Altın 1.300 dolarla zirvede

Uluslararası piyasalarda altın fiyatları ons başına 1.300 dolarla tarihi zirve seviyesini gördü. Ancak euro bazında altın fiyatlarına bakıldığında, 1999 yılındaki zirvesini yakalayabilmesi için alacak hâlâ yolu var.
Altının ons fiyatı euro bazında 1999 yılında 786 euro seviyesini görmüştü. Bu seviyeden başlayan düşüşle 2003 yılında altının onsu 177 euro'ya kadar geriledi. Tekrar çıkış eğiliminde olan altının onsu şu anda 651 euro seviyesinde. Henüz 1999 yılındaki zirvesini yakalayamadı.
Uzmanlar, uluslararası piyasalarda altın fiyatlarındaki yükselişin sebebinin merkez bankalarının rezervlerini altınla güçlendirmelerine bağlıyor. Öte yandan, 'ikinci dip' kaygıları nedeniyle küresel ekonomilerdeki belirsizlikler yatırımcıları 'güvenli liman' olarak görülen altına yöneltiyor.
ABD Merkez Bankası'nın (FED) gevşeme adımlarını devam ettireceği ve yeni önlemler alacağı beklentileri doların değer kaybına neden olurken, dolar satan yatırımcıların altına yönelmesiyle altın fiyatları tarihi rekor seviyelerini görüyor.

'Balon mu oluştu?'
Altın fiyatlarının hemen hemen hergün rekor kırması 'fiyatlarda bir balon' oluştuğu yorumlarına da neden oluyor. Ünlü yatırımcı George Soros yaptığı açıklamada, "Hiçbir varlık sınıfı güvenli değil, altında balon oluştu" demişti.
Analistler, altının ons başına 1.500 dolardan işlem görebileceğine dikkat çekiyor. Yılbaşından bu yana altının ons fiyatı yüzde 19, son bir yılda ise yüzde 25'ten fazla yükseldi. Dünya Altın Konseyi'nin son raporuna göre, dünyanın iki hızlı gelişen ekonomisi olan Hindistan ve Çin'den gelen güçlü talebin sürmesi halinde altın fiyatları yüksek seyretmeye devam edecek.
Öte yandan, altının yanı sıra gümüş fiyatları da 21.34 dolarla Ekim 1980'den bu yana en yüksek seviyeyi gördü.

Çeyrek altın 102 TL
İçeride de Cumhuriyet altınının fiyatı 418 TL'ye kadar çıktı, ancak kapanışı 416 TL'den yaptı. 102.5 TL'ye kadar çıkan çeyrek altın ise 102 TL'den günü tamamladı.


Bono faizi % 8.21 ile son bir ayın en yükseğinde

Merkez Bankası'nın önceki gün zorunlu karşılık oranlarını artırmasının ardından gösterge tahvil faizinde görülen yükseliş, Merkez Bankası'nın repo ihaleleriyle fonlama miktarını azaltması sonucu repo faizlerindeki yukarı hareketin de etkisiyle devam etti. Dün gösterge tahvilin bileşik faizi işlem bazında yüzde 8.21 ile 16 Ağustos'tan bu yana en yüksek seviyesine yükseldi.
Bankacılar, Merkez Bankası'nın 7 milyar TL'lik dönüşünün altında 4 milyar TL tutarında repo ihalesi açtığını hatırlatarak, piyasada likiditenin azalması sonucu gecelik repo faizlerinin de yukarı eğilimli olduğunu, son günlerde başlayan yükselişle yüzde 6.60 seviyelerinden yüzde 7'nin üzerine geldiğini söyledi.
Bu sayede geçen haftaki teknik faiz ayarlamasının ardından Merkez'in ikincil piyasa gecelik faiz oranları ortalamasının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı civarında oluşması hedefi de gerçekleşmiş oldu. Bu arada, dolar da 1.47 TL'ye kadar geriledi.



ALTIN FİYATLARINDAKİ YÜKSELİŞİ DEĞERLENDİREN ALİ?BABACAN:

Sağlam para birimi kalmayınca, altına yöneliyor piyasa

Altın fiyatlarının birkaç gündür rekor kırdığını belirten Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dünyada sağlam para birimi kalmayınca piyasaların eskiden beri çok klasik olan ve sağlam yatırım aracı olarak kabul edilen altına yöneldiğini söyledi. Babacan, "Zaten piyasaların altına yöneldiği dönemlerde risklerin çok olduğunu görüyoruz" dedi.
Babacan, krizin ikinci safhasına geçildiğini belirterek, krizin birinci safhasını daha çok finans krizi ve bu krizi önlemek için devletlerin aldığı tedbirlerin oluşturduğunu, krizin ikinci safhasında ise devletlerin kredibilitesinin sorgulanmaya başlandığını söyledi.
Bloomberg HT'de katıldığı programda, ABD'de yaşananın kısa süren bir mutluluk oyunu olduğuna dikkat çekerek, problemlerin halının altına süpürüldüğünü, risklerin büyüdüğünü ve sonunda mutluluk oyununun bittiğini, büyük bir krizle karşı karşıya kalındığını söyledi. 

Krizin ikinci safhası
Şimdi krizin ikinci safhasına geçildiğini belirten Babacan şöyle dedi: "Krizin ikinci safhasında devletlerin kredibilitesi sorgulanmaya başladı. 'Devletler kamu borçlarını ödeyebilecek mi ödeyemeyecek mi?' sorusu daha sık sorulmaya başlandı. Bugün ABD'nin borç stoku çok hızlı artıyor. Onun üzerinde bir bütçe açığı var bu açık her sene borcun üzerine ekleniyor. Şu ana kadar açıklanan programlarda bu borcu nasıl kontrol altında tutarız diye hiçbir yaklaşım yok."
Bugüne kadar krizin ikinci safhasında da ABD'nin iyi bir sınav vermediğini kaydeden Babacan, ABD'de bankacılıkta son atılan adımlar doğru ama gecikmiş adımlar olduğunu bildirdi. Yeterince büyük adımlar olmadığının ve korkak, ürkek, geç atılmış adımlar olduğunu belirten Babacan şöyle dedi:
"Şu anda uygulamalarda kaygılı olduğum konu kamu maliyesi ile alakalı. Sadece ABD'de değil, gelişmiş ülkelerde şu anda kamu borcu yükselmiş durumda. Ancak bir dünya savaşı çıktığında yükselebilecek düzeyde. Dolayısıyla krizin ikinci safhasında bankaların arkasında devletler var, devletlerin batması durumunda devletlerin arkalarında kimin duracağının cevabı yok."
Babacan, "Şu anda maalesef sıcak para ağırlıklı bir yapı var. 'Maalesef' diyorum çünkü doğrudan yatırımlar azaldı. Şu anda kısa vadeli kaynakların Türkiye'ye girdiğini görüyoruz" dedi. Babacan, "IMF'de bizim liderliğini çektiğimiz grup başkanı olma şansımız, ihtimalimiz var mı?" şeklindeki soru üzerine, "Türkiye'nin orada daha iyi temsil edilmesiyle ilgili epey destek topladık. Önümüzdeki bir kaç hafta içinde biraz daha netleşecektir" dedi.



'BOJ Başkanı istifa etti' söylentisi
Japon yetkililerinin dolara müdahale ettiklerini yönündeki söylentilerle dolar, yen karşısında sert bir yükseliş kaydederek 85.40 yen seviyesine ulaştı.
Japonya Merkez Bankası (BOJ) döviz piyasasına müdahale konusunda yorum yapamayacağını açıklarken işlemciler, Merkez Bankası Başkanı Masaaki Shirakawa'nın istifa edeceği yönünde söylentiler bulunduğunu belirtti.
Bir işlemci, "BOJ Başkanı Masaaki Shirakawa'nın istifa edeceğine yönelik söylentiler var ve bu durum spekülatif fonların dolar alımını destekliyor" dedi.
Japon Jiji haber ajansı da Japonya Maliye Bakanlığı'nın kurdan sorumlu üst düzey yetkilisi Rintaro Tamaki'nin döviz piyasasına müdahale edilip edilmediği konusunda yorum yapmadığını duyurdu.