Tarihsel süreçte terör örgütü PKK’nın kuruluş sürecinden itibaren yaşanan gelişmelerle birlikte incelendiği söyleşide, terör sorununun incelenebilmesi için incelenmesi gereken değişkenler ele alındı. Geçmiş ve bugünde dünyanın farklı noktalarında terörle mücadele ederken uygulanan yöntemlerden de bahsedilen söyleşide terör örgütlerini amaçları ile ilgili çıkarımlarda bulunuldu.
“PKK ve benzeri örgütler sponsorlarının tavsiyeleriyle bu işe kalkışıyor”
Toplum üzerinde etki bırakmak için terör örgütü PKK’nın insan öldürmekten kaçınmadığını ve devletin etkinliğini zayıf göstermek için sivilleri hedef aldığını anlatan Doç. Dr. Nihat Ali Özcan, “PKK ve benzeri örgütler yola çıkarken ellerinde bu işler nasıl yapılacağının kullanım kılavuzu var. Dünyada olmuş şeyleri tekrar edip değiştiriyorlar. Bir ülke savaşa girer ve kaybederse, biri gelir rejimi değiştirir. Kazanan kendi rejimini empoze ediyor gibi düşünebiliriz. Diğeri yöntem ise şiddet yoluyla değiştirmektir. Hükümet darbesi de olabilir. Bunların hepsinin kitapları var. PKK ve benzeri örgütler sponsorlarının tavsiyeleriyle bu işe kalkışıyor. Bazıları beceriyor bazıları beceremiyor. Ayaklanma kısmı da var. Bununla askeri politik bir mücadeleye girip onun yerini almaya çalışıyorlar. Bu hemen olacak bir şey değil. Her ülkenin unsurları var. Her ülkenin toprağı, nüfusu ve egemenliği var. Savaşarak almak mümkün olmadığında bir metot bulmaları gerekiyor. Terör örgütlerinin silahlı güçleri toplumu değiştirmek için sivillere yöneliyor. Bu devletin etkinliğini kırmak için bir yöntem” şeklinde konuştu.
“PKK son 5 yılda 20 bin terörist kaybetti”
Terör faaliyetlerini sonlandırmak için 3 yöntemin olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özcan, dünya üzerinde bu yöntemin yaşandığı ülkelerden örnekler verdi ve şu şekilde devam etti:
“3 çözüm var. İlki, süreci bastırarak yönetirsiniz. Diğer çözümde; konuları ciddiye alır, medeni bir biçimde Çekoslovakya gibi bölünürsünüz. Son olarak da içeride çatışmaları çözmeye dayalı politikalara yönelebilirsiniz. PKK zamanında sosyalist bir Kürt cumhuriyeti kurmak için yola çıktı. Önce Türk ordusuyla savaşarak bir bölge alacak ve oraya devlet kuracaktı. Kendilerini büyüterek bir ordu kuracaklardı. Fakat yeni dünya düzeninde Liberalizmin etkisi var. Bu şartlarda ilerleyemeyeceğini anlayan PKK kendi politikasını belirledi. 2010 yılından sonra ağırlık merkezini Suriye’ye kaydırdı. Suriye’de çıkan fırsat örgütü heyecanlandırdı. O günün koşullarında Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın verdikleri kararlarla Türkiye müdahil oldu ve PKK büyük kayıplar verdi. Son 5 yılda 20 bin terörist kaybetti.”
“Kime sorarsanız sorun dünya için kaotik ve öngörülemez yorumu geliyor”
Dünyanın geldiği noktada, hiçbir disiplinin gelecek hakkında kesin yargılarda bulunamadığını ve Ortadoğu Bölgesi’nin uzun süre daha karmaşa içerisinden çıkamayacağını dile getiren Özcan, “Bu işler 100 yıl daha devam edecek. Ortadoğu’da dini bir mücadele var. Milliyetçi hareketler devam ediyor. Bazılarına göre daha 1. Dünya Savaşı henüz bitmedi. Soğuk savaş geri dönüyor. Her disiplin böyle bir sorunla karşılaştığında kendi metoduyla soru sorar. Ama kime sorarsanız sorun dünya için kaotik ve öngörülemez yorumu geliyor. Türkiye’de 18 milyon öğrenci her gün ısıtılmış sınıflarda derse gidiyor. Ambulans, İtfaiye gibi birimler çalışıyor. Ekonomik düzen var. Devlet bu fonksiyonları yerine getirebilirse devlet oluyor. Suriye’de bunların hiçbiri yok. Afganistan örneğinde de olduğu gibi düzelmesi çok zor görünüyor” ifadelerini kullandı.
“Terörizmi diğer şiddet türlerinden ayıran özellik politik olmasıdır”
Son olarak terörist faaliyetlerin politik amaçlar güderek gerçekleştirdiğini ve bazı durumlarda politik çıkarların örtüşmediğini anlatan Nihat Ali Özcan, “Terörizm bir politik bir şiddet. Bir manada semboliktir. Bir eylem yaparsınız, başka insanların etkilenmesini beklersiniz. Adam öldürmek önemli değildir, etki etmek önemlidir. Terörizmi diğer şiddet türlerinden ayıran özellik politik olmasıdır. Bazı durumlarda politik görüşler ve beklentiler üst üste oturmuyor. Birinin terörist dediğine diğeri özgürlük savaşçısı diyor” diye konuştu.
Söyleşinin ardından Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Başar, Doç. Dr. Nihat Ali Özcan’a hediye takdim etti. Etkinlik, fotoğraf çekiminin ardından son buldu.
ANASAM Söyleşileri'nde PKK'nın Dünü, Bugünü Yarını Konuşuldu
Anadolu Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (ANASAM) tarafından düzenlenen ANASAM Söyleşileri, Doç. Dr. Nihat Ali Özcan’ın konuşmacılığında “Terör Örgütü PKK’nın Dünü, Bugünü, Yarını” söyleşisi ile devam etti.