Feyzioğlu, ''18 Şubat 2013: Türkiye'de sıradan ve hukuksuz bir gün'' başlıklı yazılı açıklamasında, ''Ergenekon davası''nda, ''yargılamanın, bir kısmının bölücü terör örgütü üyesi olduğu anlaşılan tanıklara sonuna kadar açık, sanıklara ve avukatlara kapalı'' olduğunu ileri sürdü.
Şiddete başvurmadan düşüncelerini ifade etmek üzere Sinop'a giden BDP'li milletvekillerini linç edilmek istendiğini, ikinci bir Madımak olayına çeyrek kala kalabalığın dağıtıldığını öne süren Feyzioğlu, tutuklanan Çağdaş Hukukçular Derneği avukatlarına destek için Çağlayan Adliyesi'ne gelen avukatların da polis şiddetine uğradığını iddia etti.
Sanıtçı Fazıl Say'ın sadece düşüncesini açıkladığı için yargılanmasına devam edildiğini ileri süren Feyzioğlu'nun, açıklaması şöyle:
''Adını veya dosya numarasını bilmediğimiz onlarca belki yüzlerce kişi Anayasa'ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ve CMK'ya aykırı olarak gerekçesiz şekilde keyfi olarak tutuklanıyor, tutuklama yine keyfi bir ceza olarak uygulanıyor. İran'dan ve Çin'den bile daha fazla gazeteciyi, öğretim üyesini, öğrenciyi, avukatı zindana göndermekle elde ettiğimiz birinciliğimizi bugün de koruyoruz. İnönü Üniversitesi eski rektörü, ağır hasta Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu mahkeme tarafından yine tahliye edilmiyor, yine ölüme terk ediliyor.''
Muhabir: Barış Kılıç
Yayıncı: Tolga Özgenç
Ankara Barosu Başkanı Feyzioğlu Açıklama Yaptı
Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, son iki gündeki bazı gelişmeleri değerlendirerek, ''18 Şubat 2013: Türkiye'de sıradan ve hukuksuz bir gün'' iddiasında bulundu.