Anayasa Mahkemesinden Ise Iade Davasinda 'Silahlarin Esitligi Ilkesinin Ihlali' Karari

Anayasa Mahkemesi, is yerinden baski kuruldugu gerekçesiyle istifa eden ve açtigi ise iade davasinda, olayin tanigi is arkadasinin tanikliktan çekinmesi üzerine bu konuda degerlendirme yapilmadan davasi reddedilen kisinin basvurusunda, "silahlarin esitligi ilkesinin ihlal edildigine" karar verdi.

Resmi Gazete'de yer alan karara göre, Ankara'da bir özel sirkette 2009'da çalismaya baslayan kisi, "bir terör örgütünün üyesi oldugu iddiasiyla is akdinin feshedilecegi söylenerek üzerinde baski kuruldugu" gerekçesiyle 2016'da istifa etti.

Baski nedeniyle istifa etmek zorunda kaldigini öne süren çalisan, bir süre sonra ise iade davasi açti, sirket yetkililerinin kendisini istifaya zorladigi sirada buna sahit olan H.U'nun tanik olarak dinlenilmesini talep etti.

H.U. ise mahkemeye verdigi dilekçeyle, "davali sirkette direktör oldugunu, menfaat ihlali tehlikesi nedeniyle tanikliktan çekinmek istedigini" belirtti.

Ise iade davasina bakan mahkeme, tanigin çekinme talebi hakkinda herhangi bir degerlendirme yapmadan, basvurucunun kendi istegiyle isten ayrildigi gerekçesiyle davayi reddetti.

Kararin kesinlesmesinin ardindan basvurucu, tanik dinlenmeden davanin reddine karar verilmesi nedeniyle "silahlarin esitligi ilkesinin ihlal edildigini" ileri sürerek, Anayasa Mahkemesine bireysel basvuru yapti.

Basvuruyu degerlendiren Yüksek Mahkeme, Anayasa'nin 36. maddesinde güvence altina alinan adil yargilanma hakki kapsamindaki silahlarin esitligi ilkesinin ihlal edildigine karar verdi. Ayrica ihlalin sonuçlarinin ortadan kaldirilmasi için yeniden yargilama yapilmak üzere dosya yerel mahkemeye gönderildi.

- Kararin gerekçesinden

Anayasa Mahkemesinin kararinda, taraflarca gösterilen bir tanigin kanunda sayilan sinirli sartlari gerekçe göstererek tanikliktan çekinmesinin mümkün oldugu ancak çekinmenin kanunda sayilan hakli nedenlere dayanip dayanmadigi hususunda mahkemelerin degerlendirme yapmasi gerektigi ifade edildi.

Olayda basvurucunun iddiasini ispat etmede tanigin "tek ve belirleyici delil" olduguna isaret edilen kararda, bu gerekliligin daha da önem kazandigini bildirildi.

Ise iade davasinda tanigin, tanikliktan çekinme talebinin hakli nedene dayanip dayanmadigi ve sonuçlari hususunda degerlendirme yapilmaksizin davanin reddine karar verildigi aktarilan kararda, basvurucunun talep etmesine ragmen Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargitay tarafindan da tanigin çekinmesine dair bir degerlendirme yapilmadigi vurgulandi.

Kararda, su tespitler yer aldi:

"Basvurucunun istifa dilekçesinin baski altinda imzalatildigi ve gerçek iradesini yansitmadigi iddiasini ispat etmede belirleyici delil olan tanigin çekinmesi, basvurucuyu aleyhindeki delillerin aksini ispat imkani hususunda davali isverene nazaran zayif bir konuma düsürmüstür. Bu itibarla yargilama makamlarinca basvurucunun dezavantajli durumunu gidermek için ilgili usul kurallarinda öngörülen ve Yargitay içtihadinda da benimsenen sekilde dengeleyici imkanlarin saglanmasi gerektigi halde bu yönde bir degerlendirme dahi yapilmamis olmasinin bir bütün olarak yargilamanin hakkaniyetini zedeledigi sonucuna ulasilmistir."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile