Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu'dan CHP'li Süheyl Batum'a Cevap

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, Anayasa Komisyonu üyesi CHP’li Süheyl Batum’un “Başkanlık sistemi Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na getirilmesin” sözlerine Çanakkale’den yanıt verdi.

Prof. Dr Kuzu, “İstese de gelecek, istemese de gelecek. Başkanlık sistemi, Türkiye’nin tek çözümüdür. Başka da çözümü yoktur” dedi.

AK Parti İstanbul İl Başkanlığının, Şehitler Abidesi'nde düzenlediği iftar yemeğine katılmak üzere Çanakkale’ye gelen TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr Burhan Kuzu, Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi CHP’li Süheyl Batum’un, “Burhan Bey başkanlık sistemini komisyona getirme zahmetinde bulunmasın. Geçirmeleri mümkün değil” şeklindeki sözlerine yanıt verdi. Prof. Dr. Kuzu, “Süheyl Batum beyle üniversite uzun süre birlikte çalıştık. Dolayısıyla birbirimizi iyi tanırız. O başkanlık sistemine şiddetle karşı. Ben de ondan çok daha şiddetli bir şekilde başkanlık sisteminden yana bir akademisyenim. Yıllardan beri, Rahmetli Özal’a danışmanlık yaptığım zamanda bunları savunmuştum. Türkiye’nin tek çözümüdür. Başka da çözümü yoktur. Yani bunu görmek lazım artık. Türkiye tarihine baktığımız zaman 1950’den bu tarafa Menderes biriktirmiş, koalisyon yemiş, Demirel biriktirmiş koalisyon yemiş, Özal biriktirmiş koalisyon yemiş, biz biriktiriyoruz koalisyon günün birinde yer. Bu ne zaman olur onu bilemem. Yakın bir tarih gözükmüyor ama bu böyle. Dolayısıyla da buna seyirci kalmamalı. Koalisyon dönemlerinde memleket perişan oluyor. Ve hele hele şöyle dünyanın kriz yaşadığı bir dönemde bu koalisyon, aman Yarabbi. Hayal etmek istemiyorum. O bakımdan konuya siyasi olarak bakmamak lazım. ‘AK Parti savunuyor bunda muhakkak bir sıkıntı vardır, göremediğimiz taraf vardır’ diye düşünmemek lazım. Bu birincisi. İkincisi, Sayın Batum’un bu çıkışını anlamakta zorlanıyorum. Çünkü genel olarak bizim yaklaşımımız, yani 4 siyasi partinin uzlaşma komisyonun aldığı karar, oraya her türlü görüş getirilebilir. Hiçbir kırmızı çizginin olmaması lazım. Dolayısıyla ‘Getirmesin’ demek kadar boş bir laf yoktur. O bakımdan oraya o gelecektir. Dese de gelecek, demese de gelecek. Yani ‘Zahmet etmesin’ diye dinlemeden bir insanı yargılamak ve ne söyleyeceğini bilmeden bir anlamda önceden önünü kesmek peşin ve ön yargılı olmak doğru değil. Biz tarihe not düşmek adına getireceğiz. Gelecekteki nesillerin beddua etmemesi adına getireceğiz. Ve biz bunu kayıtlara geçireceğiz, ileride memleketin sorunları tekrar Allah korusun düğümlendiği zaman sıkıntıya girdiği zaman, kördüğüm olduğu yıllarda, inşallah gelmez ama geçmişe baktığımızda bu hep gelmiş, bu durumda kime dua, kime beddua edeceğini milletin görmesi lazım. Bunun adına getireceğiz. 3 siyasi partimizin, karşı çıkanların nasıl çıktıklarını milletin görmesini sağlayacağız. Bunu önemsiyoruz biz AK Parti olarak. O bakımdan bu gelecek. O istese de gelecek, istemese de gelecek. Önümüzde bayram var. Belki bu Ramazan, bayramda biraz yumuşar kalpleri, Allah kalplerine bir yumuşaklık verir de onlar da biraz aklı selimle gerçeği görürler ve bizim bu tezimize destek çıkarlar” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Masadan kalkan taraf olmayacağız” sözlerini de değerlendiren Prof. Dr. Kuzu, “Hangi niyetle söylediğini bilemiyorum. Biz masadan kaçan-kaçmayan değil de yeni bir anayasa yapılsın istiyoruz. Yani birbirlerini kaçırmak için uğraşmanın bir anlamı yok. Her partinin kendine göre önem verdiği, önemsediği bazı konular mutlaka vardır. Bunlar da masada olacaktır, tartışılacaktır. Biz istiyoruz ki 4 partinin de eşit yapıda oluşan uzlaşma komisyonundan bir metin çıksın, ve referandumda da bu yürürlüğe girsin. Yani ‘Kaçan biz olmayacağız’ derken sanki birileri kaçacak gibi bir imaj da veriliyor bu arada. AK Parti baştan beri söylüyor zaten. Biz oyun bozanlık yapmayız. Eğer böyle bir şey olsa, Başkanlık modeline karşı çıkıldığı zaman ‘Hadi bize eyvallah’ dememiz gerekir. Çünkü yapılan anayasadan memlekete bir şey gelmeyecek açık söylüyorum. Yani Başkanlık modelini esas almayan bir anayasa bu memleketin sorunlarını çözmez. Milleti ‘anayasa yaptık’ diye kandırmanın bir anlamı da yok. Bu benim tamamen şahsi kanaatim. Partimle ilgili bir görüş değil. Yılların tecrübesi, bilgi birikimim ve anayasa profesörü olmam beni buraya götürüyor. Böyle feveran etmemin sebebi de bu. İçten konuşmamın, dertli konuşmamın birazda bıkkın konuşmamın sebebi bu. 20-30 yıldır ben bu yolda çok emek sarf ettim. İnşallah hiç biri kaçmaz masadan. Bir metin çıkar. Belki başkanlık modelini esas alan bir anayasa olmasa bile bu bir milat olur, sil baştan olur. Bismillah dersin yeniden başlarsın. Yeni nesiller bakımından bir ufuk olur. Hani bu asker postalının sindiğini söylediğimiz 12 Eylül Anayasası bir kenara çekilmiş olur. O tarihten kurtulmuş oluruz. O birde psikolojik eşiktir. 12 Eylül 1982 deyince “Aman” diyor, milletin kafasında çok farklı şeyler canlanıyor. Bunlardan kurtulma imkanı bulmuş olur. O manada mutlaka bir dopingdir. Bunu kabul ediyorum. Ama bu sorunların köklü çözümü bakımından çok doğru olacağını düşünmüyorum” diye konuştu.

HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un AK Parti’ye geçişini de değerlendiren Prof. Dr. Burhan Kuzu, “Numan Bey'le üniversiteden yakın bir dostluğumuz var. Kendisini de yakından tanırım. Fevkalade birikimli bir arkadaşımız. Daha önceki yıllarda da çok hizmeti oldu siyasette. Belki bu Meclis'te olmadı ama parti teşkilatlarında, il Başkanlığı dönemlerinde oldu. Bir de parti kurdu. Belki şimdi deniyor ki, ‘Geçmiş dönemde de sayın Başbakan davet etmişti. O zaman gelmedi de şimdi neden geliyor?’ Bence bunun sorgulanması doğru bir şey değil: O gün gelir, bu gün gelir. Mühim olan gelmesidir. Saadet Partisi'nden koptuğu yıllarda gelmiş olsalardı belki daha şık düşerdi denilebilir. Ama bu tamamen usulle alakalı bir tartışmadır. Esasa ilişkin bir şey değildir. Zannediyorum o konuda epey bir yol alındı Sayın Başbakan'la görüşmelerinde. Birkaç kere bu görüşmeler olmuştu. Yeni bir şey değil. Aklı selim galip gelmiştir. Biz AK Parti olarak kucağımızı herkese açıyoruz. ‘Ne olursan gel’ diyoruz. Ne olursan gel derken, ‘dün efendim farklı konuda farklı düşündü’ o konuda insan yine farklı düşünebilir. Ama partinin bir programı, bir tüzüğü, bir yaklaşımı vardır. Ortak akılla hareket edilir. Tartışılır, çıkan karara herkes uyar. Yani ben bu konuda farklı düşünüyorum, öteki farklı düşünüyor. Öteki başka düşünüyor diye alınan ortak kararlar bozulmaya kalkılırsa tabi ki bu memleket için iyi bir şey olmaz. Çünkü bunu sık sık söylüyorlar. ‘Efendim şu, şu konulara karşı çıkmıştı.’ Olabilir. Yani benim öyle yakından tanıdığım bildiğim insanlar var; Sayın Başbakanla alakalı neler söylemişlerdi zamanında. Hepsini biliyorum. Bunları bugün söyleyecek halimiz yok. Bunlar bugün en iyi yerdeler. Kimisi Bakanlık, kimi çok daha üst düzey yerlerdedir. O açıdan oraya takılıp kalmayı ben doğru bulmam. Biz ekip olarak, gerek Numan beyin kendi ekibi, gerek başka partilerden AK Parti'de siyaset yapmak isteyen kim varsa, biz kapımızı hepsine açıyoruz. Bunu samimi olarak söylüyorum. Burada ortak değerlerde buluşuruz ve hizmete hep birlikte devam ederiz. Böyle görüyorum ben olayı” dedi .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile