OKTAY ÖZDEN - Anadolu Ateşi Dans Topluluğu Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan, Türkiye'deki sığınmacıların trajedisine dikkati çekmek, onların Türk toplumuyla uyumlarına katkıda bulunmak, sanatsal yaratıcılıklarını ortaya çıkarmak ve Anadolu kültürüyle dışarıdan gelen sığınmacıların kültürünü sentezleyerek yeni gösteriler yapmak istediklerini söyledi.
2002 yılından bu yana 97 ülkede 4 bin gösteriyle 40 milyonu aşan sanatseverle buluşan Anadolu Ateşi Dans Topluluğu, haftada iki gün Antalya Aspendos Arena'da sahne alıyor.
Temel konsepti 'medeniyetler buluşması' olan Anadolu Ateşi, halk danslarını bale, modern dans ve dansın diğer disiplinleriyle sentezleyerek dünyaya modern standartlarda bir kültürel şölen sunuyor. Kaynağını Anadolu'nun binlerce yıllık mitolojik ve kültürel tarihinden alan Anadolu Ateşi, yörelerden derlenmiş 3 bin halk dansı figürü ve halk müziğini içinde barındırıyor.
Anadolu Ateşi Dans Topluluğu Genel Sanat Yönetmeni Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu'nun binlerce yıllık kültür ve tarih mozaiğinin barışla harmanlanan ateşini tüm dünyaya tanıtmayı hedeflediklerini söyledi.
Anadolu Ateşi'nin 9 yıldır Antalya Aspendos Arena'da her hafta salı ve cuma günleri gösteri sunduğunu ifade eden Erdoğan, programlarının her yıl nisan ayında başlayıp, kasıma kadar sürdüğünü dile getirdi.
- Sığınmacıların kültürlerini sentezleyecek yeni proje çalışması
Türkiye'deki sığınmacılarla ilgili bir proje planladıklarını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
'Türkiye'deki sığınmacıların trajedisine dikkat çekmek, onların Türk toplumuyla uyumlarına katkıda bulunmak, sanatsal yaratıcılıklarını ortaya çıkarmak ve Anadolu kültürüyle dışarıdan gelen sığınmacıların kültürünü sentezleyerek yeni gösteriler yapmak istiyoruz. Bir yandan da o çalışma sürüyor.'
- 'Dünyada Troya rüzgarı estirmeye çalışıyoruz'
'Troya' adlı projelerini dünyanın her yerinde duyurabilmek için özgün bir proje geliştireceklerini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
'Biz de üzerimize düşen görevi tamamlamak için Çanakkale Valiliği ile Çanakkale milletvekillerimizle temas halindeyiz. Önümüzdeki ay, neler yapacağımız basına açıklanacak duruma gelecek. Bizim sahnede kullandığımız Troya atı, Antalya Dış Hatlar Terminali'nde duruyor. Bu çalışmayı yaygınlaştırıp, daha önce Belçika'ya, Meksika'ya, Almanya'ya götürdüğümüz Troya atlarının sayısını artırarak, dünyanın her tarafında Troya rüzgarı estirmeye çalışıyoruz. Anadolu Ateşi, kendini sahne üzerinde sürekli yenileyen bir proje. Türkiye klasiğine dönüştü. Çok uzun süreler yaşayacağını biliyorum ama yeni yaptığımız projeler de var. Bunlardan biri de 'İpek Yolu', diğeri 'Bereketli Hilal Aden.' Bunların koreografilerini, müziklerini, kostüm tasarımlarını, yazım aşamasında olan bölümleriyle ilgili bütün arkadaşlar çalışıyor.'
Erdoğan, dünyanın her yerinde gösterilerinde aynı coşkuyu gördüklerini vurguladı.
- 'Sadece Anadolu Ateşi'ni izlediği için Türkiye'ye gelenler var'
Türk toplumunun kendilerine 'milli takım' muamelesi yaptığını ifade eden Erdoğan, şunları belirtti:
'Gurur yaşıyorlar. Türkiye'deki gösteriler olağanüstü coşkulu geçiyor. Yurt dışında, özellikle Avrupa turnelerinde yanında yabancı misafirlerini getiren Türk kardeşlerimizi görüyoruz. Onlar arkadaşlarına gururla 'Bizim böyle bir kültürümüz var.' diyorlar. Biz de buna layık olmaya çalışıyoruz. Yabancı seyircinin reaksiyonuna bir örnek vermek gerekirse, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bizi Kremlin Sarayı'nda izledi. Kulise geldi bizi tebrik etti. Daha sonra Türkiye'yi ziyarete gelmişti. İlk Türkiye ziyaretiydi ve Esenboğa Havalimanı'nda Türkiye ile ilgili sorulan sorulara, 'Ben Türkiye'yi Anadolu Ateşi'nden dolayı tanıyorum. Geçenlerde muhteşem bir gösteri izledim. Kültürünüzle ilgili bir fikrim o sayede oluştu' dedi. Bu örneklemeyi dünyanın her tarafında yapabiliriz. Sadece Anadolu Ateşi'ni izlediği için Türkiye'ye gelen insanlar var.'
Erdoğan, ilk gösterilerde insanları Anadolu Ateşi kadrosunun tamamının Türk olduğuna inandırmakta güçlük çektiklerini anlattı.
İlk senelerde Almanya'ya gittiklerinde 'Grubunuzda Türk de var mı?' sorusuyla karşılaştıklarını anlatan Erdoğan, 'Hiç yabancı yoktu o dönemde. Sonraki yıllarda on yabancı arkadaşımız, çok ısrarla katılmak istediği için onları aldık. Türkiye'nin haritada yerini bilmeyen yerlerde de gösteriler yaptık.' dedi.
- Çocuklarının sanata ilgisi
Çocuklarının kendileriyle olduğu zaman teknik ekipteki görevlilere telsiz, dansçılara su getirdiğini, sahnenin temizliğinden, kulisin düzenine kadar her konuda yardımcı olduklarını belirten Erdoğan, Atlas'ın, amcası Yılmaz Erdoğan gibi yönetmen olmak istediğini, Güney'in müziğe yatkın olduğunu, Ares'in de işin teknik tarafıyla ilgilendiğini söyledi.
Oğullarının büyüdüğünde ne olmak istediğine kendisinin karar vereceğini kaydeden Erdoğan, 'Benim istediğim sadece kendi çocuklarım değil, dünyadaki bütün çocuklar, bütün insanların hayatlarının bir döneminde mutlaka ve mutlaka dans etmelidirler. Hayatı güzelleştirmek, hayati estetik yaşamak için mutlaka dans etmeliler. Ben de çocukluğumdan beri halk danslarıyla ilgiliyim.' diye konuştu.
Erdoğan, 2019 ya da 2021 yılında Türkiye'yi ziyaret etmeyi planlayanların şimdiden Anadolu Ateşi'nin gösterilerine bilet alabildiğini sözlerine ekledi.
Anadolu Ateşi Sığınmacı Trajedisine Dikkati Çekecek
Anadolu Ateşi Dans Topluluğu Genel Sanat Yönetmeni Erdoğan: 'Türkiye'deki sığınmacıların trajedisine dikkati çekmek, onların Türk toplumuyla uyumlarına katkıda bulunmak, sanatsal yaratıcılıklarını ortaya çıkarmak ve Anadolu kültürüyle dışarıdan gelen sığınmacıların kültürünü sentezleyerek yeni gösteriler yapmak istiyoruz' 'Anadolu Ateşi, kendini sahne üzerinde sürekli yenileyen bir proje. Türkiye klasiğine dönüştü. Çok uzun süreler yaşayacağını biliyorum ama yeni yaptığımız projeler de var. Bunlardan biri de İpek Yolu, diğeri Bereketli Hilal Aden'