Almanya‘nın Ankara Büyükelçisi Cuntz‘tan, Bdp‘ye Mesajlar

Almanya‘nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, Türkiye‘deki görevi biterken İHA‘nın sorularını yanıtladı.

Kürt açılımı, kardeşlik projesi tabir edilen açılımda Avrupa Birliği‘nin BDP‘den beklentisi sorulduğunda Cuntz, "BDP parlamento çerçevesinde ona katılım fırsatı verildi. Bu fırsatı kullanması gerekiyor. Artık herkes sorun olduğunu kabul etti. Sosyal ve eğitim alanlarında da sorunlar var. Kimlik sorunu var. Herkes bu fırsatı barışçıl ve demokratik amaçlara ulaşmak için kullanmalıdır" dedi.

Cuntz, Akara‘dan çıkarak İstanbul‘a geçeceğini ve buradan da kara yoluyla Balkanlara ve İtalya‘ya gedeceğini belirtti. Bu bölgelerde Türk tarihini yansıtan eserlerin görülebileceğini belirten Cuntz, Türkiye için ‘Bizimle çok büyük bir bağı olan insani, siyasi ve ekonomik açıdan çok yakın bağları bulunan ülke‘ tanımlamasını yaptı. Cuntz, 12 haziran seçimleriyle ilgili olarak da büyük süprizler olmadığını belirterek, "AK Parti‘nin alacağı belliydi. Tabii çok önemli bir sonuç oldu. Katılım oranı da çok

yüksekti. CHP de güzel bir sonuç elde etti. MHP güzel sonuç elde etti. Bağımsızlar güzel sonuç elde ettiler. Bu sonuçlarla zannediyorum ki istikrar sağlanabilir. Uzlaşmaya yönelik anayasa konusunda fırsatlar var" ifadelerini kullandı.

Cuntz, Türkiye‘nin ekonomisinin iyi durumda olduğunu belirterek, Arap Baharı ile birlikte Türkiye‘ye yeni fırsatların gelebileceğini söyledi. Cuntz, "Türkiye için fırsatlar var. Türkiye içinde de fırsatlar var. Ruhban Okulu, Tarsus‘taki Paulus Kilisesi konuları ele alınacak. Demokratik açılım gibi konularda halledilmesi gereken çok konu var. Sosyal farklılıklar nasıl ortadan kaldırılacak?" şeklinde konuştu.

Almanya‘nın Barış ve Demokrasi Partisi‘ne karşı tavrı (BDP) konusunda ise hakların meşru yollarla elde edilmesi gerektiğini ifade eden Cuntz, BDP hakkında ise, "Şiddetle aralarına mesafe koymalılar" dedi.

Kürt açılımı, kardeşlik projesi tabir edilen açılımda Avrupa Birliği‘nin BDP‘den beklentisi sorulduğunda ise Cuntz, "BDP‘ye parlamento çerçevesinde katılım fırsatı verildi. Bu fırsatı kullanması gerekiyor. Artık herkes sorun olduğunu kabul etti. Sosyal ve eğitim alanlarında da sorunlar var. Kimlik sorunu var. Herkes bu fırsatı barışçıl ve demokratik amaçlara ulaşmak için kullanmalıdır" dedi.

Cuntz, "5 yıl önce Kürt sorunu bu kadar ifade edilmiyordu. Bunu herkes kabul etti. Bazı yerlerde Kürtçe tabelalar var. İnsanlar bu konuda daha rahat konuşuyor. Türkiye‘de kendi kimlikleriyle rahat bir şekilde yaşamaları gerekiyor" dedi.

BDP özgürlük ve hakların yeterli olmadığını söylediği ve bu konudaki düşünceleri sorulduğunda Cuntz, "Siyasi bir tartışma olduğunu görüyoruz. Demokrasi bunun için var. Farklı tutumları ortaya koymak için var. Örneğin bağımsızlık, özerklik konuları tartışılabilir. Bu konuların tartışılması meşrudur" şeklinde konuştu.

Demokratik açılımın bölünmeye, ayrışmaya yol açmayacağını belirten Cuntz, "Demokratik açılımın Türkiye‘yi birleştiren bir proje olduğunu düşünüyorum. İnsanlar birbirlerini daha güçlü hissedeceğine inanıyorum. Belediye, yerel yönetimlerde bazı haklar var. Bu Türkiye‘nin bölünmesi anlamına gelmez. Bu konu daha rahat tartışılıyor" diye konuştu.

Cuntz, demokrasi ve hukuk çerçevesinde Türkiye‘de bütün konuların tartışılması gerektiğini altını çizerek, Türkiye‘nin Avrupa Birliği yolunda ilerlediğini ifade etti. Avrupa değerlerinin bir parçası olarak, güçlerin dağılımı, askerin demokratik yapıya entegre olması, yargının bağımsızlığı gibi unsurların olduğunu belirten Cumntz, bunun uygun mercilerde tartışılabileceğini belirtti.

Merkel‘in Erdoğan‘ı tebrik ettiğini söyleyen Cuntz, her ikisinin de Suriye‘deki şiddet olaylarıyla ilgili endişelerini ifade ettiklerini kaydetti. Cuntz, "(Suriye‘deki şiddet olaylarının durması) Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Komisyonu bu konuda hemfikir. Türkiye‘nin mültecileri kabul etmesi olumlu" şeklinde konuştu.

Libya gibi bir operasyonun olup olmayacağına dair soruya da Cuntz, Türkiye ile Almanya‘nın Libya konusunda benzer fikirlere sahip olduğunu söyledi. Cuntz, "Türkiye gibi Kaddafi‘nin çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Esad‘ın şiddetten vazgeçerek, çok partili demokrasiye geçmesi konusunda Türkiye ile hemfikiriz" dedi.

Cuntz, "Uluslararası toplum tek bir sesle konuşmalı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi‘nde karar hazırlığı var. Türkiye konsey üyesi olmamasına rağmen şiddetin durması konusunda görüşünü ifade etmeli" şeklinde konuştu.

Türkiye‘nin Avrupa Birliği sürecinde Almanya‘nın Fransa‘nın etkisinde kaldığı ve Türkiye‘ye daha fazla destek vermediği ile ilgili soruya Cuntz, Avrupa Birliği sürecinde Türkiye‘ye destek verdiklerini ifade etti. Almanya‘nın Avrupa Birliği dönem başkanlığı sırasında 3 başlık açıldığını kaydeden Cuntz, Almanya‘nın Türkiye ile ilişkilerinin diğer ülkelerden farklı olduğunu söyledi. En çok Alman firmasının Türkiye‘de yatırım yaptığını, en çok Almanya‘dan turist geldiğini altını çizen Cuntz, "Avrupa Birliği

sürecinin yapısal şekilde ilerlemesini istiyoruz. Bu süreç ortak değerler, demokrasi, ekonomik uyum ve ortak pazara daha fazla girmesidir. Ekonomik gelişmeyi görüyoruz. Avrupa Birliği müzakerelerinin başlamasıyla Türkiye ekonomisi gelişti. Bu son derece takdir edilecek bir gelişmedir. Türkiye artık büyüyen bir pazar. Almanya aynı zamanda Türkiye‘nin en güvenilir ekonomik ve yatırım partneri. Bu sürecin desteklendiğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Almanya‘nın Türkiye‘yi tam olarak desteklediğini söyleyen Cuntz, "Bizim çok net koalisyon anlaşmamız var. Ucu açık, otomatik olmayan bir süreçtir. Ne zaman hangi koşulla üye alınacağı söylenemez. Örneğin, Kıbrıs konusu, Ankara Anlaşması Ek Protokolü var. Bunların yapılması gerekiyor. Yapılacak çok şey var" dedi.

Cuntz Türkiye‘nin 20. yüzyılın 2. yarısının en önemli kazanımlarından birisi olduğunu belirterek, "El birliği ile başarabiliriz. Umarım hepimiz tatmin oluruz" dedi.

Almanya‘nın ahde vefa ilkesi çerçevesinde Türkiye‘yi Avrupa Birliği müzakereleri konusunda desteklediğinin altını çizen Cuntz, siyasi partilerin farklı düşünebileceğini söyledi.

Yunanistan‘ın ekonomik krizde olması ve Almanya‘nın yardımı ile ilgili olarak Cuntz, "Avrupa‘nın ortak görevidir. Herkesin çaba sarf etmesi gerekecektir" ifadelerini kullandı.

Türk vatandaşlarının Schengen sınırları içerisinde rahatça dolaşması konusunda ise Cuntz, zaman telafuz etmedi. Cuntz, Almanya‘nın Türklere en çok vize veren ülke olduğunu belirterek, yasa dışı göçmenlerin iadesinin parafe edildiğini hatırlattı. Diğer konularda büyük kolaylıkların sağlandığını ifade eden Cuntz, iş adamlarına, üniversite öğrencilerine kolaylık sağladıklarını belirtti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile