Alman Meclisinin Ermeni İddialarına İlişkin Kararı

MHP milletvekilleri Özdağ ve Halaçoğlu, Berlin'de 1915 olaylarıyla ilgili düzenlenen konferansa katıldı Ümit Özdağ: 'Alman hükümeti ve parlamentosu Türk milletinin tarihini karalayan bu kararı ile Batı Asya’da ve Ortadoğu’da istikrara değil istikrarsızlığa hizmet etmiştir.' 'Yasama, yürütme ve yargının birbirinin işine karışması hukuk devletini ortadan kaldırır. Alman parlamentosu haksız yanlış kararla yasama organıyken kendisini yargı organı yerine koymuş ve savunma hakkı dahi vermeden yargısız infaz yapmıştır.'

MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Almanya Federal Meclisi'nin (Bundestag) 2 Haziran'da aldığı Ermeni iddialarına ilişkin kararla ilgili, 'Alman hükümeti ve parlamentosu Türk milletinin tarihini karalayan bu kararı ile Batı Asya’da ve Ortadoğu’da istikrara değil istikrarsızlığa hizmet etmiştir.' dedi.

Özdağ ve MHP Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu Almanya'nın başkenti Berlin'de, Türk Öğrenci Birliği'nin düzenlediği ''1915 olaylarının anlamı'' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.

Almanya parlamentosunun aldığı kararın Türk Alman ilişkilerindeki konjonktürel gerilimle yakından ilgili olduğu gerçeğinin farkında olduklarını belirten Özdağ, ''Alman hükümeti ve parlamentosu Türk milletinin tarihini karalayan bu kararı ile Batı Asya’da ve Ortadoğu’da istikrara değil istikrarsızlığa hizmet etmiştir.'' ifadesini kullandı.

İki ülke arasındaki siyasi, ekonomik, kültürel ve askeri ilişkilerin Türkiye'nin Avrupa kıtasında sahip olduğu en köklü ve istikrarlı ilişkiler olduğunun altını çizen Özdağ, Almanya açısından da Türkiye ile ilişkilerin Asya’nın tamamından Balkanlara kadar en istikrarlı ilişkilerden olduğunu dile getirdi.

Her iki ülke içinde karşılıklı olarak ilişkilerin büyük önemi olduğunu ifade eden Özdağ, ''Suriye merkezli olarak yaşanan Ortadoğu krizinin Türkiye'ye ve Avrupa'ya yansımasıdır. Suriye merkezli Ortadoğu krizininin Avrupa üzerindeki etkileri Türkiye’nin jeopolitik ve siyasi ölçüsünde azalacak veya artacaktır. Bu konudan bakıldığında konjonktürel Türkiye ve Almanya ilişkileri haksız adil olmayan ve hatta düşmanca karar ve politikalar ile baskı altına alınarak her iki tarafında da karşılıklı menfaatlerine ağır zararlar verilir. Alman parlamentosu Türk milletinin tarihini karalayan bu kararı ile Batı Asya’da ve Ortadoğu’da istikrarsızlığa hizmet etmiştir.'' diye konuştu.

AB’nin ve Avrupa kıtasının geleceğinin büyük belirsizliğe sürüklendiği bir dönemde Türkiye ile Almanya arasındaki istikrarlı ilişkilerin Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa kıtası için çok daha önem kazandığının ortada olduğuna işaret eden Özdağ, ''Kimse Türkiye’nin düşmanı olmayı tercih etmemelidir.'' dedi.

Ortadoğu’dan başlayan göç hareketinin Avrupa ve Alman siyasetini nasıl istikrarsızlığa sürüklediğinin görüldüğünü belirten Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Burası Türkiye’den daha az dayanıklı bir coğrafya.Gaziantep’te 300 binin üzerinde Suriyeli var. Münih’e 20 bin Suriyeli geldi. Belediye Başkanı, Münih çöküyor diye Berlin’e telefon edip şikayette bulundu.Almanya’da siyasi sistem bu tür göçlere aşırı tepki veriyor.Irkçı ve yabancı düşmanı politikalar bu göçlerle daha da gelişmektedir. Alman parlamentosunun almış olduğu her anlamdaki yanlış karar Almanya’da Türk düşmanlığının artması için zemin oluşturacaktır. Irkçı yabancı düşmanı partiler Almanya’da yaşayan Türk azınlığına karşı düşmanlık nedeni olarak kullancaklar. Genç Almanlar da bundan olumsuz etkilenecektir. Bu karar onlar arasında tür düşmanlığı için uygun bir zemin hazırlayacaktır. Ders kitaplarında tarihi gerçeklere aykırı iddiaların genç nesillere öğretilmesi ve Hristiyan bir azınlık diye Ermenilerden bahsedilerek sanki Türk milletinin ve devletinin Hristiyan düşmanı olduğunun genç zihinlere kazınması ne yazık ki politik atmosferi olumsuz etkileyecektir.''

Ümit Özdağ, Türk milletinin de bundan sonra hiç olmadığı kadar Yahudi soykırımını hatırlayacağını vurgulayarak, Berlin yakınlarındaki Alman devlet bürokrasisinin Yahudilerin nihai imhasının planını hazırladığı villayı ziyaret edeceklerini söyledi.

Demokrasilerin vazgeçilmez ilkesinin kuvvetler ilkesi ayrılığı olduğuna dikkati çeken Özdağ, ''Kuvvetler ayrılığı ilkesi olmadığı ülkelerde demokrasi yoktur. Yasama, yürütme ve yargının birbirinin işine karışması zaman içinde hukuk devletini ortadan kaldırır.Alman parlamentosu, haksız yanlış kararla yasama organıyken yargı organı yerine koymuş ve savunma hakkı dahi vermeden yargısız infaz yapmıştır. Ben Almanya’nın moral emperyalist bir politika izlememesi gerektiğini düşünüyorum.MHP milletvekilleri olarak Alman parlamentosunun bu kararını hızla gözden geçirmesi gerektiğini ve ilişkilerin sağlıklı yürümesi için kararın geri alınmasını düşünüyoruz.'' diye konuştu.

- Halaçoğlu

MHP Kayseri Milletvekili ve tarih profesörü Yusuf Halaçoğlu ise Alman parlamentosunun kararını eleştirdi.

Halaçoğlu, parlamentonun kendisini yargı erki yerine koyduğunu ve bunun mümkün olmadığını vurgulayarak Bundestag'ın aldığı kararla yargısız infaz gerçekleştirdiğini ifade etti.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde savunma hakkı tanınmadan kimsenin yargılanamayacağı ve yargılanamadan kimsenin mahkum edilemeyeceği maddesinin bulunduğunu aktaran Halaçoğlu, ''Alman parlamentosunda bunlar konuşulurken savunma anlamında kimi dinlediler? 'Osmanlı yaptı size dokunmuyor' demekle bizi devre dışı mı bıraktıklarını zannediyorlar? Kimse kusura bakmasın onlar benim dedem.'' dedi.

Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir'i kastederek, ''Musa Dağı'nda 40 Gün'' romanını okuduğunu ve çok etkilendiğini haberlerden öğrendiğini belirten Halaçoğlu, ''Böyle bir romanı okuyup gerçekleri görmeden karar tasarısına destek veriyor ve bir milleti böylesine ağır bir iddiayla suçluyorsanız kimse kusura bakmasın insanlıktan nasibini almamıştır.'' ifadesini kullandı.

Halaçoğlu ayrıca tarihi belgelerle bir de sunum yaptı.

Yusuf Halaçoğlu sunumunda, 1914 ve 1915 yıllarında Osmanlı topraklarında Ermenilerin kurduğu çeteler ve yaptıkları katliamları, yabancı ,arşivlerden alınan belgeleriyle anlattı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile