Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, yaptığı açıklamada, Nevşehir Belediyesi ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) işbirliği ile gerçekleştirilen Nevşehir Kalesi ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında keşfedilen dünyanın en büyük ye raltı şehir yerleşiminde belediye öncülüğünde geçen yıl temizlik çalışmalarına başlandığını söyledi.
Bölgede halen devam eden temizleme çalışmalarında bölgenin tarihi ile ilgili bilgileri yeni baştan değerlendirecek nitelikte bilgi ve belgelere ulaştıklarını dile getiren Ünver, köklü bir uygarlığın merkezliğini yapan bölgede geçtiğimiz günlerde ortaya çıkartılan Ortodokslar’a ait kilisenin bile tarih zenginliğini ortaya koyduğunu vurguladı. Ünver şöyle konuştu:
“Belediyemiz öncülüğünde ve Nevşehir Valiliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Müze Müdürlüğü ve Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun denetiminde gerçekleştirilen temizleme çalışmalarının kapsadığı alan toplamda 360 bin metrekarelik bir alan. Daha önceden jeo radarlarla yaptığımız tespitlerle belirlediğimiz alanlarda çalışıyoruz. İlk etapta bu alanın biz sadece 6 bin metrekarelik bölümünde çalışıyoruz. Halen de bu bölgenin ancak 2 bin metrekarelik bir alan içerisinde çalıştık. Bugüne kadar önemli verilere ulaştık. Arkeologlarımız, restoratörümüz, Müze Müdürlüğümüz ve Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ile iç içe çalışıyoruz. Bir takım bilgi ve belgelere ulaşıyoruz. İki gün önce Osmanlı döneminden kalma mızrak uçları bulduk.”
KAYAYA OYULU KİLİSE DÜNYA ORTODOKSLARI’NIN TARİHİ GELİŞİMİNİ DEĞİŞTİREBİLİR
Temizleme çalışmalarında tarihi bilgi ve belgeler açısından oldukça önemli veriler elde ettiklerini kaydeden Başkan Ünver, “Burada geçtiğimiz günlerde Ortodosk dönemine ait yer altı kilisesi ortaya çıkartıldı. Şu anda çok ciddi bir veri ile karşı karşıyayız. Bu dünya Ortodoksluğunun belki tarihi akışına ve seyrine yön verecek bir çalışma olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü bilim adamlarımız bu konuda çok ciddi ilgilenmeye başladılar. Kapadokya bölgesindeki en büyük kiliselerden biri olarak değerlendiriliyor. Bu konunun uzmanlarının bize verdikleri bilgilere göre, kilisedeki frekslerin çok özgün olduğu ve hatta birkaç tanesinin bu kiliseye ait olabileceğini söylediler. Bu da bizim heyecanımızı çok artırdı. Kilisedeki freksler çok iyi korunmuş. Ve kilisenin içerisi toprak olduğu içinde fazla yıpranmamış. Tamamıyla yerin altında, yerin üzerinde hiçbir belirtisi olmayan bir alan. Temizlik yapan arkadaşlarımızın önüne adeta kendiliğinden çıktı geldi, beni de görün der gibi. Şu anda arkadaşlarımız, bu bölgenin üzerinde bölgenin nem almaması için gerekli tedbirlerimizi aldık. Nem ölçümlerini yapıyor arkadaşlarımız. Çok hassas bir şekilde bilim adamlarımızın da gözetiminde temizlik çalışmalarının bir bölümü yapıldı, bir bölümünü de bekliyoruz. Önümüzdeki günlerde belediyemiz öncülüğünde gerçekleştirmeyi planladığımız özel sempozyumlarla bilim adamlarımız tarafından ortaya konulacak verileri kullanarak burada temizlik çalışmalarını sürdüreceğiz. Kilise alanına bağlı ve oldukça yakın bir merkezde bilim adamlarının değerlendirmelerine göre kamusal alan olabilir şeklinde nitelendirdikleri sanki devlet yapısına benzer yerin altında yapılara ulaştık. İlk tarihlendirmeler M.S. 4. yüzyıla kadar gidebileceği, kilisenin yapım tarihinin de belki daha eski yıllara kadar ulaşabileceği ifade ediliyor. Kısa sürede bilim adamlarının çalışmalarının ardından dünya insanlığının beğenisine sunmaya hazırlanıyoruz. Tarihin derinliklerinde çok ciddi bir yaşam alanı olduğu artık gün yüzüne çıktı, kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek olarak gözümüzün önünde duruyor” dedi.
7 KİLOMETRE UZUNLUĞA SAHİP GALERİ BULUNDU
Ünver, Özellikle Osmanlı döneminde de bu alanın oldukça önemli bir yerleşim merkezi olduğuna yönelik de iddi verilere ulaştıklarını ifade ederek, “ Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’ndeki arkadaşlarımızın da yardımları ile Damat İbrahim Paşa döneminden Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar yüzlerce belge elimize ulaştı. Damat İbrahim Paşa ve eşi Fatma Sultan’ın vakfının yapmış olduğu suyollarının belgeleri ve bölgedeki bir sarnıcın varlığının olduğu bilgisine ulaştık. Halen bölgede 80 kişi ile birlikte temizleme çalışmalarını yürütüyoruz. İnşallah konuların ayrıntıları ortaya çıktıkça şehrimizin tarihini değiştirecek ciddi verilere ulaşacağımıza inanıyoruz. Sadece galerilerin bir tanesinin uzunluğu yaklaşık 7 kilometreye ulaşan galeriye ulaştık. Burada kandil yerleri, orijinal su künkleri, insanların yaşamını belgeleyen tandırlar, ocaklar, topraktan yapılmış çeşitli imalathaneler, çeşitli kullanım gereçleri bulundu. Burada her şey kontrolümüz altında devam ediyor” şeklinde konuştu.
“BÖLGEDEKİ BİLİMSEL ÇALIŞMALAR YOLUMUZU VE UFKUMUZU GENİŞLETECEK”
Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, dünyanın en büyük yer altı şehir yerleşimimin bir bölümünü önümüzdeki yılın sonlarına doğru ziyarete açmayı planladıklarını belirtti.
Ünver sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öyle zannediyorum ki önümüzdeki yılın yazın sonuna doğru Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapacağımız görüşmelerle bu bölgenin bir bölümünü insanlarımızın gezebileceği bir alan haline getirmeyi planlıyoruz. Bu alan şehrimizin tam merkezinde olduğu için insanlarımız için de halen bir yaşam merkezi olmaya devam edebilir diye de bir düşüncemiz var. Bunun içerisi çeşitli kültürel faaliyetlere açık, butik oteller gibi, kaya oteller gibi, kongre merkezi gibi alanlar olabileceğini düşünüyoruz. Yine Osmanlı arşivlerinden ulaştığımız bilgilere göre bezirhanelerden ve sarnıçlardan söz ediliyor. Bölgenin yüzyıl öncesindeki fotoğraflarına ulaştık. Bu fotoğraflar üzerindeki çalışmalarımız devam ediyor. Son derece heyecan verici bulgulara adım adım yaklaşıyoruz. Doğrusu belediye başkanı olarak acaba ertesi gün ne bulacağız diye burayı takip ediyorum. İnşallah bu kilise ve yer altı şehri üzerindeki bilimsel çalışmalar bizim yolumuzu ve ufkumuzu açacak. Nevşehir’in zengin tarihini tüm dünya turizmine kazandıracağımız günü heyecanla bekliyoruz. Bir kere dünya insanlığının beğenisine sunmuş olacağız. Nevşehir artık Kapadokya markasının içerisinde daha da büyüyüp gelişecek. Bölgeye gelen 3 milyona yakın turist sayısı belki 10 milyonlara, 15 milyonlara ulaşacak. Belki bilmiyoruz tabi, Ortodokslar’ın hac merkezi haline gelecek burası. Bunları tamamen varsayımlar üzerine ifade ediyorum. Bunlar tamamen bilimsel çalışmalar ışığında netlik kazanacak. Burayı ziyaret edecek insanlar, yüzlerce ve binlerce yıl öncesinde yaşayan insanların yaşadığı alanlarda aynı havayı yaşayacaklar, onların eserlerine dokunacak. Bunların heyecanını yaşıyoruz şu anda.”
Anadolu'nun Tarihini Değiştirecek Yer Altı Şehri Bulundu
Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, geçen yıl temizleme çalışmalarına başlanan dünyanın en büyük yer altı şehir yerleşiminde Ortodoks inancına sahip Hristiyanlar’ın ilk kiliselerinden biri olduğu tahmin edilen ve M.S. 4.yüzyıla kadar uzanan bir yapıya ulaştıklarını söyledi.