ANALİZ - Kazakistan'da Tokayev Dönemi

Seçim sonucunda oluşan yeni idari erkle Kazakistan’ın geleneksel dış politikasında köklü değişimlerin yaşanacağını söylemek zor görünüyor Kazakistan’ın yeni cumhurbaşkanı Tokayev’in eğitimi ve yaptığı görevler, eski Sovyetler Birliği bürokratlarının tanımlı yükselişlerine en güzel örneklerinden biri olarak diplomasi derslerine konu olabilir Tokayev'in özellikle Çin’de ve Şanghay İşbirliği Örgütünde yaptığı görevler Kazakistan’ın yeni dönemde nerede etkin olabileceğinin işaretlerini içinde barındırır. Rusya’nın eğitimiyle şekillenmiş diplomatik becerinin Çin ve Uzak Doğu’daki yeni etkisini hep birlikte göreceğiz Gözlemcilerin raporlarında seçimlerin “sorunlu” geçtiğini iddiasına bizzat Tokayev’in “bu raporların hangi şartlarda hazırlandığını biliyorum” diyerek tepki göstermesi, Batı’yla yaşayacağı sorunların başlangıcı olarak düşünülmeli Ayrıca Batı menşeli medya unsurları, seçimin olumsuz yönlerini işleyerek aslında Kazakistan karşısında alacağı pozisyonu da belirlemiş oluyor

İSTANBUL -İLYAS TOPSAKAL- Kazakistan'da Nursultan Nazarbayev'in görevi bırakmasının akabinde yapılan tarihi seçimi kazanarak devlet başkanlığı görevine seçilen Kasım Cömert Tokayev 17 Kasım 1953’te Almatı’da tanınmış bir yazar olan bir baba ve öğretmen bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1970 yılında Moskova Devlet Diplomasi Enstitüsüne kabul alarak, buradan başarıyla mezun olan Tokayev, 1975 yılında mezuniyet çalışması olarak Çin’deki Sovyet Büyükelçiliğinde stajını tamamladı. İlk görev yaptığı yer ise Singapur. Dört yıl sonra ülkesine geri dönen Tokayev, 1993 yılında ise Çin’e dil ve kültürünü geliştirmek üzere görevlendirildi. Yine 1991 yılında bu ülkede sırasıyla ikinci, birinci sekreterlik görevlerinin yanında danışmanlık yapan Kasım Ömert Tokayev, SSCB Dış İşleri Bakanlığı Diplomasi akademisinde kıdemli diplomat kursunu da bu yıl içinde tamamladı.

Sovyetlerin dağılmasından sonra 1992 yılında yeni kurulmuş olan Kazakistan Cumhuriyetinin dışişleri bakan yardımcısı; 1994 yılında ise bakanlığa terfi eden Cömert Tokayev, 1999 yılında ise ilk olarak başbakan yardımcısı olduğu parlamentoda milletvekillerinin oyuyla başbakan olmuştu. 2002 yılına kadar da görevine devam eden Tokayev, daha sonra da Dışişlerinde hep yönetici olarak görev aldı. Çince, Rusça, Kazakça, Fransızca ve İngilizce bilen Tokayev, eşinden boşanmıştır ve bir oğul sahibidir. Aktif olarak da Masa Tenisi Federasyonu’nda başkanlık yapan Tokayev, beşinci döneminde 20 Mart 2019 da görevinden istifa eden Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in yerine görevi devralmıştı. Kazakistan’da seçimler adayların çoğunluğu alamadığı durumda ikinci tura kalmakta ve ikinci turda en fazla oyu alan iki aday yarışmaktadır.

Kazakistan seçimlerinde yedi aday yarıştı; adaylardan Jambıl Ahmetbekov Komünist Parti adına; Daniya Yespayeva Akyol Partisi adına, Amirjan Kasanov gazeteci kimliğiyle; Tolevtay Rahimbekov bireysel başvurusuyla; Amangeldi Taspikov sendikalar birliği adına; Cömert Tokayev Nur Otan Partisi adına ve Sadibek Tugel Ulu Dala Kırandarı Partisi adına seçime katıldılar. Nur Otan Partisi adına seçime giren Kasım Cömert Tokayev oyların yüzde 70.76’sını alarak cumhurbaşkanı oldu. Kendisine en yakın oyu alan ise yüzde 16’lık oran ile Amirjan Kasanov oldu.

Kazakistan’ın yeni cumhurbaşkanı Tokayev’in eğitimi ve yaptığı görevler, eski Sovyetler Birliği bürokratlarının tanımlı yükselişlerine en güzel örneklerinden biri olarak diplomasi derslerine konu olabilir. Önce Sovyetler Birliği’nde başlayan kariyeri başarılarla Kazakistan Cumhuriyeti’nde devam etmiş, yaptığı uluslararası teşkilatlardaki görevleri dünyayı tanıması ve tecrübesinin artmasında önemli bir etken olmuştur. Özellikle Çin’de ve Şanghay İşbirliği Örgütünde yaptığı görevler Kazakistan’ın yeni dönemde nerede etkin olabileceğinin işaretlerini içinde barındırır. Rusya’nın eğitimiyle şekillenmiş diplomatik becerinin Çin ve Uzak Doğu’daki yeni etkisini hep birlikte göreceğiz. Şimdiden yapacağı faaliyetler konusunda bir şeyler söylemek erken olsa da bu bölgeye odaklanacağını tahmin edebiliriz.

Seçimlerin Kazakistan’ın 14 bölgesinde hemen hemen aynı oranlarda Tokayev lehine neticelenmesi, yeni cumhurbaşkanın bütün Kazakistan’da kabullenildiğine bir işaret olabilir. Ancak özellikle batı ve güneybatıda diğer bölgelere göre oranın az olması, ayrı bir sosyolojik analiz ihtiyacı ortaya çıkarıyor. Bir de Kazakistan’ın kendine özgü “cüzlerinin” yani Kazak boyları birliğinin seçime yansıması da bir diğer önemli nokta. İleride bu konuyla ilgili müstakil çalışmaların olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Seçimlerden önce ve sonra yapılan küçük çaplı gösterilerin analizi de ayrı bir mesele olarak karşımızda duruyor.

Muhalifler açısından Nursultan Nazarbayev’in hâlâ adeta “elbaşı” (devlet başkanı) olarak Kazakistan siyasetini dizayn ediyor olduğu iddiası gösterilerde öne çıkan en önemli argüman oldu. Güvenlik birimlerini kendi kontrolünde tutması da itiraz gören diğer bir konu. Ayrıca parlamento başkanı olarak Nazarbayev’in kızı Dariga Nazarbayeva’nın seçilmesi monarşinin Kazakistan’ın idaresinde bir sistem olarak tercih edildiğine ve yeni başkanın inisiyatif alamayacağına yorulmaktadır. Bütün bu siyasal sorunların birleşiminden memnun olmayan muhalefet, seçimlerin de adil yapılmadığı bahanesiyle ilk günlerde protesto gösterileriyle sokağı kontrol etmeye çalıştı, ancak Kazak polisinin müdahaleleriyle olaylar büyümeden kontrol altına alındı.

Yabancı gözlemci örgütlerinin de Kazakistan seçimleri hakkında açıklamaları ilk günden itibaren manşetlerde yerini aldı. Gözlemcilerin raporlarında seçimlerin “sorunlu” geçtiğini iddiasına bizzat Tokayev’in “bu raporların hangi şartlarda hazırlandığını biliyorum” diyerek tepki göstermesi, Batı’yla yaşayacağı sorunların başlangıcı olarak düşünülmeli. Ayrıca Batı menşeli medya unsurları seçimin olumsuz yönlerini işleyerek aslında Kazakistan karşısında alacağı pozisyonu da belirlemiş oluyor; ve aynı zamanda Rus medyasına da bir cevap olarak okunabilir.

Bu ana kadar seçim süreciyle ilgili olarak, Kazakistan’da devlet idaresinin kontrollü bir geçişle temin edildiği ve başarılı olduğu sonucu çıkarılabilir. Ayrıca özellikle üç şehirde seçimin adil olmadığına dair protestoların büyümeden bitmesi, muhalefetin Batı medyası tarafından abartıldığına bir işaret. Ancak geçişin henüz gerçek anlamda tamamlanmamış olması, kırılgan bir zeminin olduğunu da bir vakıa olarak içinde saklıyor. Mevcut iktidarın özellikle Kazak gençlerini yurt dışında eğitmesi ve donanımlı gençleri ülkede istihdam etmesi dışarıdan gelebilecek etkilere açık olduğunu gösteriyor. Ayrıntılı sosyolojik araştırmalarla muhalefetin yaş ortalaması ve eğitim durumu, aynı zamanda da nerede eğitim aldıkları tespit edilebilirse, Kazakistan’ın gelecekte idari açıdan risklere açık olacağı öngörülebilir. Bu tesbit, mevcut idarenin gelişmesi açısından önemlidir, elbette demokrasi ve dünyanın yönelimi açısından ülkede görev yapan STK’ların faaliyetleriyle paralellik arz etmeyebilir.

Seçim sonucunda oluşan yeni idari erkle Kazakistan’ın geleneksel dış politikasında köklü değişimlerin yaşanacağını söylemek zor görünüyor. Bu anlamda Rusya yine Kazakistan’ın en önemli ortağı olarak rolünü oynamaya aday. Ancak Çin’le ilişkilerde deneyimli yeni başkanın Rusya ve Çin arasındaki dengeyi nasıl kuracağı zamana bırakılacak kadar önemli bir konu olarak görülmeli. Nursultan Nazarbayev gibi tecrübeli ve dengeli olabilmek ve her zaman bölgenin başat unsuru kalabilmeyi başarmak ve bütün bu hassas noktada Çin ABD ve Rusya’yı dengede tutabilmek mümkün olabilecek mi? Hep beraber göreceğiz.

[Prof. Dr. İlyas Topsakal İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesidir]
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile