlı bina da yok denecek kadar azdı. Bugün çok katlı, betonarme yapılar var, yani en az bu büyüklükteki bir depremde ölenler muazzam sayılara ulaşacaktır." dedi. 83 yıldır sessiz olan bir faydan korkmak gerektiğini söyleyen AKUT İzmir Temsilcisi Karaca, "Fay sesli olsaydı takibini yapardık, ne olacağını çok kolay anlardık ancak 83 yıldır uyuyor. Korkuyoruz. Takibi olmadığı için bekliyoruz. Ege Bölgesi, Yunanistan`a doğru yılda 2,5 cm. kayıyor. Bunu 84 yılla çarparsak 2 metre 10 cm. yapar. Ben binalarımıza güvenmiyorum. Karşılaşacağımız vahamet budur." şeklinde konuştu. Karaca, kolon ve kiriş kesmeye bağlı yıkımlar için İzmir`in Mithatpaşa, Konak ve Alsancak mevkilerinin tehlike içinde olduğunu, büyük bir sallantıda buradaki yapıların göçebileceğini vurguladı. Depremin her zaman aynı yerde yaşanacağını, sadece 3–5 km.`lik kayma meydana geleceğini ifade eden Ömer Karaca, "Deprem Torbalı`da olursa ne olur, ailem, işim, kurumum, kuruluşum bundan nasıl etkilenir diye düşünmeliyiz. Yollar ne hale gelecek? Deprem alanına nasıl ve ne zaman ualaşacağız? `Bana üç gün kimse ulaşmazsa ne yaparım?` diyerek önlem almak zorundasınız. Bu durum, İzmir`in tüm dar sokakları için geçerli. Ambulans ve itfaiye giremezse deprem alanına, can kaybı da artar." uyarısında bulundu.

Bilgilendirme amacıyla bir yere gittiklerinde, “Eyvah! Turuncu kıyafetliler geldi. Afet mi olacak burada yoksa?” telaşıyla karşılaştıklarını belirten Karaca, “Öğrencilere sıradan, perdeden ve önlükten sedye yapmayı öğretiyoruz. Bilinçlenmek çok önemli.” diyerek, deprem sırasında doğru bilinen yanlışlara da değindi. Okullarda öğrencilere yıllarca “çök-kapan” tekniğinin öğretildiğini, oysa “yan yat-cenin ol” tekniğinin doğru olduğunu ifade eden Ömer Karaca, depremde hayatta kalmayı sağlayacak pozisyonları şöyle açıkladı: "Deprem anında avizeye bakarız. Depremi algılama süresi 8 saniyedir. Bir deprem 12 saniye sürse, kaçmak için 4 saniyeniz var. Paniğe kapılmayın. Salondaysak, hemen koltuk ve kanepe kenarına cenin pozisyonunda yatın. Depremde en sağlam nesne kitaptır, ezilmez ve dağılmaz. Sıkıştırılmış kâğıt yanmaz. Sandıklara kitap sıkıştırın, deprem anında yakındaysa sandık kenarlarını tercih edin. Kapı civarlarına kaçmak ölüm getirir. Etrafındaki eşya ya da dolap devrilerek kapının açılmasını engeller ve sonuç ölüm olur. Mutfakta tüpün kenarına yatın. İçi ve dışı basınçla dolu olan tüp patlamaz. Asla buzdolabının yanına gitmeyin. Banyoda küvet ve çamaşır makinesi kenarlarına yatın. Yatak odasındaysanız, yatağın sağ ve sol kenarlarına yere uzunlamasına yatın. Bürolarda ve evlerde dolaplarınızı duvarlara sabitleyin. Depremde en çok ölen kişiler anneler, en çok kurtulanlar ise çocuklardır, çünkü çocuklarda deprem korkusu olmaz. Korku, büyük insanları öldürür. Her evde ve işyerinde tahliye planı olmalıdır."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile