'Ankara Palas Buluşmaları'

Gazeteci-Yazar Murat Bardakçı, "İnançları itibarıyla veya menfaatleri gereği Atatürk'e söz etme ihtiyacı duyan fakat koruma kanunundan çekinerek edemeyenler, hep Atatürk konusunun etrafında dolanıyorlar." dedi.

Bardakçı, "Ankara Palas Buluşmaları Platformu"nca düzenlenen etkinlik kapsamında "Türkiye'de Tarih Araştırmaları ve İdeoloji" konulu konuşma yaptı.

Tarihi Türkiye kadar renkli, zengin ve geniş, mutluluk ve hüzünleri büyük olan başka bir ülke olmadığını belirten Bardakçı Türk tarihinin aynı zamanda didişme, kavga, çekişme ve hesaplaşmalarla dolu olduğunu söyledi.

Dünyada tarihini ideoloji malzemesi yapan başka ülkenin de olmadığını ifade eden Bardakçı, Türkiye'de akademik çalışmaların dışında tarihin, özellikle ideolojik taraflar arasındaki bir hesaplaşma vasıtası olarak kullanıldığını değerlendirdi.

Bardakçı, Türkiye'de tarihin bir hesaplaşma vasıtası olarak görülmesinin "2. Meşrutiyet"in ilanından sonra başladığını, o dönemdeki tüm gazetelerde Sultan Abdülhamit rejimine karşı olanların, hatta hakaretvari haberler yapanların tarihi kullandığını aktardı.

Bu geleneğin günümüze kadar devam ettiğine işaret eden Bardakçı, tarihin özellikle 1950'lerden sonra kutuplaşma vasıtası haline geldiğini anlattı.

Bardakçı, bu kutuplaşmanın son dönemde çok arttığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Okumadan etmeden inanç alanları tarihe taşınıyor. Dini itikat sebebiyle kabul etmeyenler, bazı uygulamalardan hesap soruyor tarihi kullanarak. 70 küsur sene Atatürk dendiği için tepki olarak Abdülhamit denmeye başlandı. İnançları itibarıyla veya menfaatleri gereği Atatürk'e söz etmek ihtiyacı duyan fakat koruma kanunundan çekinerek edemeyenler, dikkat edin hep Atatürk konusunun etrafında dolanıyorlar. İsmet paşa ve yakınlarıyla ilgili 'bunlar Yahudi, bunlar sabetayist' falan diyorlar."

Tarihin belgesiz olamayacağının altını çizen Bardakçı, günümüzde belgesi olmayan pek çok iddianın genel geçer bir bilgi olarak kabul gördüğünü söyledi.

Bardakçı, dün CHP'li bir milletvekilinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Tokatlı olduğu yönünde bir iddiada bulunduğuna dikkati çekerek, "Tokat'tan önce de Konyalı denmişti. Sanki '15'inci, 16'ıncı asırlarda hangi ailenin Balkanlara gönderildiğiyle ilgili bir kayıt varmış gibi şu aileler şuraya gönderildi' diyorlar." dedi.

Etkinliğe eski bakanlardan Efkan Ala ve Güldal Akşit ile davetliler katıldı.