Bakan Bağış, önceki gün geldiği Bosna-Hersek`te dün programını yarıda keserek Başbakan Erdoğan`ın annesinin cenazesine katılmak için İstanbul`a gitti. Bakan Bağış, bugün İstanbul`dan yeniden Saraybosna`ya gelerek, yarı kalan programına devam etti.Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi`nin Boşnak üyesi Bakir İzzetbegoviç`le birlikte Saraybosna`dan Foynitsa kentine gelen Bakan Bağış, ilk olarak buradaki Fatih Sultan Mehmed`in Katolik Fransisken tarikatı üyelerine ``özgürlük bahşeden`` ``Ahidname``nin verildiği tarihi manastırı ziyaret etti.Rahipler tarafından kapıda karşılanan Bakan Bağış ve İzzetbegoviç, daha sonra manastırı gezdi. Rahipler, Osmanlı`nın çeşitli dinlere, milletlere ve kültürlere karşı hoşgörüsünün en iyi örneklerinden biri olan, Fatih`in 28 Mayıs 1463 yılında Fransisken tarikatının kurucusu Anceo Zvizdoviç`e Bosna`yı fethi sırasında verdiği fermanın orijinalini Bakan Bağış ve beraberindeki heyete gösterdi.Bir süre fermanı inceleyen Bakan Bağış, daha sonra manastırın kütüphanesini ve müzesini gezerek, Fatih Sultan Mehme`in, Anceo Zvizdoviç`e hediye ettiği kıyafet ve Bosna`nın son 600 yılda geçirdiği en önemli izlere ait materyalleri gördü
-Kültür merkezi açılışı- Bakan Bağış ve beraberindekiler, manastır ziyaretinin ardından İstanbul Ümraniye Belediyesi tarafından Foynitsa kent merkezinde yaptırılan kültür merkezinin açılışı için düzenlenen törene katıldı.Bakan Bağış, İzzetbegoviç ve Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, yağmurlu havaya rağmen, tören alanını dolduran çok sayıda Bosnalı tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı.Tören sırasında, Başbakan Erdoğan`ın dün vefat eden annesi için dua okundu, törene katılan Fransisken rahipleri ve farklı dinden insanlar ise saygı duruşunda bulundu.Bakan Bağış, yaptığı konuşmada, tören alanında merhum Tenzile Erdoğan için dua eden ve saygı duruşunda bulunanlara teşekkür ederek, Başbakan Erdoğan`ın bugün Bosna-Hersek için de Balkanlar için de bütün dünya için de bir umut ışığı olduğunu vurguladı.``Hayatını vatandaşlarının yüzünü güldürmek için adayan bir lideri dün ağlarken görürken hepimizin içi ağladı`` diyen Bağış, dün Erdoğan`ın cenazede annesiyle helalleşirken bir ``Başbakan`` değil, evlat olduğuna dikkati çekti.Rahmetli Aliya İzzetbegoviç`i, vefatından önce Başbakan Erdoğan`la ziyaret ettiklerini ve merhum liderin, ``Bosna-Hersek size emanet`` dediğini belirten Bağış, ``Aliya, hiç merak etmesin emaneti emanetimizdir`` dedi.Bakan Bağış, ``Bilge Kral``, ``İgman Dağı gibi Adam`` olarak nitelendirdiği merhum Aliya İzzetbegoviç`in, ``Allah`a yemin ederim ki, köle olmayacağız`` sözünü anımsatarak, şunları söyledi: ``Bu haykırışla yakılan Bosna`nın özgürlük meşalesi, bugün bütün Balkan coğrafyasının istikrar, huzur ve barışı için bir ilham kaynağı haline gelmiştir. Bu vesile ile Bosna`ya her geldiğimizde `Babo Aliya`nın aziz hatırasını anmanın bahtiyarlığını yaşıyor, bu vesileyle kendisini rahmetle ve özlemle yad ediyoruz.`` Hangi etnik kökenden olursa olsun, Bosna-Hersek`ten Türkiye`ye gelen bir kişinin kendisini yabancı hissetmesinin mümkün olmadığını ifade eden Bağış, aynı şeylerin Türkiye`den bu topraklara gelenler için de geçerli olduğunu söyledi.``Bizler biliyoruz ki burada asla misafir değiliz. Bizler burada kendimizi asla başka bir ülkede gibi hissetmiyoruz`` diyen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü: ``İstanbul, nasıl bizim sevgi medeniyetimizin en nadide şehriyse, Saraybosna da o kadar bizim ortak kültürümüzün şehridir. Aynı şekilde, Saraybosna ne kadar Boşnakların şehriyse, İstanbul da o kadar Boşnakların ortak şehridir. Başçarşı ile Kapalı Çarşı, Gazi Hüsrev Bey Camisi ile Sultanahmet aynı ruhu paylaşır.Bugün Başçarşı`ya nadide bir güzellik katan Gazi Hüsrev Cami, inşa edildiği 1531 yılından beri ayaktadır. Yine Osmanlı döneminde 1539 yılında yaptırılan Aziz Melek Mihail ve Cebrail Kilisesi`nin kapıları da açıktır. Halen Yahudi cemaatine, bir sanat galerisi olarak hizmet eden Velika Avlija Havrası da Beylerbeyi Siyavuş Paşa tarafından 1581 yılında inşa ettirilmiştir.`` Bakan Bağış, Neretva Nehri üzerindeki Mostar ve Konyiç Köprüsü`nün, Drina üzerindeki Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü`nün yüzyıllar boyunca ``Kardeşlik ve dostluk köprüsü`` olduklarını belirterek, ``İşte bugün aramızda inşa ettiğimiz dostluk köprülerine bir yenisini daha ekliyoruz ve Ümraniye Belediye Başkanımız Hasan Can`ın destekleriyle, Ümraniye`nin kardeş şehri Foynitsa`ya, bu kültür merkezini armağan ediyoruz`` dedi
-``Bizim sevincimiz ve hüznümüz bir``- Bosna`nın bütün şehirlerinin Türkiye;nin kardeş şehri olduğunu vurgulayan Bağış, şunları kaydetti: ``Bizim yüreklerimiz ortak çarpıyor. Hasretimiz de özlemlerimiz de arzularımız ve kaderimiz de bizim birdir, aynıdır. Bizim sevincimiz ve hüznümüz bir. Bosna-Hersek üzülürse, Türkiye üzülür.Bosna-Hersek sevinirse, Türkiye sevinir. Burada yüzyılların kader birliği, ruh birliği bizi aynı potada eritmiştir. İşte bundandır ki, Bosna-Hersek;in, huzur içinde, barış içinde, istikrar ve güven içinde yaşamasını en çok biz isteriz.Dikkat ediniz, farklı dilleri konuşuyoruz, ancak, birbirimizle anlaşabileceğimiz kadar da ortak kelimeye, ortak ifadelere sahibiz. Geleneklerimizde, adetlerimizde, kültürlerimizde çok sayıda ortak payda mevcut. Arada sınırlar olabilir, mesafeler olabilir, ama gönüllerimiz bir, duygularımız bir, özlemlerimiz bir...`` -Bakir İzzetbegoviç`in konuşması- Bakir İzzetbegoviç de törene Türkiye`den katılanlar için Türkçe olarak ``Hoşgeldiniz`` sözleriyle konuşmasına başlayarak, Başbakan Erdoğan`ın annesinin vefatından duyduğu hüznü dile getirdi.Ümraniye ve Foynitsa belediyelerinin kardeşliği sonucu önemli bir kültür merkezinin Foynitsa halkına kazandırıldığını ifade eden İzzetbegoviç, şunları söyledi: ``Ümraniye ve Foynitsa`nın dostluğu aslında Bosna-Hersek`e yapılan saldırı ve işgaldan bu yana varlığını sürdürüyor. Bu dostluk bizim en çok yardıma ihtiyacımız olduğunda başlamıştı. Ümraniye`nin yetkilileri, Osmanlılar`ın bu toprağa geldiğinde Foynitsa`ya verdiği önemi yeniledi. Çünkü Fatih Sultan Mehmet, Foynitsa`ya geldiğinde bu kent Srebrenitsa`dan sonra Bosna`nın en büyük kenti ve merkezlerindnen biriydi.Büyük Sultan o zaman ise Foynitsalılar ve Fransisken papazlarının bütün dini, şahsi ve mülki özgürlüklerinin korunması için dünya çapında duyulmuş ve bilinen Ahitname`yi verdi. Dünyanın insan haklarıyla ilişkin en eski belgelerinden biri olan Ahitname`yi burada, ülkelerine olan bağlılıkların dolayı `Bosna tarihinin bekçileri` olarak da adlandırdığımız Fransisken papazları halen koruyor.`` İzzetbegoviç, bugün de yine Türkler tarafından Foynitsa`da önemli bir hizmet gerçekleştirildiğini ifade ederek, ``Burada gençlerimiz Bosna-Hersek ve Türkiye`nin kültürlerini daha da yakından inceleyip iki kültürün daha da yakınlaşmasını sağlayacak`` dedi.Türk yatırımcılar için de çağrıda bulunan İzzetbegoviç, Bosna-Hersek`in kapılarının her zaman Türk yatırımcılar için açık olduğunu vurguladı.Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can ve Foynitsa Belediye Başkanı Salkan Mercaniç de konuşma yaptı.Konuşmaların ardından kültür merkezinin kurdelesi Bakan Bağış, İzzetbegoviç, Hasan Can ve Salkan Mercaniç tarafından kesildi. Törende, Karadeniz ve Bosna-Hersek halk oyunları gösterileri de sunuldu.Osmanlı ve çağdaş Türk mimari tarzıyla yaptırılan 4 katlı kültür merkezinde, Türkçe ve geleneksel el sanatları kursları ile gençlere yönelik çeşitli kültürel aktiviteler yapılacak.Bakan Bağış, törenin ardından İstanbul`a gitmek üzere başkent Saraybosna`ya hareket etti.
"aliya Merak Etmesin, Emaneti Emanetimizdir"
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Bosna-Hersek`in Foynitsa kentinde İstanbul Ümraniye Belediyesi tarafından inşa ettirilen kültür merkezinin açılışını yaptı.