‘andımız’ın Kaldırılması

‘andımız’ın Kaldırılması

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hasan Çiçek, okullarda ‘Andımız’ uygulamasının kaldırılmasının toplumsal barışa ve hoşgörüye hizmet edeceğini kaydetti.


Açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Çiçek, 1933’ten beri her sabah okullarda çocukları askeri bir düzen içinde tutarak okutulan and metninin pedagojik realite ile de örtüşmediğini belirtti.

Doç. Dr. Çiçek, “Bir etkinlik, olan eğitimde zorlama, belli bir kalıba sokma, özgürlüğü sınırlama ve eğitimin etiğine aykırıdır. Bu nedenle ‘Andımız’ın kaldırılması eğitim etiği açısından da doğrudur” dedi.

Eğitimin bireyi özünde insan kılma süreci olduğunu ifade eden Çiçek, “Eğitimle çocuklara evrensel norm ve kurallara uygun ilke ve değerler kazandırılır. Belli bir grubun, etnisitenin üstünlüğüne vurgudan ziyade insanlığın evrensel norm ve kuralları ön plana çıkarılır. Burada araç olan insan değil, eğitimdir. Kant’ın ifade ettiği gibi hiçbir zaman çocuk, birey, insan araç olarak görülmemelidir. Oysa ülkemizde her sabah derslerden önce ilköğretim çocukları sıraya dizilerek okutulan Andımız’ın içeriği çocuğu araç olarak görmeye neden oluyordu. Çocuklar yıllarca anlamını bilmedikleri cümleleri tekrarlayarak, militarist ve ideolojik bir anlayışın hegemonyasına alet edildiler. Bu uygulama bugünün Türkiye’sine yakışmıyordu. Bu nedenle uygulamanın kaldırılması demokratik olgunluk yolunda atılan önemli bir adımdır” diye konuştu.

“ANDIMIZ DAYATMACI BİR ANLAYIŞI EMPOZE EDİYORDU”
İnsanların eğitimle iyi olduklarını, bunun yolunun da eğitimin etik ilkelere göre dizayn edilmesinden geçtiğini söyleyen Doç. Dr. Çiçek, “İnanıyoruz ki, eğitimle çocuğun karakterinin gelişimini sağlamak istenir. Bu da bir takım ilke ve değerlerin yerleşmesi anlamına gelir. Andımız’daki kimi cümleler bunun tam tersini empoze ediyor. İyi insan yetiştirmek için eğitiriz çocukları. Halbuki Andımız, benzeri uygulamalar siyasal otoritenin zor kullanılarak yaptırdığı dayatmacı bir anlayışı empoze ediyor. Öğrencideki insan olma niteliği değil de bir aidiyetin varlığının ön plana çıkarılması diğerlerini dışlar ve aşağılar. Bu nedenle ahlaki değildir. Eğitim tahakküm kurmanın aracına dönüşmemelidir. Andımız ve benzeri uygulamalarla eğitim ideolojik bir araca dönüşmektedir. Oysa eğitim ideolojik bir araç olmamalıdır. Ülkemizde Andımız uygulamasını kaldıran olgunluk ve zihinsel ufka yıllar önce ulaşılsaydı, Türkiye belki de etnik ve siyasal sorunlarını bu kadar sert ve sarsıcı yaşamayacaktı. Uygulamanın kaldırılması, eğitim epistemolojisi açısından da son derece doğru bir karardır. Çünkü ‘Andımız’ çocukların öğrendiği ilk bilgi ve problemli bir bilgidir. Temel bilgilerden önce okula giden her çocuğun ilk karşılaştığı ‘Andımız’ın içeriğini oluşturan bilgi nasyonalist ve militarist niteliklidir. Bunun yerine eğitimin etiğini göz önünde bulundurarak bir arada yaşama becerisini ve farklı olana tahammül etme, farklı olanı ifade etmeyi hoş görme başarını öğretmeliyiz. Andımız uygulamasının kaldırılması, öğretmen için de, öğrenci için de hayırlı olacaktır. Uç bir ideolojik bakışı yansıtan, ilkeli olmayı, dürüst olmayı daha başlangıçta yok eden, düşünsel kısırlığa yol açan bir metin üzerinde çocukların her sabah yemin etmeleri hoş da durmuyor. Bu yüzden ‘Andımız’ uygulamasının kaldırılması kararı son derece önemlidir” şeklinde konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile