İsmi "Güneş" olan mahallede güneş görmeyen gecekondu evlerinde annesi, babası ve 3 kardeşi ile yaşıyordu 8 yaşındaki Zeliha Arslan. Küçük Zeliha ve kardeşleri maddi imkansızlıklar nedeniyle ampul bile olmayan evlerini, ip ve kağıt parçalarından yaptıkları oyuncaklarla oynarken yüzlerinde oluşan gülümsemeyle aydınlatıyorlardı.
Eşi ve çocuklarına hurdacılık yaparak bakmaya çalışan baba Servet Arslan, sattığı üç-beş kilo demirden elde ettiği parayla kızı Zeliha'yı ekmek almaya gönderdi. Zeliha'ya yolun karşısına geçmek isterken Mehmet Atay Caddesi'nde hızla ilerleyen bir kamyonet çarptı.
Çarpmanın etkisiyle yaklaşık 10 metre savrulan Zeliha, Akdeniz Üniversitesi Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan tetkiklerde dalak, karaciğer ve beyinde hasar oluştuğu tespit edildi.
Dalağı alınan Zeliha, yoğun bakım ünitesinde yaşam mücadelesi vermeye başladı.
Doktorlar, aileye kızlarının yaşamasının mucize olduğunu ve hayatta kalsa bile "Görme, duyma ya da konuşma" gibi yetilerini kaybedebilme olasılığı bulunduğunu bildirdi.
- İlk sözü "anne" oldu
Aile için saatlerin gün gibi, günlerin aylar gibi zor geçtiği en zor saatler başladı.
Anne Behiye Arslan, küçük kızını yoğun bakım ünitesinde hiç yalnız bırakmadı. Kızının elini hiç bırakmayan, onunla konuşan ve ninni söyleyen anne, vücuduna sürekli masaj yaptı. Küçük kız, doktorları bile şaşırtarak yoğun bakımdaki 25'inci gününde gözlerini açarak "anne" dedi.
Yoğun bakımdan çıkartılan Zeliha, 15 gün serviste yattıktan sonra kendine geldi, konuşmaya ve görmeye başladı.
Zeliha, bir süre sonra hastaneden taburcu edildi.
- 8 yaşında ama 3-4 yaşındaki bir çocuk gibi davranıyor
Aile, her şey yoluna girmeye başladı derken Zeliha'nın nesneleri tanımadığını fark etti. Zeliha'nın beynindeki hasar nedeniyle renkleri ayırt edemediği, evdeki eşyaların isimlerini bile bilmediği tespit edildi.
Anne ve baba Arslan, Zeliha'ya her şeyi yeniden öğretmeye başladı.
Ayakkabı ve elbiselerini giymeyi öğrenen küçük kız, arkadaşlarıyla eski günlerdeki gibi yeniden oyunlar oynamaya ve eğlenmeye başladı.
Kaza nedeniyle ayağında küçük bir aksaklık bulunan Zeliha, yeni yılda rehabilitasyon merkezine ve 1 yıl gecikmeli de olsa okuluna başlamaya hazırlanıyor.
Baba Servet Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Zeliha'nın adeta bebeklik günlerine döndüğünü söyledi.
Arslan, "Kızım kazadan önce çok zekiydi. Kazanın ardından 3-4 yaşındaki bir çocuk gibi davranmaya başladı.
Hayatı ona adeta yeniden öğretiyoruz. Öğretmeye de devam edeceğiz" dedi.
Arslan, bir süredir kiralarını ödeyemedikleri evden çıkacaklarını, maddi sıkıntılar yaşadıklarını kaydetti.
- "Bir gün uyanacağına emindim"
Anne Behiye Arslan ise yoğun bakım ünitesinde her gün kızı için dua ettiğini anlattı.
Kızının bilinci olmadığını bile bile onunla her gün konuştuğunu ifade eden Arslan, şöyle konuştu:
"Ona sürekli bir şeyler anlattım. Elini hep tuttum. Bir gün uyanacağına emindim. Gözlerini açtığında dünyalar benim oldu. Ondan yeniden 'anne' sözünü duyabilmek içindi her şey. Umarım eskisi gibi sağlıklı günlerine döner. Onu çok seviyorum."
Anne Sevgisi Zeliha'yı Hayatta Tuttu
Antalya'da 1 yıl önce kamyonetin çarpması sonucu 25 gün yoğun bakımda kalan 8 yaşındaki Zeliha Arslan, annesinin sevgisiyle hayata tutunmayı başardı.