Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, 'Biz millet olarak, çok övünecek, gurur duyacak hasletlere sahibiz. Türkiye, Anadolu, aynı zamanda ana kucağıdır. Herkesin başı sıkışınca sığınacağı bir limandır.' dedi.
Kaynak, partisinin Onikişubat İlçe Teşkilatınca hazırlanan 'Evet' ofisinin açılışında yaptığı konuşmada, millet iradesinin önemine dikkati çekti.
'Kendisine mehdi olarak inanılan bir sapığın' 15 Temmuz'da milletin inancının temel değerleriyle oynadığını belirten Kaynak, 15 Temmuz'da milletin istikbali kadar inancına da sahip çıkmasının önemli olduğunu söyledi.
Vatandaşların 'İdam isteriz' sloganı atması üzerine Kaynak, 'Ben hem bir hukukçu olarak hem bir Müslüman olarak idamın gerekliliğine inanırım. Çünkü Rabb'imiz öyle buyuruyor. Kısasta hayat vardır. O yüzden ben buna inanırım. Hukukçu olarak da bilirim ki idam cezasının olduğu yerlerde ağır suç işleme oranları düşüyor.' ifadelerini kullandı.
Artık CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yalanlarını tespit etmeye vakit ayırmayacaklarını dile getiren Kaynak, bu yalanları ortaya çıkarmak için birkaç kişinin çalışması gerektiğini kaydetti.
'Kılıçdaroğlu'nun akşam başka, sabah başka yalan söylediğini' anlatan Kaynak, şöyle devam etti:
'Birkaç günden beri çok kışkırtıcı bir dille bir tehlikeli iş yapıyor. '3 milyon Suriyeliye vatandaşlık veriyorlar' dedi. Sonra 3,5 milyona çıktı. Bugün Diyarbakır'da '4 milyon Suriyeliye vatandaşlık verecekler' dedi. Biz millet olarak, çok övünecek, gurur duyacak hasletlere sahibiz. Türkiye, Anadolu, aynı zamanda ana kucağıdır. Herkesin başı sıkışınca sığınacağı bir limandır. Sayın Kılıçdaroğlu, şunun cevabını vermelidir. Biz 3 milyon muhaciri ya Suriye'ye gönderip Esed'in bombasının altına teslim edeceğiz ya da bakın dün iki bot faciasıyla 72 kişi öldü. Çocuk bunlar. Ya da Avrupa'ya gönderip bir kısmının denizde boğulmasına, bir kısmının da sınırlarda zulüm görmesine sebep olacağız. Buna bizim milletimizin gönlü razı olur mu? Biz istiyoruz ki Suriye bir bütün olarak kalsın.'
Kaynak, Suriye'nin insan haklarının verildiği, kişilerin kendini güvende hissettiği bir yer olmasını istediklerini, dış politikalarını buna göre inşa ettiklerini belirtti.
'Bizim vatandaşlık vermek için referanduma falan da ihtiyacımız yok.' diyen Kaynak, kendilerinin yapmamasına rağmen mevcut kanunun, hükümete istediği kişilere vatandaşlık verme imkanı getirdiğini ifade etti. Kaynak, 'Bu kışkırtıcı bir dildir. İçimizde bizler 'ensar' onları 'muhacir' gördük. 6 yıldan beri açlıktan kaçan, kıtlıktan kaçan, yokluktan kaçan, bombadan kaçan, savaştan kaçan, namusunun kirletilmesinden kaçanlara kapımızı açtık.' diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Kaynak, şunları kaydetti:
'Suriye meselesi, kendi can emniyetleri sağlanarak ancak çözülebilir. Kimse vatanını terk etmez. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, içindeki hainlerden arındıktan sonra, o kendi şerefli üniformasını kirletenlerden temizlendikten sonra, 2 bin kilometrekarelik bir alan şimdi güvenli bir bölge haline geldi. Artık orada hayat yeniden başladı. Orada şimdi tarlalar ekiliyor. Orada 40 bin çocuk okullarına gidiyor. Savaştan ve açlıktan kaçan insanları asla geri çeviremeyiz. Bizim inancımıza da yakışmaz milli değerlerimize de yakışmaz. İnsanlar göçüyor, insanlık göçmesin.'
Kılıçdaroğlu'nun '4 milyon Suriyeliye vatandaşlık verilecek' söylemini tehlikeli bulduğunu ifade eden Kaynak, 'Zaten 4 milyon Suriyeli yok. Zaten vatandaşlık vermek için referanduma gerek yok. Zaten böyle bir kararımız yok. Evet, Türkiye'nin vatandaşlık verebileceği kişiler var. Onları da açıkça kamuoyuna ilan ettik. Biz Almanya gibi yapmıyoruz. Biz 'Ben mülteci alırım ama yakışıklısını alırım, ama güzelini alırım, ama boylu poslusun alırım' falan demiyoruz. Biz her birini insan görüyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.
Törene, AK Parti Kahramanmaraş milletvekilleri Celalettin Güvenç, Uğur Dilipak, İmran Kılıç ile Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, AK Parti İl Başkanı Ahmet Özdemir de katıldı.
'Anadolu Aynı Zamanda Ana Kucağıdır'
Başbakan Yardımcısı Kaynak: 'Biz millet olarak, çok övünecek, gurur duyacak hasletlere sahibiz. Türkiye, Anadolu, aynı zamanda ana kucağıdır. Herkesin başı sıkışınca sığınacağı bir limandır' 'Hem bir hukukçu olarak hem bir Müslüman olarak idamın gerekliliğine inanırım. Çünkü Rabb'imiz öyle buyuruyor. Kısasta hayat vardır. O yüzden ben buna inanırım. Hukukçu olarak da bilirim ki idam cezasının olduğu yerlerde ağır suç işleme oranları düşüyor' 'Biz Almanya gibi yapmıyoruz. Biz 'Mülteci alırım ama yakışıklısını alırım, ama güzelini alırım, ama boylu poslusun alırım' falan demiyoruz. Biz her birini insan görüyoruz'