Anayasa Uzlaşma Komisyonu, Meclis Başkanı Çiçek Başkanlığında Toplandı

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in başkanlığında toplandı.

Komisyon üyeleri, toplantı girişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, yeni bir anayasada taslağın ortaya çıktığını belirterek, bunun sivil toplum örgütlerine sunulması gerektiğini söyledi.

Türmen, ''1 Temmuz tarihine karşı çıkmadık. Hatta daha erken de bitirebiliriz. Bizde o irade var. 1 yıldır çalışıyoruz. 1 yıl anayasa için uzun bir süre değil. Ümitsizliğe kapılmaya gerek yok'' dedi.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, AK Parti'nin, Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını, kendi bünyesinde, kendi organlarında 2-3 ay önce bitirdiğini öne sürerek, ''Ne yapmak istiyordu; Uzlaşma Komisyonu'nu dağıtmanın gerekçesini yaratmaya çalışıyordu. Ama bunun tatminkar bir gerekçesini bulmakta zorlanıyorlardı. Hala da zorlanıyorlar'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, yeni anayasa konusundaki açıklamalarını Kart, ''Öyle anlaşılıyor ki AKP, bu komisyon çalışmalarını sona erdirmek noktasında Sayın Cumhurbaşkanı ile anlaşmış durumda. Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını, bu boyutuyla görmek gerekir. AKP'nin yönetim kadroları, Başbakan başta olmak üzere sürece ilişkin kendilerine göre bir anlaşmanın yapıldığı anlaşılıyor. Bu gelişmeler bizim için şaşırtıcı değil. Bir kez daha ortaya çıkmıştır ki Sayın Cumhurbaşkanı, devletin başı, cumhurun başkanı olma sorumluluğuna müdrik olmadığını bir kez daha ortaya koymuştur. Parti anayasası yapmanın, Türkiye hayrına olmadığını ve bunu 2007'de tecrübe ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı, kendi kişisel ilişkilerini gözönüne alarak, siyasi anlamda çıkar işbirliği içinde anlaştıkları ortaya çıkıyor. İnanıyorum ki halkımız, bu ibret verici tabloyu görüyor'' diye değerlendirdi.

Kart, yeni anayasa çalışmalarını 1 Temmuz değil, 1 Haziran'da da bitirebileceklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Komisyon, Başbakan, AKP sözcülerinin baskıları olmadan sadece üretmek için çalışırsa, ikinci aşamayı 1 Temmuz'a kalmadan, 1 Haziran'da bile bitirebiliriz. Ondan sonra protokol uyarınca 3. aşamanın devreye girmesi gerekiyor. Yani, metnin kamuoyuna sunulması. 4. aşama ise buna son hali verilerek, teklif haline getirilmesidir. Protokolün, bütün olarak uygulanması konusunda duruşumuzda bir değişiklik yoktur. AKP, samimiyse yolumuza devam ederiz. Ama AKP, ikinci aşamada bunu sona erdirmek istiyor. Kendi bitirme kararını da komisyona aldırmak istiyor. Biz bu oyuna elbette gelmeyiz. Komisyon, serbest iradesiyle çalıştığında, anayasayı belli bir noktaya götürme iradesinin olduğuna inanıyoruz.''

-''İş bulamadı, bu işlere karışıyor''-

MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk de kendileri için yeni anayasa sürecinin devam ettiğini, daha görüşülecek çok madde bulunduğunu belirtti.

İki Yazım Komisyonu'nun ele aldığı ancak üst komisyona bıraktığı maddeler bulunduğunu, fakat bunu yapamadıklarını kaydeden Öztürk, ''Görünen o ki birilerinin acelesi var. Zaten paralel bir masa kurmuşlardı. O masanın aktif hale gelmesi için bu masanın ortadan kalkması gerekiyor. Bu masanın gereksizliğine karar verenler varsa, buna onlar karar verecek'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklamalarına ilişkin soruyu ise Öztürk, ''Cumhurbaşkanı'nın seyahatleri azaldı, iş bulamadı, bu işlere karışıyor. Kendi işine baksın'' diye yanıtladı.

-''İttifak arayışı içinde olacağız''-

AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin de gazetecilerin komisyon toplantısından ne beklediğine ilişkin soruları üzerine, yasama yılının sonuna kadar komisyonun çalışmasını önerdiklerini, Meclis'in Temmuz ayı sonuna kadar çalışacağının görüldüğünü söyledi.

Şahin, ''Önümüzde 83 gün var. Komisyon 3 ay içinde mutabakata varamazsa, 3 asır da çalışsa bir şey yapamaz. Eğer bu 3 ayı verimli şekilde değerlendirirsek, eksiklikleriyle de beraber bir metin ortaya çıkabilir'' dedi.

Şahin, Gül'ün açıklamalarının sorulması üzerine, ''Sayın Cumhurbaşkanımızın, muhtelif kişilerin açıklamalarına atıfta bulunarak böyle bir değerlendirme yaptığını düşünüyorum. Tabii işin zorlukları var, buna işaret ediyor. Vatandaşlık, Cumhuriyetin temel ilkeleri, din, vicdan, ibadet, düşünce özgürlüğü gibi konularda partilerin farklı yaklaşımları var. Belki bunları bir metin haline getirmenin zorluğunu düşünerek, böyle bir ifade de bulunmuştur'' diye konuştu.

AK Parti'nin kendi metnini ortaya koyması halinde nasıl bir süreç izleneceği ve referandumun ne zaman olacağına ilişkin bir soruya Şahin, ''Metin ortaya koyabiliriz. Masadan sonuç çıkmazsa, ancak bunun yasalaşması önünde de ciddi engeller var. Bizim sayımız, referandum da olsa, bu metni çıkarmaya yetmiyor. Metin hazırlasak bile bunu çıkartacak sayıyı bulmaya diğer partilerle bir ittifakın arayışı içinde olacağız'' karşılığını verdi.

-''Türkiye onlara muhtaç değil''-

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, gazetecilerin soruları üzerine, ''Yeni anayasaya niye ihtiyaç var; barış süreciyle beraber büyük toplumsal mutabakatın ilk defa görünür olduğu Kürt meselesinin çözümü, ülkenin tam demokratikleşmesi için ihtiyaç var. Bunlara cevaz vermeyecek bir anayasa çalışmasının kıymeti yok'' dedi.

Önder, partilerin anayasa tekliflerini verdiklerinde tüm kamuoyunun kimin ne önerdiğini gördüğünü dile getirerek, ''Türkiye ahalisi gibi, geçerliliği olmayan kavramların boşlukta kaldığı, BDP'nin anayasa önerilerini ise evrensel olduğu görüldü.

Boş, beleş tartışmaların ne kadar zeminsiz olduğu ortaya çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu, şunu kim önerdi, kim reddetti diye konuşuyor. Bunu, kendi komisyon üyelerine sorsun. Önerdiği şey, BDP'nin önerisiydi. CHP kısmen bunu revize etti, kısmen de destekledi'' diye konuştu.

İki yüksek mahkeme başkanını açıklamalarının önemli olduğunu ifade eden Önder, BDP olarak, uluslararası referansa dayanmayan tek bir önerilerinin olmadığını kaydetti.

Önder, kendilerinin özerklik, valilerin seçimle gelmesi, semt meclisleri önerilerinde bulunduğunu anımsatarak, ''1 Mayıs'ta yaşananları gördük. Eğer İstanbul Valisi, halkın seçtiği bir vali olsaydı, bu kadar pervasız davranabilir miydi-' diye sordu.

Önder, süre konusunu zamana yaymamak gerektiğini belirterek, parti olarak 10 Haziran tarihini son tarih olmasını önereceklerini bildirdi. Önder, ''10 Haziran'a kadar kim ne istiyor, ne olmasını istiyorsa, bunu söylesin. Bu konunun seçim mezesi ya da başka kampanyaların mezesi yapılmasının önüne geçilmesi için bu tarihi parti olarak kararlaştırdık. Anayasa, sadece anayasadan ibaret değildir. Çözüm sürecinin de bir teminatıdır. Onun için artık geciktirmeye, oyalamaya, ipoteklere bırakmamamız gerekiyor'' görüşünü savundu.

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ise Gül'ün açıklamalarını, ''şansız beyanat'' olarak nitelendirerek, ''Eğer devlet, Türk devleti ise, keşke Sayın Cumhurbaşkanı'nın dedesi benim dedeme, 23 Nisan 1920'de söyleseydi. Biz de belki başka bir yol arardık. Sayın Cumhurbaşkanı, bu sözleriyle İnönü'nün Lozan'daki beyanatının gerisine düşmüştür. Dolayısıyla şu yapılıyor, bu yapılamıyor ifadelerinin ötesinde bugün, çoğunluğu elinde bulunduran AKP, nasıl bir Türkiye tasarlamaktadır. Demokratik standartları hangi seviyede tutmak gerekmektedir, buna bakmak lazım. CHP, MHP eğer eski rejimi, eski sistemi, bitmiş yapısını devam ettirmek istiyorsa, Türkiye onlara muhtaç değil. Bunun bir çözümü ve yolu vardır'' dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile