Ankaralılar Sinemanın Büyülü Dünyası İle Buluşuyor

" Doğu İmgeleri" temasıyla gerçekleştirilen festivalin açılışına 'Sahneler Kapanmasın' teması damga vurdu. Çok sayıda sanatçı ve siyasetçinin de yer aldığı gecede açılış konuşmasını yapan Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı Başkanı İrfan Demirkol, festivalin belgesel ve kısa filmlere verdiği değerle anılan Ankara Film Festivali'nin kurumsallaşma yolunda hızla ilerlediğini belirtti.

Demirkol, çeyrek yüzyıla yaklaşan festivalin 10 gün boyunca sinemaseverleri 'büyülü bir yolculuğa' davet ettiğini söyledi.

Törenin yapıldığı Akün Sahnesi'nin Ankaralıların yaşamında önemli bir yeri olduğunu da değinen Demirkol, sahnenin satılma aşamasında olduğunu hatırlatarak, "Bu salonun kapanmasına nasıl yüreğiniz el verecek" dedi.

Gecede ise ödüller de sahiplerine dağıtıldı. "Aziz Nesin Emek Ödülü" karikatürist Tonguç Yaşar'a, "Kitle İletişim Ödülü" Stüdyo FM radyo programı adına Şebnem Savaşçı ve Yavuz Aydar'a ve "Sanat Çınarı"ödülü ressam Nevzat Akoral'a verilirken kurumsal destekçiler Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çankaya Belediyesi, Halkbank, Çek Cumhuriyeti Büyükelçiliği, Ströer- Kentvizyon, Dedeman’a da da şükran plaketleri verildi.

"BİR KENTİ VAR EDEN, O KENTİN İNSAN TOPLULUĞU VE KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİDİR" Törende bir konuşma yaparak Aziz Nesin ve Mahmut Tali Öngören’i anıp, festival sürecindeki girişimlerini aktaran Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, salonların kapatılmamasını dilediğini, yenilerini yapmak için çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Tanık, konuşmasında özetle şunları kaydetti: "Festivalin hayat hikayesi 24 yıldan daha da fazladır. Mahmut Tali Öngören ve arkadaşlarının 1988’de Mülkiyeliler Birliği, Aziz Nesin’in Bilar AŞ’si ve Bilim Sanat Dergisi’nin çabalarıyla başlayan Ankara Film Şenliği serüveni, Çankaya Belediyesi’nin de katılımı ve üçlü yapının Dünya Kitle İletişim Vakfı’na dönüşümü ile ertesi yıl Ankara Uluslararası Film Festivali olarak Ankaralılarla buluştu.

Bu festivalin Ankara için önemini görerek, Mahmut Tali’nin adını kısa birkaç sözcükle geçmemek gerektiğini düşünüyorum. Onun hayatta en çok istediği şey, bu festivalin zenginleşerek çoğalması idi. İnanıyorum ki, salonlar kapatılsa da o tırnakla dişle, inançla ve yürekle yokluk içinde yaratılan bu zengin şölen varlığını sürdürmeye devam edecek. Çünkü her daim kendisini yenileyen genç kadroları, genç sanatçıları cezbeden bir ateşi var. O ateşle birlikte sinemanın büyülü etkisi devam edecek… Salonlar kapanabilir. Kapanmaması için verilecek mücadele hem sanatçıların hem de sanatçıların ürünlerinden yararlanan yurttaşları sorumluluğundadır... Yerel yöneticiler olarak bizlerin boynunda da çok ağır bir ödev olduğunu düşünüyorum. Bir kenti var eden o kentin insan topluluğu ve kültürel zenginliğidir. Bu kültürel zenginliği oluşturan ise etkinlikler ve sanattır." Başkan Tanık, iki ayrı kültür merkezinin projelendirilme çalışmalarını yürüttüklerini bildirerek, Mahmut Tali Öngören’in bu kültür merkezlerinden birinde adına düzenlenen sinema salonun da yaşatacaklarını belirtti.

Yekta Kopan ve Devin Özgür Çınar'ın sunuculuğunu yaptığı törenin ardından sanatçı Yıldız İbrahimova sahne aldı.

Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Tunus, Kazakistan, Irak, Kırgızistan, Azerbaycan ve Özbekistan gibi ülke sinemalarının önemli filmlerinin gösterileceği festival, 24 Mart'ta sona erecek. Festivalin 10 günlük maratonunda belgesel, kurmaca ve deneysel kısa filmlerin yanı sıra, ulusal uzun metraj kategorisinde Aziz Ayşe, Babamın Sesi, Tepenin Ardı, Güzelliğin On Par'etmez, Yük, Rüzgarlar, Evdeki Yabancılar ve Şimdiki Zaman filmleri yarışacak .