Bartın ' ın batı Karadeniz kıyısındaki Amasra ilçesinde turizm alanındaki ismini 1953 yıllarında denizi ile duyurmuş . Günümüze kadar deniz , balık ve salatası ile isim yapan doğa harikası ilçe , tarihi 3 bin yılları bulan kültürel mirası ile de ilgi görmek için kolları sıvadı .
Amasra Kaymakamı Mehmet Yıldız , ilçenin birçok uygarlıklara ev sahipliği yaptığını belirterek , " Amasra ' nın tarihi M . Ö . 15 . yüzyılda denizden gelen kavimlerin iskanı ile başlamıştır . Hititler ile çağdaş Gaska ' ların Amasra ve çevresinde uzun zaman yaşadıkları tahmin edilmektedir .
M . Ö . 12 . yüzyılda ise Fenikeliler Amasra ve çevresinde bir ticari koloni kurmuşlar ve şehre Sesamos adını vermişler . MÖ 9 . yüzyıla doğru Akdenizdeki güç dengelerinin bozulması sonucu Fenikeliler Karadenizdeki diğer sitelerle birlikte Sesamos ' u da boşalttılar . Kent M . Ö . 8 . yüzyıldan başlayarak İyon kolonizasyonuna girmiş . MÖ 6 . yüzyılda Paflagonya ' yı ele geçiren Lidya Kralı Kroisas ' ın M . Ö . 547 ' de Perslere yenilmesiyle Sesamos ' da bir süre için Pers hakimiyetine geçmiştir . Amasra M . Ö . 4 . yüzyılda Makedonya Krallığı ' na bağlanmış ve Büyük İskender tarafından yönetim Frigya Satrabına bırakılmıştır . Bizans ' ın etkinliğini ve gücünü yitirdiği M . S . 13 . yüzyılda Amasra Limanları ile Kalesi Ceneviz gemicilerine bırakılmış , 1460 yılında Anadolu ' nun kuzey kıyılarına bir sefer düzenleyen Fatih Sultan Mehmet Amasra ' ya da uğrayarak burayı savaşsız teslim almış ve bu tarihten sonra Amasra Osmanlı yönetimine geçmiştir . " dedi .
Türkiye ' de Roma döneminden kalma tiyatrolar arasında önemli yer tutan ve Efes ' ten sonra ikinci büyük tiyatronun Amasra da bulunduğu belirtildi . Bilinçsizlik yüzünden tiyatronun zaman içinde yok edildiğini ve bugün sadece giriş kapısının bulunduğu belirtildi .