'Anayasada demokratik özerklik ifadesinde ısrarcı değiliz'

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yapılacak yeni anayasada 'demokratik özerklik' ifadesinin yazılmasının gerekmediğini belirterek, "Şu anda örneğin idari modelimiz il, ilçe, belediye ve köy şeklinde diye ayrılmış. Bunlara bir de bölge eklensin diyoruz. Dolayısıyla bir bölge yönetimi anayasada tariflenirse, bu bölge yönetiminin yetkileri ve işte seçim usulleri vesaire bunlar yasa ile belirlenir" dedi. Demirtaş, ana dilde eğitim için bölgede okulların bir hafta boykot edilmesine ilişkin Kürt Eğitim ve Dil Hareketi adı altındaki grubun aldığı kararı desteklediklerini ve velilerin çocuklarını 20- 25 eylül tarihlerine okula göndermeyeceklerini ileri sürdü.


Ferit ASLAN- Bayram BULUT

DİYARBAKIR - Selahattin Demirtaş, mevcut anayasanın milleti tek, etnik kimliği ve dili tek olarak tanımladığı görüyünü savunurken, “Dolaysıyla bu tekçi özelliği ortadan kaldırılması lazım. Türkiye’de temel problem budur. Tek bir inancı tanımlıyor, tek bir mezhebi tanımlıyor. Oysa Türkiye’nin çok kültürlü ve çok inançlı bir ülke. Aynı zamanda değişik mezhepler var. Bütün bunların yeni anayasada önünün açılması lazım” dedi.

Resmi dilin Türkçe olmasını ve herkesin bu dili öğrenmesi gerektiğini kabul ettiklerini belirten Demirtaş, “Türk olsun, Kürt olsun bu dili herkes öğrenmeli. Ama herkes kendi anadilinde eğitim ve öğrenim yapabilme hakkına da sahip olmalıdır. Bu da anayasanın 42’inci maddesinin yeniden düzenlenmesiyle olur” diye konuştu.

“BÖLGE MECLİSLERİ OLUŞTURALIM”
Selahattin Demirtaş, merkeziyetçi yönetimden yakınırken, “Tek parlamento var Türkiye’de. Her şey Ankara’dan yönetiliyor. Bütün yetkiler Ankara’da bakanlıklarda. Biz bu yetkileri yerellere dağıtalım diyoruz. Bütün yerellere ama sadece Kürtlerin bölgesine Kürtlere değil. İstanbul için de Antalya için de İzmir için de yetkileri artırılmış Bölge Meclisleri oluşturalım” dedi.

Bölge Meclislerinde resmi dilin Türkçe olmasını, ancak yanında ikinci dil de kullanılmasını istediklerini belirten Selahattin demirtüaş, “Yani Kürtler, bölge meclisinde istiyorlarsa örneğin bazı bölgelerde Zazaca, bazı bölgelerde Kurmanci örneğin Hatay’da Arapça’yı örneğin Karadeniz’de bazı bölgelerde Lazca’yı, Gürcüce’yi varsa ihtiyaç kimin talebi neyse az veya çok olur, ikinci dil olarak o dilde eğitim yapılabilirsin, o dilde kamu hizmeti sunulabilirsin” diye konuştu.

BAYRAK YERİNE SEMBOL
Diyarbakır Büyşükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in “Belediye binamızın önünde ay- yıldızlı Türk bayrağımızla sarı- kırmızı - yeşil bayrağımız dalgalansa ne olur?” sözleriyle göndeme getirdiği ikinci bayrak konusuna Demirtaş da değindi.
Demirtaş, “Her bölge, ortak bayrağın yanında kullanmak istediği sembol varsa, o sembolü de kullansın. Bu şekilde Türkiye’nin çok kültürlü, inanç ve etnik kimliğe dayalı farklılıkları bir arada tutabilmek ve herkesi Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşı ve Türkiye Ulusu’nun bir parçası olarak kendi ülkesinde mutlu ve özgür yaşayabilmesini sağlamak daha olanaklı olabilir” diye konuştu.

Türkiye’deki özerk bölgelerin etnisiteye dayalı özerk bölgeler olamayacağını beliten Selahattin Demirtaş, “Kürt özerk bölgesi, Laz özerk bölgesi yada etnisiteye dayalı olarak yapılamaz. Mümkün değil. Türkiye’deki kimlikler demografik olarak çok iç içe geçmiştir. Dolayısıyla her özerk bir bölge etnisiteye ve coğrafyaya dayalı olmaktan çok demokrasiye dayalı olmalıdır ve demokratik öze sahip olmalıdır. Esas budur. Etnisiteye dayalı olursa en büyük Kürt özerk bölgesi İstanbul’da olur” dedi.

OKULLARI 5 GÜN BOYKOT
Selahattin Demirtaş, BDP olarak Kürt Eğitim ve Dil Hareketi’nin başlatmış olduğu ana dilde eğitim kampanyasını desteklediklerini de söyledi. Demirtaş, “Okulların açıldığı ilk 5 gün anadilde eğitim isteyenlerin çocuklarını okullara göndermeyerek sivil bir itaatsizlik örneği sergilemeleri anlamlıdır. Çocuklar eğer kendi anadilinde eğitim almak istiyorsa ve veliler de anadilde eğitim istiyorsa bu çok anlamlı bir kampanya için BDP olarak biz de çağrı yapacağız. Ben de kendi çocuğumu okula göndermeyeceğim 5 gün. Çünkü çocuğumun anadilde eğitim almasını istiyorum” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın referandum sonrası yaptığı konuşmayı ve gündeme getirdiği başkanlık sistemini değerlendiren “Başbakanın balkon konuşmaları genelde ayağı haada konuşmalardır” dedi.
Selahattin Demirtaş, Başkanlık modeli de tartışmaya değer gördüklerini anlatırken, “Parlamenter sistem nasıl daha güçlendirilebilir bu sistemin eksik yönleri nasıl tamamlanabilir, bu başkanlı sistemi mi olur, ikinci bir meclisle mi olur, demokratik özerklikle mi olur, eyalet sistemi ile mi olur bütün bunlar tartışılmalıdır. Türkiye’nin çıkarına yararına neyse mutlaka bence tartışma sonucu ortaya çıkar” diye konuştu. (dha)