Anayasa Eski Rapörtörü Doç.dr. Osman Can:

Türkiye ve dünyadaki anayasal reformlar ve tarihsel süreç hakkında bilgi veren Doç. Dr. Can, 1982 Anayasası’nın kültürel çeşitliliği ortadan kaldırdığını ve toplum dayatmasını topluma dayattığını belirtti.

Doç. Dr. Osman Can, 1982 Anayasası’nın özgürlükçü gibi duran ancak topluma dayatılan bir Anayasa olduğunu kaydederek şöyle konuştu: “1982 anayasası içinde yaşıyoruz. O iskeleti yeni Anayasa ile birlikte atmadığımız sürece o hükmünü icra etmeye devam eder. Tayyip Erdoğan’ı da, süpermeni de oturtun farketmez. O mantık içinde gider, o mantığın hükmünü sürerler.” Yeni Anayasa’ya şiddetle ihtiyaç olduğunu belirten Doç.Dr. Can, 1982 Anayasası’nı Murat 124 marka arabaya benzetti. Bu anayasanın ideolojik temelleri olduğunu anlatan Can, şöyle konuştu: “Anayasanın sahip olduğu zehirli dilden kurtulmak ve yeni Anayasaya geçmemiz lazım. Bu anayasa devam ettiğiniz sürece murat 124’ü istediğiniz kadar modifiye etmeye çalışın, 124 belli bir noktadan sonra yeniden karşınıza arıza çıkarır. Bu anayasal düzen, başka algılar üzerine kurulduğu için ihtiyaçlar doğrultusunda yürüdüğünüz sürece karşınıza periyodik krizler karşımıza çıkacak. Barışa ve Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına dönük enerjimizi krizlere harcamış olacağız.” Anayasalarda özgürlükler hakkında maddelerin bulunmasının o Anayasa’nın özgürlükçü olduğu anlamına gelmediğini belirten Doç.Dr. Osman Can, “Türkiye’de devrim oldu mu hiç? Devrim mi onlar?” diye sordu.

AK Parti İzmir Milletvekili Ali Aşlık ve AK Parti İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Bilal Kırkpınar ile gençlerin katıldığı çalıştayda konuşan Doç. Dr. Can, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birileri metin hazırlar o metne zaten sahip olan devlet kudretini kullanma yetkisi olan birileri ‘Alın size Anayasa’ der. En fazla özgürlük maddesini içinde barındıran anayasalar, bahşedilmiş anayasalardır. Birilerinin iradesiyle alın size anayasa tarzında hazırlanmış anayasalar. Anayasalara özgürlük maddeleri yazılması, özgürlükçü olduğu anlamına da gelmez.” Can, 1961 Anayasası’nın 1924 Anayasası’nın devamı olduğunu ve iktidarı daha rafine şekilde ifade etmek için oluşturulduğunu sözlerine ekledi .