Anadolu'ya Göç Konferansı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin, Suriyelilerin hikayelerinin Anadolu'nun kadim göç hikayesinin bir tecellisi olarak görülmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) ile İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce TODAİE Konferans Salonu'nda 'Anadolu'ya Göç Konferansı' düzenlendi.

Yeğin, konferansta yaptığı konuşmada, Anadolu’nun ticari, ilmi, dini ve siyasi potansiyele bağlı olarak tarih boyunca farklı medeniyetlerin kurulduğu bir coğrafya olduğunu belirterek, 11. yüzyıldan itibaren Türkistan’dan başlayan göçlerin, Anadolu’yu hicret şuuruyla bir İslam yurdu haline getirdiğini kaydetti.

Yeğin, göç hareketliliğinin, Türkiye’nin yakın dönem kültürel, siyasal ve ekonomik değişiminin de en önemli dinamiklerinden birisi olduğuna işaret etti.

- 'Bu topraklarda yaşayan insanların göç ve hicretle bir bağı vardır'

Türkiye sınırlarına yakın yerlerde yaşanan göç hareketliliğini, herkesin kendi bakış açısıyla yorumladığını vurgulayan Yeğin, 'Suriyeli kardeşlerimizin hikayeleri, Anadolu’nun kadim göç hikayesinin tecellisi olarak görülmelidir. Milletimiz, muhacir ve ensar olmanın sorumluluğunu ve değerini bilmektedir çünkü bu topraklarda yaşayan insanların, göç ve hicretle bir bağı vardır.' diye konuştu.

İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk de hicret ve göç edenler için Türkiye’nin sığınılacak bir liman olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin bulunduğu stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca önemli göç ve iltica akımlarıyla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Öztürk, şunları kaydetti:

'İnsanların göç etmesine sebep olan şeylerin temeli, ekonomik ve yaşam tarzına dayalıdır. Hicret kavramının içindeyse korku, zorlama, tehdit ve baskı unsurları vardır. Göç ve hicret kavramlarının sosyolojik ayrımının muhakkak vurgulanması gerektiğini düşünüyorum.'

Çok sayıda akademisyenin katıldığı ve dokuz oturumun gerçekleştirileceği konferans yarın sona erecek.