Anadolu Ajansı Genel Müdürü ve Haber Akademisi Başkanı Kemal Öztürk, eğitim programın açılışında yaptığı konuşmada, öğrencilerin eğitimler sırasında çok güzel heyecanlar yaşayacaklarını söyledi.
Yeni insan kaynakları yetiştirmenin, AA'nın stratejik olarak yatırım yaptığı bir alan olduğuna işaret eden Öztürk, şöyle konuştu:
''İçinizden bir kısmı başarılı olamayabilir. Onlarla bugün başladığımız gibi ayrılmak isteriz. Yani bugün nasıl mutlu, sevimli, dostane bir şekilde 'hoş geldiniz' diyorsak, başarılı olamayan arkadaşlarımıza da yine aynı sevimlilikle ve dostane tavırla 'güle güle' diyebiliriz. Her şeyin başından çantada keklik olmadığını bilmeniz lazım. Çok mütebessim bir aileyiz ama çok da sıkı bir ekibiz. O yüzden bu tebessümler sizi çok şaşırtmasın. Sıkı bir ekibin sıkı bir eğitim programına başlıyorsunuz.''
Öğrencilerin eğitimlerde habercilik, ajans deneyimi alanında çok şeyler öğreneceklerini ifade eden Öztürk, ''Bizim açımızdan birinci derecede önemli şey, bir aile ferdi olup olmayacağınızdır. Kişisel olarak çok başarılı olabilirsiniz, çok yüksek derecede yabancı dil bilebilirsiniz, çok başarı araştırmacı olabilirsiniz. Hiçbiri, burada gördüğünüz ailenin parçası olamayacak durumdaysanız işe yaramaz'' dedi.
-''Enerjiniz kendinizden mi menkul yoksa bir fişe mi takmak lazım''-
Bireysel başarıların kendilerini mutlu etmediğini, ekip ruhuyla çalışmanın önemli olduğunu dile getiren Öztürk, şöyle devam etti:
''Arkadaşlarımız Twitter'dan haberlerini paylaşırlar. Hiçbiri birinci tekil şahsı kullanmaz. 'Benim haberim' demez. 'Bizim haberimiz' der. Birinci derecede önemli olan şey, sizin aile fertlerinden biri olup olamayacağınıza bakacağız. Ekip ruhunuz var mı, ortak çalışabiliyor musunuz, başkasının başarısını takdir edebiliyor musunuz, herkese anlatabiliyor musunuz- Bu sizin ekip içinde çalışıp çalışmayacağınızın göstergesidir.
İkinci derecede bakacağımız şey, enerjiniz kendinizden mi menkul- Eğer sizin içinizde gazetecilik aşkı, ajansta başarılı olma aşkı, bu ülkede en iyi olma ve bu dünyada ses getirecek bir ajansın üyesi olma aşkı varsa o bir enerji üretir içinizde ve hiçbir zaman yöneticilerinizin, amirlerinizin, ajans çalışanlarının motivasyonlarına ihtiyaç duymadan, biz bu enerjiyi görürüz. O sizi canlı tutar, hareketlendirir, sizi sürekli ayakta tutar. Enerjiniz kendinizden mi menkul yoksa bir fişe mi takmak gerekiyor- Demek ki enerjinizin kendi içinizde olması lazım. Bu da bu işi sevmenizle alakalı. Bu işi severseniz içinizde bir aşk oluşur, bu da bir enerjiye dönüşür.''
-''Dünyaya söyleyecek sözü olan insanlar yönetti''-
Öztürk, öğrencilere, ''Üçüncü olarak sizden beklediğimiz şey, bu ülkenin tüm tarihi boyunca dünyaya söyleyecek sözü olan insanlar tarafından yönetildiğini ve bu söylenen sözü de sizin yayacağınızı bilmenizdir'' diye seslendi.
Türkiye'nin bulunduğu topraklarının, bin yıldır iddialı insanların yaşadığı yerler olduğunu vurgulayan Öztürk, ''Dolayısıyla iddialı insanların sözleri, sesleri, dünyaya verdikleri bir mesaj vardır. Bu mesajı dünyaya kim yayacak- Siz yayacaksınız. Yani çok büyük bir misyonun parçası olduğunuzu hissedeceksiniz'' diye konuştu.
Mustafa Kemal Atatürk'ün AA'yı ''Anadolu'nun sesini dünyaya duyurması'' için kurduğuna işaret eden Öztürk, ''Atatürk, burada, yaşanan milli mücadeleyi dünyaya duyurmayı kast etmiştir. Maalesef sonraki yıllarda dünyaya duyurulmamış. Ama şimdi dünyaya duyurmanın vakti geldi. Onu da biz yapıyoruz. Yani bu toprakları kim yönetiyorsa ve bundan sonra da kim yönetecekse, Anadolu Ajansı'nın bu mesajı dünyaya duyurması lazım. Dünyaya duyurması için de o dünyanın dilinde yayın yapması lazım'' dedi.
AA'nın şimdi Balkanlar'da Boşnakça yayın yaptığını belirten Öztürk, şunları kaydetti:
''Bu ülkenin Cumhurbaşkanının, Başbakanının, anamuhalefet liderinin, Genelkurmay Başkanının ya da işadamının sözlerini, mesajlarını Balkanlar'a biz taşıyoruz. Haberini biz yapıyoruz. Biz Boşnakça'ya çeviriyoruz. Bu gurur bize ait.
Aynı şekilde Ortadoğu'da Fas'tan Lübnan'a kadar bütün coğrafyada sizin yaşadığınız toprakta verilmiş her mesajı, biz götürüp veriyoruz. Arapça'ya biz çeviriyoruz. Eskiden sizin ülkenizde bir mesajınız varsa bunu başka bir ülkenin ajansı çevirip o medyaya gönderiyordu. Büyük devlete bu yakışmaz. Bize de yakışmaz. Bu nedenle geçen yıl Arapça yayınlarını kurduk. Yaklaşık 10 aydır Ortadoğu'nun tümünde Anadolu Ajansı'nın 150'ye yakın çalışanı, bir savaşçı gibi, yıllardan beri o bölgede saf tutmuş, yer tutmuş ajanslara omuz attı ve araya girdi. 'Bizim de söyleyecek sözümüz var' dedi.
Bugün Ortadoğu'nun hangi ülkesine giderseniz gidin, Türkiye ile ilgili haber olduğunda, AA'nın haberleri kontrol edilmeden bu haber yayınlanmaz. Eğer siz Ortadoğu'ya ayar veren, dengeleri değiştiren bir ülkeyseniz, o zaman o dengeleri etkileyecek sözünüzün taşıyıcısı olması lazım. Yoksa buradan Türkçe konuşup konuşup evinize gidersiniz. İstediği şekilde tercüme edip rakip ülkelere o ülkenin medyasına servis yapar. O zaman büyüklüğünüz anlaşılmaz.''
-''Ajansta bir çalışma prensibi var, bisiklet teorisi''-
AFP'nin Arapça servisinin 1969 yılında kuruluğunu belirten Öztürk, şöyle devam etti:
''Ajansta bir çalışma prensibi vardır. Bisiklet teorisi. Bisikleti süreceksiniz, kitap okuyacaksınız, telefonla konuşacaksınız ve düşmeyeceksiniz. Ne demek bu- Eğer AFP'nin Arapça servisi 1969'da yani 43 yıl önce kurulmuşsa, biz de 10 ay önce kurulmuşsak, aradaki büyük farkı kapatmak için o zaman farklı bir şey yapmamız lazım. O yürüyorsa bizim koşmamız lazım. O koşuyorsa bizim bisiklete binmemiz lazım. Ama yine yetişemiyoruz. Bisikleti sürerken bir yandan da okumamız lazım, telefonla konuşmamız lazım, işimizi yapmamız lazım ki aradaki farkı kapatalım. Bu ekip, bunu yapıyor şu anda. Bir yıldır AA'nın sadece habercileri değil teknik ekibi de pazarlama ekibi de güvenlik ekibi de bunu yapıyor. Bu yüzden 10 ay içinde AA, bütün Ortadoğu'da fark edildi. İnşallah, Allah'a güvenerek iddia ediyoruz ki 2013'ün sonunda AA'nın Arapça servisi Ortadoğu'nun bir numaralı haber ajansı olacaktır.''
''Bizim içimizdeki tutkunun sebebi, yaşadığımız topraktan kaynaklanır'' diyen Öztürk, ''Yoksa burada maaşlar çok astronomik, ikramiyeler çok yüksek değildir. Gazetelerde görmüşsünüzdür, astronomik tazminatlar, maaşlar. Onlar eskilerdeydi. Yenilerde öyle bir şey yok'' dedi.
AA'da motivasyonu bunların etkilemediğini ifade eden Öztürk, ''Motivasyonunuzun sebebi dünyaya ait bir şeyse, bunda başarılı olamazsınız. Bizim motivasyonumuzun sebebi, geçmişimize ait bir şey. Geçmişteki gücümüze ait bir şey. Yani büyük milletin çocukları olarak büyük bir ajansa sahip olmamız lazım. O yüzden çok çalışıyoruz, çok koşturuyoruz ama çok temel bir şey var, mutluyuz'' diye konuştu.
Muhabir: Esra Altınmakas
Yayıncı: Selçuk Aval
Anadolu Ajansı Genel Müdürü ve Haber Akademisi Başkanı Öztürk Açıklaması
Anadolu Ajansı'nın 100. Yıl Vizyonu kapsamında yeni nesil gazeteci yetiştirmek amacıyla açtığı ''Diplomasi Haberciliği'' ve ''Finans Haberciliği'' sertifika program eğitimleri başladı.



















