18 Haziran’da Mirza Uluğ Bey Namındaki Özbekistan Milli Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen sempozyum, Türkiye Cumhuriyeti Taşkent Büyükelçisi Mehmet Süreyya Er, Mirza Uluğbeg Namındaki Özbekistan Milli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Marahimov Avazjon Rahimovich, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Vekili Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi Asya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Varis Çakan tarafından yapılan açış konuşmalarıyla başladı.
Türkiye Cumhuriyeti Taşkent Büyükelçisi Mehmet Süreyya Er konuşmasında, Türkiye ve Özbekistan arasında, sorunların bertaraf edildiği yeni bir dönemin başladığını vurguladı. İpek Yolu’nun mekânı olan Özbekistan topraklarının tarihin her döneminde medeniyetin yolunu ışıklandırdığını belirten Büyükelçi Er, bu toprakların tarih boyunca sahip olduğu önemi bugün de muhafaza ettiğini dile getirdi. Bu toprakların “Türkiye Cumhuriyeti’nin gelenek ve ananelerinin geliştiği zemin” olduğunu belirten Er, bundan dolayı Türklerin bu toprakları anayurdu olarak nitelendirdiğini belirtti.
Mirza Uluğbeg Namındaki Özbekistan Milli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Marahimov Avazjon Rahimovich ise konuşmasında tarih boyunca Türkiye ve Özbekistan arasında sürdürülen bağlantılara vurgu yaptı. “İlim, fen marifet bizim kültürümüzde hep ilk sırada gelmiştir” diyen Prof. Dr. Rahimovich, bu anlayışın iki ülke arasındaki ilişkilerde daima kendini gösterdiğini belirtti.
Prof. Dr. Rahimovich iki ülke halkları arasında bin yıllara dayanan güçlü ilişkileri hiçbir gücün engelleyemeyeceğini sözlerine ekledi.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Vekili Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu ise Maturidi, Biruni, Yesevi, Ali Şir Nevai gibi isimleri yetiştiren topraklarda bulunmaktan ve iki ülke arasındaki bilim, kültür, sanat ilişkilerini geliştirecek kurumlarla temas hâlinde olmaktan heyecan duyduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Hekimoğlu, Anadolu Türkleşmesinde ve Müslümanlaşmasında Orta Asya’nın etkisinin ele alınacağı sempozyumun akademik ve kültürel ilişkilere katkı sunması temennisini dile getirdi.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan ise konuşmasında Türkistan ve Türkiye coğrafyalarının İslam medeniyetinin dönem dönem içine düştüğü buhranlardan kurtuluşunu sağlayan insanları yetiştiren topraklar olduğunu vurguladı. Bu coğrafyaların geçmişte birer kültür yuvası olan şehirleri, siyasi teşkilatlanmaları, üretkenlikleri ve yetiştirdiği ilim ve devlet adamlarıyla İslam dünyasında bilimin ve tekniğin üretildiği merkezler olduğunu dile getiren Prof. Dr. Turan, İslam dünyasının içine düştüğü buhrandan çıkış için bugün de Özbekistan ve Türkiye’nin tarihlerinden ve kültürlerinden gelen bu güce ve kaynağa ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Hacı Bayram Veli Üniversitesi Asya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Prof. Dr. Varis Çakan ise Orta Asya’nın kalbi olan bu topraklardan yetişen âlimlerin dünyaya ışık saçtığını vurgulayarak, "Biz Türkistan ve Anadolu Türkleri, bu İpek Yolu’nu inşa eden doğu ile batı medeniyetini buluşturan halkız" ifadelerini kullandı.
TİKA ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi Asya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezinin de destek verdiği sempozyuma Türkiye, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Azerbaycan gibi ülkelerden bilim insanları katıldı.
Orta Asya Türk kültürünün Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması sürecinde siyasi teşkilatlanmaya, sanata, dile, sosyal hayata yansımalarının ele alındığı sempozyumda, günümüzde Türkiye ve Türkistan arasında süre giden ilişkilere dair değerlendirmeler yapıldı. Sempozyumun ardından katılımcılar, Özbekistan’ın Taşkent, Buhara ve Semerkant şehirlerinde bulunan tarihi ve kültürel yapıları ziyaret etti.
Etkinlik kapsamında Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu başkanlığındaki Türk heyeti Taşkent’in bilim, kültür ve sanat kurumu yöneticileriyle de temaslarda bulundu. Özbekistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisine bağlı Tarih, Arkeoloji ve Doğu Araştırmaları Enstitüleri ile Sanat Bilimleri Enstitüsünün yöneticileriyle yapılan görüşmelerde, iki ülke arasındaki bilimsel ve kültürel ilişkileri güçlendirmek ve ilişkilerin sürdürülebilirliğini sağlamak için gerçekleştirilebilecek proje önerileri Konuşuldu. Heyet, Türkiye Cumhuriyeti Taşkent Büyükelçisi Mehmet Süreyya Er’i de makamında ziyaret ederek görüşmelerini tamamladı.
Anadolu'daki Türk Kültürünün Orta Asya'ya Uzayan Kökleri Ele Alındı
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu tarafından Taşkent’te “Orta Asya Türk Kültürünün Anadolu Kültürüne Etkileri Uluslararası Sempozyumu” düzenlendi.